bugün

seni çok özlediğim ve yokluğunu deli gibi yüreğimde hissettiğim hâlde, sırf götün kalkmasın ve kıymetimi bil diye sana belli etmemeye çalışıyorum. pek umrumda değilmişsin gibi davranıyorum. psikanaliz gerektiren ruh hâlimi ve derin paranoyalarımı sana olabildiğince az yansıtmaya çalışıyorum. aslında seni merak etmekten, kıskanmaktan ve kaybetmekten deliler gibi korkuyorum. bunları yine "sırf" sana şimdikinden daha fazla yansıttığımda beni terkedeceğini bildiğim için asla sana söylemeyeceğim. öptüm, bye.
naber?

bu kadar yazdım.
Ben bu yazıyı size yazdım mühendislik fakültesinde okuyan erkekler..
Sınıftaki kız arkadaşlarınıza insan gibi davranın.Efendi olun,kibar olun.
Onların yanında azıcık(bak azıcık diyorum) insan taklidi yapın.
Mesela küfürlerin şekil ve tonlamalarına dikkat edin.El hareketleri de gereksiz yani.Değil mi?(yapmayın da demiyorum bakın,aştık oraları)
Yanlarında fakültenin diğer kızlarını yada hocaları çekiştirirken(tabi çekiştirmiyorsunuz,orayı siz bilirsiniz) laflara azıcık dikkat edelim.
Biz sizin askerlik arkadaşınız değil sadece Bakın sadece dedim sınıf arkadaşınızız. hayatınızla ilgili her detayı bilmemize gerek yok.
Saygılar ..
ilk seni gördüğüm an var ya önümde ki 5 yıl boyunca yaşayacağım sorunların nedeniymiş. o zamanlar adını bile bilmezdim. bir gün aynı yerde bulunmak gibi bir hata yaptım, o zaman da hata olduğunun farkındaydım ama ne çare. aşk mı yoksa takıntı mı çözememiştim. arkadaşlarımı aldattım, herşeyi mi paylaştığım arkadaşlarım var ya onları işte. sesini duymak bir yatıştırıcıydı ve ben o yatıştırıcı olmadan aylarımı geçirdim. yüz hatlarını unutmamak için fotoğraflarını ezberledim. hatta bazı geceler yalan söyledim kendime seni hiç tanımadım diye. arada bir arkadaşlarımı bahane ederek senin yüzünü görüyorum, içimde büyütüyorum seni keşke ikimizinde hiç tanımadığı bir şehirde karşılaşsaydık belki o zaman daha yakın olabilirdik. senden hoşlandığımı arkadaşlarım anlamasın diye yüzüne bile bakamadığım o anlar varya hayatın nasıl bir yer olduğunu ısrarla anlattı bana. ben bu kızı sevdiğimi neden söyleyemiyorum?
o kadar yazı yazdım duyuyor musun ? mına godom . . .
ağzına sıçayım artık senin.

bi kere de şaşırt beni be adam.

bi kere de mutlu et. ''iyi ki'' dedirt bana.

başından atmak, kısa kısa cevaplar vermek yerine benimle ilgili bi şeyleri merak et.

beni sahiplen, kıskan.

yapmadığın şey değil, yaptığın ama kursağımda bıraktığın şeyler.

1 yapıp 100 bekledin hep benden.

üzülüyorum, görmüyosun.

ben burda çığlık çığlığa ağlasam bile 450 kilometre öteden duymazsın zaten.

hissederdin eskiden, ”senin bi şeyin var” derdin.

artık demiyorsun.

canım yanıyo..
seni seviyorum.
(bkz: kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar)
sana 10467 entry yazdık ama sen hala bize birşey yazmadın.
ben hoşlandığım birine kanka demem.
aklında olsun. ";)"
insan kardeşine yan gözle bakar mı lan? bu psikolojik bir sorundur. kaç kere dedim bunu...
ben bu yazıyı sana yazdım, avril.
insan dedesinden nefret eder mi? eder, bal gibi de eder. senden nefret e-di-yo-rum!
Her gün yüzünü görmekten rahatsız oluyorum.
annemi bu yaşta bile diğer kardeşlerine karşı ezmenden nefret ediyorum!
senin bir baba olduğuna inanmak istemiyorum.
çünkü sen benim babam gibi hiçbir zaman olamayacaksın!
saat 12'yi geçmeden yazayım çabucak.

ya canım ben bugün hep evde bi' başımaydım. bayram zımbırtısına gelen msjları okumadan sildim falan, çok da umruda sanki bayram. neyse işte, ders çalıştım, hemato bitti gibi ama sağlam bi' tekrar ne zaman atarım buna bi' daha hiç bi' fikrim yok. e bu seni çok ilgilendirmiyor zaten peki.

hımmmmm. yemek yedim z önce, o sırada o ses sen misin ne zıkkımsa işte ona baktım. saçma sapan insanları jüri etmişler kıçımın kenarları, sanki kendi sesleri çok matah bişimiş gibi elemanları beğenmiyollar, peh. hele musti lan olum sen kimsin, ses mi var sende amuğagoyim. peki tamam.

ne dicem esas ya, serebral vajinasyon geçiriyorum bebeeem ya. beni sevsene lan. babay.
tam olarak nasıl başlayacağımı bilmiyorum. seni seviyorum ve artık bunu sana söylemem lazım. aslında sonucunda hiçbir şey değişmeyecek; ben itirafımı yapacağım seni ne kadar sevdiğimi söyleyeceğim ve sen, o utangaç çocuk benden kaçmaya devam edeceksin. ama söylemem lazım çünkü artık içimde tutmak çok fazla geliyor.

artık seni düşünmek istemiyorum. eskiden aklımdan çıkmazdın senle ilgili hayaller kurmak, seni düşlemek çok güzeldi fakat şimdi hiç öyle değil aklımdan çıkman için yemediğim bok kalmadı. bazı günler üç adamla haşır neşir olurdum. ama akşam başımı yastığa koyduğumda yine seni düşünürdüm. düşünmemek için uğraşırdım sonra da rüyama gelirdin.

seni ilk gördüğüm günü hala unutamıyorum. çok şaşırmıştım fazla tatlıydın, seni izlemekten hiç sıkılmadım. sonra ruhunu seni öğrendim sonucunda tutuldum sana. bilmem ne kadar farkındasın ama beraber yaşıyoruz her yerde seninleyim hep peşindeyim sen belki adımı bile bilmiyorsun ama ben her şeyini biliyorum.

ve şükürler olsun ki hayatında kimse olmamış ve hala da yok. gerçekten beynim donuyor biriyle olma ihtimalini düşünüce, onun seni üzmesi. ben daha yüzüne bile bakamazken, bir kere olsun konuşamamışken, dokunamamışken sana. elalemin karıları seni üzer diye çok korkuyorum be şamil. fazla temizsin sen. benimle olmazsan kimseyle olma isterdim ama tabiki bu mümkün değil. illa birileri olacak. ve ben sevmeye devam edeceğim. ama o veya kimse sana zarar vermesin diye dualarım seninle, onlar işe yarar.

tek bildiğim var söylemem gerek seni nasıl sevdiğimi. fazla sürdü bu platonik aşk. seni görünce, düşününce içimde bir şeyler oluyor bunu yaşamak istemiyorum artık. yanına gelip o güzel gözlerine bakıp itiraf etmek istiyorum her şeyi.

seni en çok ben sevdim bundan eminim. seni en çok ben bildim. seni en çok ben anladım. sen beni tanımasanda olan bu. daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. gerçekten sana aşığım diyebiliyorum. keşke bunları okusan ama sen yine bilmeyeceksin her şey için teşekkürler.
gözlerimdeki o buhulu mağtem havası , yüreğime bir ok gibi saplandı dün gece yine seni düşünürken ansızın..
o bakışın , o gülüşün, o serseri tavrın.. off off off! her an aklımdasın biliyor musun?
bunu nerden bilebilirsin ki. çünkü ben koca bir aptalım. evet evet koca bir aptal. kızmıyorum kendime. neden kızayım ki, aptal olan benim.
aslında çok kızıyorum kendime. evet evet! çok kızıyorum kendime. yo yo yo! bu bana haksızlık olur. kendime bu haksızlığı yapamam. değiştirdim fikrimi artık kızmayacağım kendime. offf!
beni sen anla bari penceremdeki kasımpatı. onun o yandan bakışları nasıl yüreğime bir mermi gibi girdi bilemezsin kasımpatı. öyle masum masum yüzüme bakma. n olur bişeyler söyle. kendimi çok yalnız hissediyorum. benimle arkadaş olurmusun kasımpatı. ha kasımpatı.ne ne ne dedin. 'elbette' mi dedin. sahimi? benimle arkadaş olmak istiyor musun? sahi benimle sohbet etmek dertlerimi dinlemek ister misin? yani ee şey ıı çok çok evet çok ama çok teşekkür ederim kasımpatı. bana ne kadar iyilik yaptın anlatamam.
ama ama. ee ama. offf! dünyadaki bütün kasımpatılarda gelse onun yerini dolduramazki. onun yeri bende ayrı. bunun adı aşk! aşk! aşk! (ağladım)ühü ühü ühü ühüüüüüüüüüüüü... defol karşımdan kasımpatı(vazoya bir tokat attım) artık seni istemiyorum anlıyor musun.(saksı kırıldı) şeyyy özür dilerim yanii. of! kasımpatı kasımpatı. beni affet. tek dostum sensin benim. terketme beni. yanımda ol. ama ama ama... o da yanımda olsun. 3 lü olalım. olmaz mı ha kasımpatı! üçümüz gül gibi yaşar gideriz. dur dur dur. şimdi tamir edeceğim seni. hıh bak eskisinden daha iyi oldun.(vazo tekrar parçalara ayrıldı) eeeee sende ama ha! düzeleceksen düzel artık. uğraşamam seninle anlıyor musun beni , duyuyor musun? ama ama ama ... kasımpatılar duymazki.. yoksa .. yoksa ben deliriyormuyum. şimdi seni daha iyi anlıyorum kasımpatı. işte biride benim seni kırdığım gibi kırdı beni. senin ne hissettiğini biliyorum. kırılmak , terkedilmek. allahım ne acı. yardım ne olursun. (haykırış ve ağıt)ölmek istiyorum... ölmek istiyorum... ölmek istiyorum... ühü ühü ühüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü...
ama bunu yapacak cesaret yok bende. kendimi şu pencereden atamam ki. zaten ikinci kattayız ayağım filan kırılır al başına belayı sonra. zaten peder işsiz, sigortası yatmıyor. dünya masraf çıkartmayalım adamcağaza dimi kasımpatı. ama.. evet ama sen ölebilirsin kasımpatı. bunu yapabilirim senin için. seni özgür kılacağım kasımpatı(saksıyı pencereden aşağı fırlattım, yüzü koyun yatağa yattım ve hıçkıra hıçkıra ağladım)

---bitti-

--- yok yok bitmemiş. 5 dakika sonra---

bir ambulans sesi. vağvağvaağğğğ... pencereden aşağı baktım. siyah paltolu 1 90 boyunda yakışıklı , zeki , mavi gözlü , kıvırcık saçlı , beyaz tenli , kaslı bir erkek. evet evet! bu benim yurt dışında çalışan mimar sevgilimden başkası değildi. meğer attığım vazo adamın kafasına gelmiş , iyi mi? sonradan öğrendim. meğer sevgilim bana süpriz yapacakmış. yurtdışınada para biriktirmek için gitmiş. bana çok güzel bir düğün yapmak istemiş. benim için deli oluyormuş.
sedyeyle ambulansa yüklenirken pencereden göz göze geldik. o an yarı açık bilinciyle bana bişeyler anlatmak istiyordu sanki. birazdaha sarktım pencereden. dudaklarını okumaya başladım.
+ se... se... se...
- evet aşkım evet 'ben' , 'beni'
+ seeeeen.... seeeen
- evet ben.
+ senin a*na koyim o*rosbu, kafamı kırdn lan...
Sana yüz kere söyledim; Her şey senin YÜZ'ünden.
ben seni sana ragmen sevdim, sense beni hiçbir şeye ragmen sevmedin, sevmemişsin, bugün bunu anladım. hiç sevmemişsin ya, hiç. onları hep ben mi hayal etmişim ne büyük hayal gücüm varmış sayende anladım bir anıdan ibaretmişsin ve öle kalmayı sen seçtin.
-konuşsaydık seninle şimdi dedikodu yapardık. bana çok gülerdin eminim.* - sen de çok tuhaf bir şey var beni sana çeken.*- sen de tam bir salaksın ve mutsuz olmayı hak ediyorsun o kız sana yaptıklarının bir cezası olarak verilmiş ama kimsenin kötülüğünü istemem. senin bile* -senin ne olduğunu biliyorum. ve sen hiçte iyi biri değilmişsin yalancı, sahtekar.* şimdilik dört kişiye yazdım. Devam edecek...
esin allah cezanı vermesin
kasten mi yapıyorsun. yolladığın bir torba şekerin yarısını yedim. sonra da meral aplaaaa çok kilo aldın diyorsun ya bu nasıl bir arkadaşlık.
ben kafama sıçayım ya neden bu kadar çok düşünüyorum ki? neden bu kadar çok hayal ediyorum ki seni? neden sırf sen kızma diye ders çalışmaya çalışıyorum. en nefret ettiğim şeyi yapıyosun aslında ama kızamıyorum. beni düzene koymaya çalışıyosun ama sen yoksun. bir varsın bir yoksun. artık insanlar noldu özgeyle dediğinde olmadı diyorum neden diyolar uzun hikaye diyorum. içmeyince gerçekten uyuyamıyorum. dün uzun süre benim gibi yaşamış bir arkadaşımla konuştum. tam böyle yemek borunun üstünde böyle bira dökesin geliyo mu dedi? evet dedim. durum bu. çok dalga geçerdim onunla kendini alkolik sanıyon diye. eleştirdiğim, götümle güldüğüm insan oluyorum. zaten ne zaman büyük konuştuysam yedim laflarımı. büyük konuşmaya korkuyorum. seni beklerim diyemiyorum bu yüzden, bekleyememekten korkuyorum, şimdilik her şey ne çok iyi ne de çok kötü, ama biliyorum yetinemeyeceğim bununla. ya senin kalbini kıracağım ya da kendimi bitireceğim, bundan korkuyorum. bu yüzden büyük konuşamıyorum. elimden geldiğince beklemeye çalışacağım. deli gibi özleyeceğim her an, her dakika. az önce tivitırda bir profile rastladım. senin msn avatarının aynısı vardı. lan dedim bu o mu? baktım tivitlerine sana benzetmeye çalıştım. oyun oynadım kendi kendime o senmişsin gibi davranayım dedim. resimlerine baktım, gıdısının resmi var ama çok büyük bir eksik vardı, ben yoktu resimde. kendi dünyama döndüm sonra oğf bak içmeyince çok boktan yazıyorum. çok anlatamıyorum. sanki cümlelerim eksik kalıyo. haydi tatlı rüyalar. öptüm beninden.
sana Allah'ından bul demiyorum. beddua etmeyeceğim. ama mutlu olmanı da istemiyorum çünkü bunu kendime yediremem.öle çok sevdiği için yeter ki o mutlu olsun diyecek kadar cesaretim de yok. ama bilmeni isterim ki pişman olacaksın. büyük acılar çekeceksin. çünkü hayat acıdır ve acıtıcak. sanma ki insanları sadece ben üzebilirim. senin de canın yancak çocuk..
ayrıldıktan sonra hergün sabah sana günaydın yazamıyorum ya, çok içim acıyor.
Beni aldatıyorsun biliyorum. O hatta onlar daha önemli senin için. Beni yok sayıp hep ona gidiyorsun biliyorum ama kızamıyorum sana sevgim azalmiyor. Beni her gece matematik ve fizikle aldatman yakmıyor artık canımı fizikçim... Seni seviyorum.
akıllı ol adam ol.
hep aynı tiplerden hoşlanıyorum ben. bu adamların ortak özellikleri "işe yaramaz" olmaları. hepsi ayrı bir bok.

ilk aşık olduğumu zannettiğim çocuk 50 cent dinleyip bombok davranırdı. gözleri başka kızlardaydı. 50 cent'i vurgulamamın sebebini anlamışsınızdır umarım. ayrıca o özelliğinden başka bir şey hatırlamıyorum hakkında.* yazar burada ironi yaptı.

gerçekten ilk aşık olduğum ve bir daha başka birisine aşık olamadığım çocuk (tek aşkım, ama şuan için) 5 yıl ilişkiden sonra kuzeniyle ilişkiye girdi.

aşık olmak istediğim çocuk yakın arkadaşlarımdan birini ayartmaya çalıştı, olmayacağını farketti bana aşık olmamak için kaçıyor.

çok hoşlandığım çocuk ise gay! zaten ortak bir dil bile konuşamıyoruz. ingilizce bilmiyor bende ispanyolca bilmiyorum. bir şey anlatıyorum si si si deyip duruyor. bari yeah de! yes de! si ne ağzına sıçayım! si'yi gene anlıyorum. bazen bir şey anlatırken tıkanıyor başlıyor ispanyolca konuşmaya, lan sizin yüzünden öğrenmem gereken dili öğrenemicem ispanyolca, fransızca öğrenicem galiba. ne de güzel pizza yaptın bana yaa ! pitza diyişine kurban. *bir daha yapsana yiyeyim. bugün de ne güzel şarkı söyledin öyle. ulan 8 mart 2010'dan beri bir çocukla çıkıyormuş. utanmaz herif bir de facebookunda diğer çocukla ilişkisi var diye yazmış.

not: utanmaz herif işin şaka boyutu. onun tercihlerini yanlış bulmuyor ve cinsiyet ayrımcılığı yapmıyorum. bunu yapmadığım için beni istediğin kadar eksileyebilirsin! onun tercihleri farklı olsa da benim burda içim cayır cayır yansa da ben onu anlıyorum. *

edit: ben bu yazıyı sana yazdım adını bile istediğin gibi telafuz edemediğim çocuk!
ben bu yazıyı sana.
**
açıkça benimle taşak geçtiğini düşünüyorum. düşündüğüm şeyi kabullenip, bir bilgi olarak beynime kazıyamıyorum zira seni seviyorum. ne boktan bir durumdur ki farkında olduğum şeyin tersini iddia eden salak duygularım var. ha tabi bir de vicdan var akıl ile duygu arasında sıkışmış. bana arada doğruyu söyleyip sonra o da yavşaklaşıyor ve hissiyatımla birlikte beni kandırıyor. bütün metafizik bir arada benimle eğleniyor ve senin bütün gülüşlerin buna olsa gerek.