bugün
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım22
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi16
- anın görüntüsü21
- artificialintelligence10
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın14
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan19
- evlilik13
- bir şarkı sözü der ki11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- sözlük kızlarının don renkleri15
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- patiswiss13
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu10
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
entry'ler (1045)
Kesinlikle her tarafının komşularla sarılmış olması.ulan sırf evlerin arasındaki mesafe dolayısıyla abd'ye hayranlık duyuyorum.
Bazen herhangi çabanın sonucunda elde edebileceğim şeyleri düşünüyorum ve belki de bu düşünme sonucunda hevesim tükeniyor ve o şeyi elde etmek için hiçbir istek duymuyorum.daha doğrusu gösterilen çabaya değmeyeceğini anlıyorum.galiba tembellikten kurtulmanın en önemli yolu düşünmeyi bırakmaktan geçiyor.bir çabanın sonucunu düşünmeden bodoslama yürümek lazım belki de.
Lafı uzatmadan konuya gireceğim,bugün bir sosyolog dinledim ve kendisi bütün insanların aynı yetenek seviyesine,hemen hemen aynı zekaya sahip olduklarını ve eğer isterlerse her konuda başarılı olabilecekleri gibi açıklamalarda bulundu.peki neden bazılarımız her türlü başarıyı elde ederken bazılarımız da tutunamayana dönüşüyor?bizi ayrıştıran tembellik mi,isteklerimizin farklı olması mı,koşullar mı,yaşadığımız çevre mi,yediklerimiz içtiklerimiz mi,genetik mi?ben bu soruya cevap verebileğimi düşünmüyorum ama keşke herkesin başarılı olduğu,hayallerinin gerçekleştiği,intiharların olmadığı,hayal kırıklığı denen şeyin sadece filmlerde karşımıza çıktığı bir dünya mümkün olabilseydi diyorum.
Nuri bilge ceylan iyi filmlere sahip ama iyi bir yönetmen mi?
Gaspar noe,lars von trier,david lynch gibi daha pek çok sayabileceğimiz yönetmen gerçekten teknik olarak iyi işlere imza atmışlardır ve derinlik olarak da nuri bilge ceylan filmlerinden daha aşağı kalır yanları yoktur.peki ceylan bu teknik zayıflıkları minimalist bir tarz yaratmak amacıyla bilinçli bir şekilde mi tercih etmiştir yoksa imkanları mı bu kadardır?
Ne fark eder ki?
Sonuçta ana akım sinemanın yavanlığından,içi boş gürültüsünden sıkılan izleyiciye bir seçenek sunmuyor mu?bunu hangi amaçla ya da hangi bilinçle yaptığı o kadar da önemli mi?
Bir de ceylan'a burjuva özentisi,fakir,bir baltaya sap olamamış adamların mastürbasyon malzemesi yakıştırması yapanlar var.sanat herkes için değil midir?sadece belirli bir zümreye mi aittir?alt sınıflar kutsal damacanalar'a mı mahkumdur?hem insanların sanatla bile olsa kendilerini ayrıcalıklı hissetmek istemelerinde ne sakınca vardır?art house seven her alt sınıf birey özenti midir?
Falan filan...
Gaspar noe,lars von trier,david lynch gibi daha pek çok sayabileceğimiz yönetmen gerçekten teknik olarak iyi işlere imza atmışlardır ve derinlik olarak da nuri bilge ceylan filmlerinden daha aşağı kalır yanları yoktur.peki ceylan bu teknik zayıflıkları minimalist bir tarz yaratmak amacıyla bilinçli bir şekilde mi tercih etmiştir yoksa imkanları mı bu kadardır?
Ne fark eder ki?
Sonuçta ana akım sinemanın yavanlığından,içi boş gürültüsünden sıkılan izleyiciye bir seçenek sunmuyor mu?bunu hangi amaçla ya da hangi bilinçle yaptığı o kadar da önemli mi?
Bir de ceylan'a burjuva özentisi,fakir,bir baltaya sap olamamış adamların mastürbasyon malzemesi yakıştırması yapanlar var.sanat herkes için değil midir?sadece belirli bir zümreye mi aittir?alt sınıflar kutsal damacanalar'a mı mahkumdur?hem insanların sanatla bile olsa kendilerini ayrıcalıklı hissetmek istemelerinde ne sakınca vardır?art house seven her alt sınıf birey özenti midir?
Falan filan...
insanları 'erkek,kadın' diye ayrıştırmaz.
Krzysztof kieslowski'nin öldürme üzerine kısa bir film'ine göndermeler olan (ya da ben öyle zannediyorum) eser.özellikle köprü üzerindeki heykelin suya atıldığı sahne neredeyse birebir aynı.
Sadece 1971 yılında '19' ayrı filmde oynamıştır.
"Corona" diye bir ayakkabı modelleri var,şaka gibi.yakında 'hemoroid' diye bir model çıkartmalarından korkuyorum.
Yorum bölümlerinde insanlar ürün hakkında yorum yazacaklarına,genel olarak kime aldıklarını yazdıkları site."eşime hediye aldım,sevgilime aldım,sözlüme hediye ettim" gibi.inanmazsınız bu gözler "kayınçoma aldım" gibi bir yorum bile okudu.anladık çok sosyal,geniş ailelere sahip insanlarsınız ama biraz da ürün hakkında yorum yapın.
Sıkıcı,çoooook sıkıcı bir film.yeni dönem lgbt filmlerinden bıkmıştık zatenuludagsozluk bu da yeni hiçbir şey söylemiyor.benim tavsiyem bunu izleyip zaman kaybedeceğinize gidin aşk-ı memnu'yu 40.kez tekrar izleyin.
Kafana takma.
Kimi yerlerde birkaç ayda dağıldığı söylenmekte,kimi yerde yıllarca taş gibi kaldığı.ilginç.
Sneaker dayanıksızlığından bıkmıştır...
En ucuz modelinin neredeyse 300 liradan başladığı bir markaya "fakir ayakkabısı" diyen insanların varlığını göstermiştir.
Görünüş olarak güzel ayakkabılar üretiyorlar ama dayanıklılık anlamında fazla bir şey beklememek gerek.
Günlük deri ayakkabılara daha çok yönelmesi gereken marka.
Gereksiz bilgi deposu.insanları hiç ihtiyaç duymadıkları bilgilere boğmakta.sağlık sektörüyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir insan neden oturup da varis tedavi yöntemlerini dinler?
Şu günlerde herkesin diline doladığı gibi bir stres kaynağı değildir.aslında bir insanın en son stres duyması gereken yerdir.bundan birkaç ay önce trafikten,gürültüden,kalabalıklardan,iş stresinden,yoğunluktan şikayet eden insanlar şimdi de evde kalmaktan şikayet ediyorlar.evimizde mutlu değilsek bu işte bir sorun var...
Tam da tahmin ettiğim gibi artık filmleri tekrarlamaya başladılar ve ilk açıldığındaki o heyecanı kaybettiler.umarım tamamen kapanmaz.