bugün

(bkz: bad tribe girmek) *
aynı zamanda yavşaktır da.
(bkz: ükela) *
benim gibi bergen hayranı olduğunu öğrendiğim 6.nesil yazar. bahtına gücenen kul feryadı bu şarkısı kendisi için gelsin.*
özellikle düşüş anında yaşanan ya da kullanılan uyuşturucunun olumsuz etkisi olarak halüsinasyonlar göstererek kişiye eziyet hali.
birlikte mezdeke zirvesi yapmayı planladığımız can can yazarcan.

(bkz: yağağağa amar)
* *
facebookundan gördüğüm kadarıyla pek bi hoş hatundur.
psychedelic etkisi olan bazı maddelerin kullanımı sonucu kişide etkisini gösterir. kişiden kişiye değiştiği gibi hemen her insanda kalıcı bir etki bıraklır; fakat bu etkinin varlığı yine kişiye göre değişir. yan etkisi vardır. işin esasında, başlı başına bir yan etkidir.

bad trip anında duyu algılarında birtakım hareketlilikler, karmaşıklıklar oluşur. bilinçalında kalmış şeyler gün yüzüne çıkarak insanı rahatsız eder. ani psikolojik değişiklikler mutlaka kişiyi tahrik eder ve aslında can acıtıcı bir hale dönüşür.

etkiden kurtulduktan sonraki yaşantıda, kişi pişmanlığı ve memnuniyeti bir arada yaşayabilir. her insanın kaldıramayacağı durumdur. trip boyunca en etkili kişi, kişinin kendisidir.
(#11630192)
fena kusmuş.
geçmiş olsun. yediği bişey dokundu heralde.
(bkz: (#11630192)) ağzına salık dediğim yazar.
(#13957229)

bu sözlükte 'işte budur'a eklenecek nadir bir yazı yazmış, tebrikler. nedense etkiledi beni.
kişiyi bu durumdan ancak kendisi çıkarabilir fakat yine de bad trip halinde kişinin yalnız olmaması tavsiye edilir.
insanın sinirleri bir anda gerilir. alındaki damarlar atabilir. kalp atışları hızlanır. en çok korkutan da budur. acaba bana bişey olucak mı düşüncesi.
nesneler şekil değiştirmeye başlar.
bad trip kafası sarhoşluktan çok farklıdır. kişi, yakınındaki insanlara anlamsız yere inanılmaz derecede sinirlenebilir.
bu haldeyken televizyon izlemek ve renklerin yoğun olduğu ortamlarda bulunmak -salon vs.*- yapılmaması gerekendir.
aslında bad trip halinde kişi olmayan şeyler düşünmez. kullanmadan önce aslında çok mutlu olsa bile o sıralar kafasına taktığı, düşünmek istemediği, içine attığı can sıkıcı bi olay varsa o bir anda kafada öyle büyür ki, beyin öyle bir amcıklama yaşar ki başını duvarlara çarpmak, saçlarını yolmak istersin. kendine zarar verdiğinde rahatlayacağını, her şeyin daha katlanılabilir hale geleceğini düşünürsün. işte bütün mesele, delirme ile düşünülenin farkında olma düşüncesi arasındaki ince çizgidir. o ince çizgiden normal hayata adım atmak kişinin kendi elindedir. sürekli olarak bu düşüncelerin sadece maddenin etkisi olduğunu ve bir süre sonra her şeyin normale döneceğini düşünmek kişiyi biraz olsun rahatlatabilecek en etkili yoldur.
bad tripin etkisinden çıkıldığında bile, düşündürdüğü şeyler sizi bırakmayabilir. olanlardan sonra kişi efkarlıyken kullanmaya tövbe edip, "bundan sonra sadece mutluyken aga, sevgilim yanımdayken, ay büyümüşken, rüzgar şarkı söylerken" diye ant içebilir. *
her hangi bir uyuşturucu madde kullanıldığında kişinin aklını kaybedecek duruma gelmesi, sesleri, görüntüleri her şeyi farklı algılaması durumudur. insan bazen öleceğini bazen delireceğini zanneder. buna o kadar inanır ki bu adeta onun için eziyettir. bu durumda kişi asla yalnız bırakılmamalıdır çünkü ne yapacağı belli olmaz.
allah vermesin dedirten olaydır.
(#17331452) iyi gülmeler, komik de değilim teessüf ederim demek istediğim çok sayın yazar.
ing. kötü yolculuk.
her uyuşturucu maddede olmaz. mesela eroin, kokain, ectcasy bad trip yapmaz.

bad trip en güçlü, sadece halüsinojen görme etkisi yapan (psychedelic) maddelerde olur. lsd ve meskalin gibi...
ankara soğuğu yeme şansına münhasır olmuş 6. nesil yazar.* ama o şehrin soğuğu da özletiyor kendini uzak diyarlarda. götümün donmasını tercih ederim bu özleme.

edit: ankara sevdalısıymış meğer kendisi de, hoş sohbet yazar.
nick alırken bakmıştım biraz halbuki ama görmemiştim kendisini. neyse çokta önemli değil zaten bu nick olayı, aklın yolu bir nihayetinde. *
(#17783118)türban yasağından beslenen yazardır.
o vakit uzun saçla ile de gelemezsin sınavlara saçlarının içinde bluetooth olmadığını nereden bilelim!
sozlugun aklievvel yazarlari sayesinde turban yasagindan beslendigini ogrenen yazar. allaha cok sukur, daha sizin turbandan beslenen hukumetlerinizin kafasina erisemedim. henuz o kadar magdur durumda degilim neyse ki...
doğru tespitleri ve iyi ayarları olan yazardır. daha nice yazılarını okuma dileklerimle.
ne sarhoşluğa, ne kafa güzelliğine ne de yüksekliğine hiç ama hiç benzemeyen galaksiler arası yarrak durumdur.

mevzunun ciddiyetini katlayan diğer bi yarrak durum ise;

(bkz: yalnızken bad trip yaşamak) amına koyayım böyle işin. çok kez bad trip deneyimim olmuştu ama ortamlar, muhabbetler, yanımdaki lavuklar klastı onlara kitlenince geçiyodu falan sıkıntı yok ucundan köşesinden atlatıyoduk. geceye doğru yine herzamanki standartlar dahilinde dedim zaten akşam üzeri uyanmışım sabaha dek uyku yok, biraz takılayım müzikti filmdi kafayı yumuşatırım. ikincinin hemen akabinde(ikinci dediğim bira, bira bende ikiden sonra bad trip yapıyor. neyse) heartbeatim dinlediğim parçadaki bassları ve vuruşları bastırmaya başladı lan dedim amk noluyoruz. tabi ki yine mantığım çok daha iyi çalışıyo, hayata dair maddi manevi herşeyi daha iyi hissedebiliyorum. bi yandan relax lan köylü, herzamankinden işte deyip kafam normalmişçesine kendimi yatıştırmaya çalışıyorum, öte yandan ve aynı saniye içinde milyonlarca kez kafamda hayır amk geberiyorum cümlesi dönüyo, hayır diyo amk bu farklı, gidicisin. 5-10 dakikalık bu beyin fırtınasının sonucunda gidici olduğumu kabul ettim. bi anda kendimi telefon rehberinde rolling yaparken buldum yardım edecek birini aramak için. rehberimde kayıtlı olsaydı kesin 112'yi arardım amk. birini kestiriyorum gözüme, arayıp kop gel demek istiyorum ama benimle taşak geçicek diye aramaktan vazgeçiyorum. böyle birkaç kişi atlayıp telefon olayından ve birinin bana yardım edebileceği fikrinden umudu kesip tek çaremin kafamı açmak olduğuna inanıp bunu nasıl başarabileceğimi düşünürken kendimi şekerliğin başında kaşık kaşık toz şeker yerken buldum, midemin bulanması ölümümü daha çok hızlandırabilir gibi salakça bi gerekçeyle bundan da vazgeçip kahve yapmaya yeltendim, henüz yapamadan dur lan bi dakka bunu sarhoş olunca yapıyoduk diye düşünüp bundan da vazgeçtim. kalbim ağzımdan götüme kadar atmaya devam ederken 2 gramlık anatomi bilgimle, kalbimin böyle atmasının beynime fazla kan pompalayacağı ve o şekilde öldüreceği hissine kapıldım. bu sefer kendimi internetin başında sağlıklı bi insanın kalbi dakikada kaç sefer diye araştırırken buldum. 1 dakika boyunca kalp atışlarımı sayıp, fazlalığı hesaplayıp, ikinci dakikadan itibaren göğsümden kalbimi tutup normalin üzerinde atmamasını sağlayacaktım, buna inanmıştım. derken bunun da saçma bişey olduğunun farkına vardım. aralardaki süreler git gide açılıyordu ama birkaç saniyeliğini de olsa normal şekilde düşünebiliyordum. az önce yaşadığım beyne fazla kan pompalanması sonucu ölme hissi yüzünden sık sık alnımı kontrol edip kendimce ateşimi ölçüyodum. alttan bakınca kafam bi yanardağı andırıyodu. hissettiğim ısıyı düşürmek için yüzümü ve başımı ıslattım, boğulma hissine kapılıp nefes nefese odama döndüm. tekrar ilk alternatifime geri dönmeyi başardım, tek yol kafamı açmaktı bişeylere kitlenmem gerekiyordu. daha neşeli bişeyler daha renkli bişeyler dinlersem iyi olurum diye bi set açtım, reggae. önceden ikinciden sonra köpek gibi dans ettiğim parçalar o an beynimde beton delme makinası etkisi yapıyordu. üç beş dakika da buna tahammül edip mantığımın gelmesini bekledim ve bişeyler izlersem iyi olurum diye düşündüm. bilgisayarın en kolay yerinden rasgele bi behzat ç. bölümü açtım. aman allahım silahlar cesetler.. bazanın altında olmayan kalaşnikofumu arıyordum. yine mantığım geldi, bu sefer pes etmiştim. ölmeliyim, tam şuraya oturup güzelce ölmem gerek. vücudumda ışık hızıyla hareket eden tedirginlik ağır bi hüzne dönüştü. en azından tarzımdan ödün vermemeliydim. kryptic minds - six degress açtım (linki de vereyim, http://www.youtube.com/watch?v=3ENNbC_UmEM siker atar bu parça) repeatler eşliğinde ölmeyi bekledim. vücudum git gide ağırlaştı, üşüdüğümü hissediyorum. bi ara garip, saatlerdir yaşadığımdan daha farklı bişey yaşadım. kafam çok iyiydi, uyanıktım ve rüya görüyordum üçü bi arada evet. biraz kuvvet geldi, parça değiştirmek için harcadım. tempoyu yükselttim, o garip his git gide gevşemeye ve iyi hissetmeye dönüşmeye başladı. su içtim, bişeyler atıştırıp nazikçe bayıldım yatağımda. özet geç piç derseniz; bad trip ihtimaller dahilindeyse kesinlikle yalnız kalmayın amk. bünyede ters tepicek bişeyler olabilir, mevzuya dair tecrübeniz eksik olabilir, bilmediğiniz bi hastalığınız olabilir. mümkün mü bilmiyorum ama* öyle bi hisle insan oturduğu yerde kılını bile kıpırdatmadan kendini öldürebilir amk. şimdi anımsadım bi ara bunu da hissetmiştim çok pis.
güldürmüştür (#18651950) sırf bu entry için banka hesap numaranı ver para yatırcam bilgimle kendime bağlıyamadım insanları paramla bağlamak isterim.

(bkz: babam çok zengin benim vurucam kırbacı)
'bagliyamadim' yerine 'baglayamadim', * ve hatta 'baglayamadigim' yazilirsa ve noktalama isareti kullanilirsa hesap numarasini verebilecek yazar. ya da ben para yollayayim, siz turkce dersi falan alin.