bugün

Aşkında zorluğu bu bana kalırsa , bilemiyorsun , emin olamıyorsun çoğu zaman dokunurken "onun" kalbi nerde olmak istiyor aslında...
Hızlı geçen bir film şeridi gibi sahneler akar zihinde ona sarılınan sahneler. Aşık olanın derinden etkileyen değişik bir durum anlatılamaz bir durum anlatilmaz yaşanılır bir durum.
arzularken aşık lmaktan daha fena bişey.
bağımlılık yaratır, tekrar tekrar dokunma isteği uyandırır insanın içinde.yalnız kaldığınız zaman "onu" düşünmenize sebebiyet verir.
insanın içini bitiren bir arzudur, platoniği gördükce artık söyleyeceğim dersin kendi kendine bu arzunun bunda büyük payı vardır. muhteşemdir çünkü o, değilse bile aşıksın diye öyle görünür ama gel gör ki yıllarca hiç dokunamamışsındır hem de hiç hani bir çarpışma olur ya da öyle bir şey ama yok işte. insanın içini kemirmeye devam eder.
sımsıkı sarılmak isteğidir aslında bu.
yolda el ele dolaşmak, otururken sımsıkı sarılmak.
dokunursanız daha sonra öpme isteğine dönüşür.
evet böyle bir arzu oluşur ama bu çok saf çok masumca bir arzudur. dokunduğun an da onu inciteceğini ona bir zarar vereceğini sanırsın. ama şöyle de bir şey vardır ki bunları hissetmek ne kadar güzelse, gidip ona dokunamamak dokunmaktan korkmak da bir o kadar acı vericidir. halbuki içten gelen, karşısında oturup, gözünü kırpmadan, hayranca onu izlerken, sadece yanağını okşamak ve sonrasında ufak bir öpücük kondurmaktır yanağına.
her insanın enleri arasındadır.
(bkz: dayamak)
- sizi tanımıyorum efendim. annem. "tanımadığın insanlarla konuşma." derdi. beynimde bir yerlerde yer etmiş işte. size slm veremeyeceğim.

- anlayamadım efendim: tam duyamadım.ama ses tonunuzda istina sezer gibi oldum. hala anne tahakkümünde yaşayan bir kadın olduğumu mu düşündünüyorsunuz.? olabilir efendim. bu konuda fikir yürütemeyeceğim. ne de olsa sizi tanımıyorum. selam veremeyeceğim ve tartışamayacağım.

- anlaşılan siz beni çok iyi duyuyor ve tanıyıveriyorsunuz. ne yalan söyleyeyim tanımadığım birinin beni tanıyıvermesinden endişelenmiş durumdayım.söz gelimi ahkam keserken kullandığınız makasınız paslanmış olabilir ve siz bunun farkında olmayabilirsiniz.bu durumda yanlış tanınmam ve ele güne rezil olmam kesinliğe yaklaşmış olur.

- beni çok korkuttunuz efendim.paslı aletlerden korkarım. tetanoz iğnesinden de.

- annem çok kızacak ama dayanamayacağım efendim. sizi öpeceğim.
öncesinden veya ardından gelen birde koklama isteği var unutmayalım. kişiselde olabilir idda etmiyorum .
gözünde kirpik var elinde ne var senin ayaklarına yatmaya kadar insanı götüren olay.
bu arzu bende yok her görüştüğümüzde dokunuyorum hatta dokunmadığım dakika yok desem yeri.* * ama red yedik sözlük red.. dokunmanın faydası yok beni mutlu etmiyor yani artık.
dokunurken de dokunmaya kıyamamaktır.
"seni kendimden bile kıskanıyorum." düşüncesi.
insanı içten içe öldüren istektir hele bir de tek taraflı aşk ise vay haline vay haline.
(bkz: aşk temassız yaşanmaz)
(bkz: et ete değecek aga)
kırılsın kollarım duramıyorum / n. ertaş

ünlü ozanımızda da olan dokunma arzusudur.

http://fizy.com/#s/2b6ua4
erkeklerdeki cinsellikten uzak az sayıdaki arzudan biri olsa gerek.
çağımızın hastalığı.
belki de arzuların en büyüğü. fakat çoğu zaman iç kemirtici bir hal alan arzu.

her şeyden çok sevdiğiniz, hayatınızı anlamlı kılan o kişiye ulaşma arzusudur bu. gördüğünüz anda hemen içinizden fırlar. yanına gitme, gözlerine bakma, saçlarını okşama isteği dolar insanın içine. dokunmalıyım ben ona, o sıcaklığı hissetmeliyim dersiniz. o an tek hedef odur : onun yanına gitme, öpme, koklama, sarılma isteği. o sıcaklığı vücutta hissetme arzusu. içinizde kopan şeyleri biraz olsun onunla paylaşma hissi. nedensiz bir duygu, amaç.

fakat bırakın dokunmayı, sevdiğiniz kişiyle konuşmuyorsanız acıya dönen arzudur işte. umursanmıyorsanız, hayatında bir yer edinememişseniz hep içinizde kalacak olan histir bu. yeri geldiğinde - ki bu çoğu zaman olur - adamın amına koyan, ağlatan, camı çerçeveyi indirme isteği getirendir. hayal ettiğinizde yüzünüze nedensiz bir gülümseme konduran, gerçekleşmeyeceği aklınıza geldikçe gözleri dolduran histir. ağlatandır, her şeydir o duygu. aşkın ta kendisidir. o yüzden çok özel ve hiç bitmeyecek olandır.
içgüdü.

aşk, hissetmektir.

öyleyse dokunmalıyız sevgilimize,

sarılmalıyız ölesiye, hiç bırakmamacasına.

binlrc söz söyler de beklersiniz cevap vermesini ya. işte dokunmak onların ötesindedir. msn'de face'de yazısmaya benzemez. elini elleriniz arasına alırsınız. hissetmeye baslarsınız aşkın somut halini. soyutluktan somutluga gecmişsinizdir artık. asık olmayan sevgilisini hissedemez zaten.

tek bildigi oduna değmektir. kalbine yürümek değil.

kalp atısını duymak, nefesini üzerinizde hissetmek..

aşkın bir nevi somutlaşmıs halidir.
(bkz: that s exactly what ı m talking about)
(bkz: kavurur ateşim seni de beni de)