bugün

yeteneği kısıtlı olsada, formasını terleten, aldığı paranın hakkını vermeye çalışan defans oyuncusudur. ayrica;
ne bir dilim ekmek
ne bir kızı sevmek
seviyoruz seni
baki mercimek **
(bkz: hitman)
beşiktaş'a gelmeden önce kendisini bilumum hacıya hocaya okuyup üfletmiş olmasından şüphelendiğim futbolcudur. adam 2 senedir banko ilk 11'de başlıyor maçlara.
futbolla yeni yeni ilgilenmeye başlayan genç bünyelere umut aşılayan bir kaç futbolcudan biri. genç arkadaşlarımız bu kazma bile futbolcu olmuş beşiktaş'ta oyunyor ben neden oynamayayım demeye başlamışlar bile...

digerleri; (bkz: deniz barış) (bkz: cihan haspolatlı) (bkz: servet çetin)
Yanlış mesleği seçtiğine inandığım kişi bakkal ,manav, yönetici olabilirmiş zira..
faul yapmaya programlanmış gibi duran futbolcu.
gönüllerin jaap stam'ıdır..
kickbox' çulara taş çıkarıcak bir oyuncu. Bir oyundaki Hitman karakterine benzediğide herkes tarafından bilinir.
11 aralik 2007 porto besiktas maci'nda elinden geleni yapmaya çalıştı. kapasitesi bu kadar. ama beni asıl üzen baki'nin faul yaptıktan sonra gidip adamı kaldırması hiç hakemle polemiğe girmemiş olmasıydı. acıdım yani. ilerde bir anadolu takımına gidip bu kadar dalga geçilen bir adam olmamasını temenni ediyorum.
be$ikta$'in yedigi ilk golden onceki ru$tu'nun cikardigi pozisyonlarin birinde 2 penalti birden yapmi$tir bu muthi$ yetenek; lakin hakem devam ettirmi$tir, oyuncu da gol sevdasina kendini yere birakmami$tir.
kel bişey.
tarihin en kötü futbolcularından birisidir. bu adam nasıl olurda beşiktaş'ın hayati porto maçında ilk 11 de oynar anlayabilmiş değilim. O oynadığı sürece beşiktaş'ın maçlarını kazanma şansı her zaman zordur.
vucudunda ense kısmı olmayan futbolcudur. birde deri ceketiyle fotorafı var görmeniz lazım.
Hitman 2'nin başrol adaylarından olan * beşiktaşlı futbolcu. Sert oyunu ve düzgün konuşması ile bilinir.
7 aralık 2007 bursaspor beşiktaş maçı'nda izlemeye nail oduğum beşiktaşlı stoper er kişi. yetersiz olduğunu bir kez daha ama bu sefer canlı gözlerle gördüm. adam topa nerede vuracağını bilmiyor. top ona doğru geliyorsa zor ayarlıyor mesela pozisyonunu. geçen akşam maçı porto maçını izleyemedim ama arkadaşlarım oynadığını söyledi. beşiktaş ve beşiktaşlılar nasıl sabrediyor bu futbol faciasına.
halı saha maçı yaparken bile bizim takımdan olmasını istemeyeceğim tek profseyonel futbolcu.
kara kartal'in, yerinde mudahaleleri ile degil de yersiz faulleri ile rakip ataklari kesmek yerine alevlendiren deli fisegi.
Geleceğin Jaap Stam'ı.
mercimek gibi keli olan orta halli oyuncu.
bu akşam da özgürcan özcan'ın eskortluğu görevinde kusursuz bir performans göstermiştir.*
kendisinden alınabilecek optimum verim için kafa patlatırken şöyle bir öneri üretebildim; kendisini sağlam bir şekilde inönü' deki bir ceza yayı üzerine sabitleyelim. (ayak bileklerine kadar gömebiliriz mesela.) böylece daha zorlu geçen deplasmanlarda da bela olmaz. kışın da maç olmayan günler branda çekeriz üstüne ıslanmasın gariban...
bu durumda asla pas hatası yapamaz. öte yandan yanında oynayan diğer arkadaşları baki kademeye girer diye düşünüp risk almaz sağlam oynarlar... bence faydası olur...
bir tek handikap var o da ilk devre bitince kaleler değişiyor o zaman iş karışır. defansta bir kişi eksik kalacağımızdan değil. off-side durumundan dolayı...
izlerken insanı cinnet derecesine getiren futbolcumsu. ya arkadaş bir adam bu kadar mı kötü oynar ya? en kötü forvet bile adamın karşısında bir eto'o bir henry bir adebayor olup çıkıyor ya!

bir sonraki genel seçimlerde "baki mercimek'in futbolcu lisansını iptal ettireceğim." vaadinde bulunan bir siyasetçi olsun, tek başına iktidara gelmezse şerefsizim. taraflı tarafsız herkes tiksiniyor ya bu adamdan.
(bkz: denize düşen yılana sarılır)misali bi futbolcu işte.**
ensesinin mercimeksapı gibi düz olduğu kalas bir oyuncu.
(bkz: allahim yarattin bari takip et)
kim ne derse desin, ne kadar alay ederse etsin, hatta hakaret eden seviyesizleri de salla gitsin, ben bu adamı seviyorum ya. süper adam kesinlikle. beşiktaşımız'da her daim görmek istediğim bir futbolcudur baki. oynamasın yedekte dursun. ama gene de kadroda bulunsun istiyorum.

allasen, bu adam belki haftalarca topa ayağını sürmedi, kadroya alınmadı, adamdan sayılmadı, bir gün şikayet ettiğini, bir gün "benim oynamam lâzım!" dediğini duydunuz mu? adam sadece işini yapıyor ya da yapmaya çalışıyor. tamamen iyi niyetiyle takıma katkıda bulunmak istiyor. ama kendisini mimleyenlerden rahat bulamıyor ki. geçen galatasaray maçında ayağı kaydı misal; hemen hakaret yağdıranlar oldu. lan iyi de sen düz yolda yürürken hiç mi düşmedin? bir futbolcu dengesini yitirip düşemez mi? baki harika bir insandır bana göre. varsın o kadar iyi futbolcu olmasın. maç boyu tüm çabasıyla görevini yapmaya çalışıyor ya, hoca ne zaman görev verirse hiç burnunu kaldırmadan o zaman oynuyor ya, kimi zaman sıçsa bile yılmadan mücadele ediyor ya o bana yeter. ne topçular gördük büyük takımlara transfer olunca yatıp keyfine bakan. baki öyle biri değil. baki aldığı paranın hakkını vermek isteyen biri. kendisine fırsat verildiğinde elinden gelenin en iyisini yapmak isteyen biri(yanımdaki arkadaşım tutmasa o iflah olmaz bir romantik falan diye uzatıcam valla yazıyı). ben o yüzden seviyorum bu adamı.

belki bu söylediklerim çağdaş futbol anlayışına uymuyor. yürekten, iyi niyetiyle futbol oynayan bir adama yetenekleri kısıtlı diye sırt çevirmek çağdaş futbolun bir gereğiyse ben o futbolun içine sıçayım. açık ve net söylüyorum. ben baki'yi bu takımda görmek istiyorum arkadaş. varsın sürekli oynamasın. ama jübilesini bile bu takımda yapsın. biz takımımızı sevinmek için sevmedik. baki'yi de birkaç hata yaptı diye siktir edecek değiliz. o karakteriyle örnek olması gereken biri. şimdilerde para etmeyen değerleri bize hatırlattığı için de değerli biri. adamım o benim. kim ne derse desin...