bugün

iki kişinin birbirine bakması durumu.
1. şahsın 2. şahsa bakmasından sonra 2. şahsında 1.ye karşılık vermesiyle oluşan bu durum birkaç saniye sürer.* (bkz: kesişmek) *
aşkın yalın hali, ilk hali, en saf hali....
bazen de, ne bakıyon kardeşim ayı mı oynuyo? gibi yorumlara sebebiyet verebilen eylemdir.
konuşmadan, tokalaşmadan mesafeleri gözlerle aşmak, gözlerle anlaşmak.
bakmak değil, kesmek değil, kesişmek değil, bakışmaksa!
başlangıçta ara ara, gizliden gizliye, etraftan hatta kendinizden bile çekinerek şöyle bakışıp kaçışmlar, göz kaçırmalar, bi an dokunmak gibi, bi tüy var da yok gibi, ilk hal, ilk yaz, ilk gençlik, baharın ilk günleri, uçuşmalar, hafif hafif mide krampları, su çiçeği çıkaran bir çocukta gözlerinin içine bile su çiçeğinin atması,göz akında kızarmalar, bi şeyleri hayal etme, hayalen yanında olma, aynı yastıkta, tv. karşısında kıvrılmış, öyle, öyledir mi bilmem bazen bunu bile bilmeyiz...
okul kantinlerinin kesimhane diye adlandırılmasının sebebidir .
(bkz: kesişmek)
kesişmek. nazar eylemek.
insanı geren bir şeydir bazen. özellikle de kadınlar için. şöyle ki, sadece benim başıma mı geliyor bilmiyorum ama; yolda yürürken etrafıma bakıyorum. bakarken de bazen gayri ihtiyari bir şekilde herhangi bir erkekle göz göze geliyorum... hani insanlık hali. ama göz göze geldiğim erkek bana daha ilgili ve dikkatli bakmaya başlıyor... rahatsız oluyorum. kadınlarla da göz göze geliyorum. ama onlar gayet normal devam ediyor yani. bir şey merak ediyorum. neden özellikle erkekler bir kadınla göz göze geldiğinde bunu üzerine alınır? o kadın size öylesine bakıyor olamaz mı, illa o an, o kadının aklında sizinle ilgili bir şey geçmek mi zorunda? belki onun için bir duvar süsünden farksızsınız... olamaz mı? hayır. bazı bakışmalar var ki, cidden flört unsurudur. kontrollüdür. bak o ayrı. ama yolda yürürken öylesine, bir kadınla göz göze geldiğinizde niçin üzerinize alınıyorsunuz kuzum? hayı işi abartıp takip edenler bile var. allah aşkına vazgeçin yemin ederim kendimden şüphe eder oldum.
''Şaşı olma'' halinde, istenilen sonucun çoğu zaman alınamayacağı eylem.
elden kaçmak üzere olan bir aşkın kuyruğundan yakalamak için son kez can çekişmek..
geleceği olmayandır.
yeni aşkın habercisidir.
işteş fiil.
cafelerde yapılırsa biraz olsun sıkıntıyı alan bir durumdur geleceği yoktur.
(bkz: gözleriyle yedi beni)
birbirine umut verme şekli neredeyse tüm gençlerin yaptığı ve yapmaktan zevk aldıkları eylem. *
gözlerle konuşmak.
otobüste, durakta, kantinde, sınıfta, yolda, cafede kısacası günün her bölümünde yapılan eylemdir.
aşkın en güzel fragmanı..
öküz ve tren ilşkisini çok fazla ciddiye almak.
sonu olmayan etkileşim.
çok masumca birşey. kaçamak bakışlar atarsınız karşınızdakine, ama umrunuzda değilmiş gibi triplere girersiniz bikaç saniye sonra. ve sonra yeniden bakarsınız. uzar gider böyle. yanınızdakinin ne anlattığını dinlemeden sadece muhabbet eder gibi görünür uzun süre "hee, evet ya, aynen aynen, haklısın" dersiniz. bakıştığın kişi gidince gerçek dünyaya inersiniz. ve olaydan bihaber hala bişeyler anlatmaya çalışan arkadaşınıza " la bi sus artık yapraam amma çok konuştun"der resti çekersiniz o anda. romantizmin zirvesindeyim sözlük...
beyaz gülüm diye bir dizi vardı kenan abi oynuyordu. heh orda bir sahne vardı; nerminin fotosunu duvara asmış öylece bakıyordu. biz böyle dizilerle büyüdük.

bastırdım amk amy lee' nin fotosunu astım duvara bakışıyoruz. hatta ne tarafa gitsem bakıyor öyle bir aşk. arada kızıyorum üç kurşun sıkıyorum falan.

not: nermin fahişe olduğu için gelen ek ayrılmaz.
(bkz: connecting people)