bugün

bir tarafta * "kendini adam sananların futbola kadını tezahüratlarla iğrenç bir biçimde yerleştirişi", diğer tarafta * "ankaragücü'ne yapılan eleştirilere karşı çocukça savunması" söz konusudur. evet, ayşe özyılmazel'in yazısına bakılırsa futbol hakkında çok da bir şey bilmediği ortada. fakat bir de ankaragucumegitti'ye bakıyorum da onun kaybı çok daha büyük... insanlık hakkında çok da bir şey bilmediği aşikar.
ulan ne güzel unutmuş gitmiştim ben bu kadını da, ettiği hadsiz lafları da. ne gerek var canlandırıyorsunuz? yine sinirlendim bak.
(bkz: bi siktir git çay koy)
Ankaragücü taraftarlarının yaptığının haddini asmak olmayıp da bu durumu elestiren ayse özyılmazel'in haddini astığını söylemek tuhaf değil mi?ankaragücü'nü de taraftarını da severim.ama yaptıkları hatayı örtmek görmezden gelmek için sevgiyi öne sürmek hata olur.
neco gibi büyük beşiktaşlı birinin kızı. bildiğim kadarıyla kendisi de fanatik beşiktaşlıdır.

beşiktaş adama işte böyle haddini bildirir. efendi olunacak, biat edilecek.
sübyancı bir babaya sahip olan bireye yazı yazdırırsan, köşe verirsen olacağı bu...
tezahurat ulan bu, basit bir tezahurat. ne yani bu tezahuratı yaptı diye tüm ankaragüçlüler gidip beren saat'e mi tecavüz etti.
ayrıca çarşıda fingirdeştiği birkaç kişi var bu haspanın sanırım, başkasının tokadını yemeyen kendini çelik bilekli sanırmış. bırak çarşıyı ayşe seni gecekondu ve teksas paklar...
erkek olmak doğuştan gelen alın yazısıdır. fakat her erkeğe de " adam" olmak nasip olmaz!
"yeşilçam filmlerinde tecavüze uğrayan kadına bakarak masturbasyon yapan bir halkın evlatlarıyız biz. bu yüzden kimse bizden anlayış, sevgi, hoşgörü beklemesin" diyor nihat genç.
ne de doğru diyor. öyle bir erkek egemen toplum ki bu memleket, kutsal bir sevişmeyi bile günlük hayatta bir küfür olarak "s..m" diye sürekli söyleyen, bir "becerme" olan bakan toplumun bir kesimine gerçekten haddini aşmıştır ayşe. çok ayıp be ayşe!
Fanatizm başka bir doğruyu kabul etmeme halidir. Sporda, siyasette, sanatta hayatın her alanında görülebilen tek bir noktaya kitlenen at gözlüğü bakış açısıdır. Bir durumu körü körüne savunmak, diğer bakış açılara görmezden gelmek hastalıklı bir ruh halidir, Önce bunu kabul etmek gerekiyor. Ebetteki kişilerin bir safı olmalı, lakin karşıta saygı gösterecek kadar algı esnekliği bırakılmalı. Maalesef ki Fanatizm noktasındaki insanlar algı esnekliğini yitirmiş bulunmakta. Ve bu ekranlardan, sokaklardan bizlere yansıyan kaos ortamı sunmaktadır!

Bu konuda ise gözlemlenen, Ankaragücü taraftarının fanatizm noktasında ki savunmalarını görmekteyiz. bir köşe yazarının; hayali dahi olsa tüm türkiye'nin gündemini meşgul eden, türkiye'nin hatta dünyanın gerçeğini gündeme oturtan, bir tecavüz skandalıyla ilgili hassasiyet noktasının bu denli futbol fanatikliği ağızlarında çirkin bir maniyle tiye alınmasını eleştiriyor olması gayet yerindedir. Gösterdiği bir kadın hassasiyetidir.

Hiç kimsenin, hayali ya da reel fark etmeksizin tecavüz gibi insanlık dışı bir mevzuyu malzeme olarak kullanması hoş görülemez. Ve sağduyulu hiçbir erkek de sadece eğlenceydi diyip, bunu dile getiren yazara had bildirmeyi kendine görev edinemez.

Medyanın dayattıkları mutlaka eleştirilmeli lakin bir dozu olmalı, Durulması gereken çizgiler net olarak bilinmelidir!

Taraftar olmak ve fanatizm arasındaki yedi farkı bulun.

sonra canhıraş 'hoş olmayanı hoş gösterme çabasına' girin. Anlaştık mı?

yoksa gerçekten gücünüze gider. üzülürüm.
ankaragücü taraftarı aşmıştır haddini ayşe özyılmazel değil . fatmagül'ün suçu ne dizisindeki tecavüz olayını matah birşeymiş gibi diline dolayan bir grup taraftar, kadınları bu şekilde aşağılayınca ileri gitmiş olmuyorda bundan rahatsızlık duyduğunu dile getiren bir köşe yazarımı ileri gitmiş oluyor ? Bırakın Allah aşkına futbolu bu hale getiren insanlara taraftar bile denmez buldukları herşeyi tezahürat yapan zavallılardır ancak bunlar. o fatmagülün yerine kendi kız kardeşlerini annelerini kızlarını koysunlar bakalım yine böyle konuşabilecekler mi? empati kurun biraz kardeşim ! Ayrıca ankaragücü taraftarının çarşıyla kıyaslanmasıda mümkün değildir çarşı kim onlar kim ya ! (bkz: davul bile dengi dengine)
(bkz: kadın haklı beyler)
ayşe özyılmazel'e gelsin;
bilge ibik;'ten
(bkz: haddinde kal).
bir yazar olarak haddini aşması falan söz konusu değildir. nerde kaldı basın özgürlüğü? düşüncesini belirtmiş ve bir bayan olarak tepki göstermesi gayet normaldir.
sadece dizinin ve yazarın reklamı için yazılmış bir yazıdan çıkarılan kişi yorumudur.
iki tezahürat arasındaki yedi farkı bulun;

1- Piskopat ankaragücü taraftarı (tecavüzü hoş gören gecekondu)

"a lala laay lay laaaa fatmagül'ün suçu ne

hapı aldık patladık, fatmagül'e rastladık.
fatmagül'ün suçu yok, biz onu bihter sandık.
fatmagül'ün suçu yok, biz onu bihter sandık"

2- Yaratıcı beşiktaş taraftarı (toplumsal olaylara değinen çarşı)

"150 bin dolara, esir alırız aksaray'ı
yoldan mı topluyosun onur sen, dağıttın tüm parayı
100 doları koyarız cebe, gideriz laleli'ye
şehrazat'ın kralına koysan, ikincisi hediye

aptal onur aptal onur, gerizekalı onur"

nasıl? bulabildiniz mi aradaki yedi farkı? bulamadınız di mi? bulamazsınız tabi, yok çünkü.

lan hayali bir karakter üzerinde bu kadar geyik dönmesi, sadece bu ülkede yaşanan birşey heralde. fatmagül diye biri yok, bihter diye biri yok, şehrazat diye de biri yok... bunların başlarından geçen zorla tecavüz *, para karşılığı tecavüz* olayları da aslında yaşanmamış şeyler. ha denecek ki şimdi, önemli olan yaşanması meselesi değil, önemli olan düşünce yapısı, önemli olan zihniyet..

peki canım kardeşim, ankaragücü taraftarı bu fatmagül tezahüratını yaptı diye piskopat oldu, hapçı oldu, tecavüzcü oldu. takım, pardon, taraftar küme düşürüldü. tamam hepsine eyvallah, haklı kabul edelim ayşe hanım'ı...

alttaki tezahüratı inceleyelim bir de. ayşe hanım tarafından, gecekondu'ya örnek olarak gösterilen çarşı tarafından yapılmış bir tezahürat. ne farkı var? hani nerede kadın hakları, nerede kadın hakkı savunucusu ayşe hanım? yok tabi.

muhtemelen bu tezahüratı duymamıştır bile. neden? çünkü gazeteci değil. gazeteci dediğin, bir konu hakkında yazacaksa,o konuyu enine boyuna araştırır, iyice bilgi sahibi olur ondan sonra kaleme sarılır. ayşe hanım'da bunu görüyor muyuz peki? hayır. ya biri söylemiş, ya bi yerden duymuş, böyle böyle birşey var diye, ablam da hemen atlamış olaya.

ayşe hanım'a tavsiyem; bsgçk...
olmayan hededir.

"her taraftar grubu bu tarz esprili sloganlar üretir... ehi ehi.."...?!

espri göremiyorum arkadaş ben burda. çektiğiniz ve patladığınız için eriştiğiniz "high" kafada olmadığımdan herhal.

anaya bacıya, genel olarak kadına hakaret küfür bu ülkede cinayet sebebiyken, böyle aptal bir sloganı cansiperane savunmak niye? hayali bir kahraman üzerinden hayvanlık yaptığınız için, o kızın olmayan yakınları/akrabaları çıkıp da kafayı koyamayacak alnınızın çatına, ondan galiba bu haykırışlarınız ve akabinde bit osuruğu formunda serzenişleriniz.

oynayın futbolunuzu, izleyin maçınızı; ne alıp veremediğiniz varmış arkadaş kadınların bacak aralarıyla. ne bitmez ne dinmez hırsmış, hınçmış arkadaş ya.

"mizahta ustalaşmadan önce, amatörlükte deli gibi cinsellik çizersin. yaşayamadığın için elbette. 3 lafından biri cinselliktir, bunun üzerine yaptığın esprilerdir. ama o köprüyü geçince artık kafan farklı çalışır, cinselliğe dair yazıp çizmez olursun" demişti usta bir çizer, o geldi aklıma. kimdi, hangi röportajdı hatırlayamadım şimdi.

bu durum sadece mizahta geçerli değil; hayatın tüm alanlarına genellenebilir belli ki.
Fatmagül'ün tecavüzünün çocuk tecavüzlerinden daha çok konuşulduğu bir ülkede yaşıyoruz yazık.. Mars'ta hayat var mı??
ankaragücü taraftarının tecavüz gibi adi, insanlığın yüz karası bir suçla eğleneceğini asla düşünmem. gecekondu taraftarı genelde örfüne, adetine bağlı, namus kavramına düşkün insanlardan oluşur. bunu popüler bir diziye muzipçe bir takılma olarak görmek daha doğru olur sanırım. yoksa türkiye'de binlerce kişinin tecavüz suçunu tezahüratla tasvip etmesi, hele ki bunu yapanların da ankaragücü taraftarı olması hiç olası gelmiyor bana.

ayrıca bu "çarşı gibi olmaları için 40 fırın ekmek yemeleri lazım" tabiri de ilginç. ayşe özyılmazel çarşılılar'ın şehrazat ve 150 bin dolar meselesine yönelik tezahüratını hiç duymadı galiba.
(bkz: kadın haklı beyler)
(bkz: fatmagül)
(bkz: fatmagül o ne)
(bkz: fatmagül ün işi ne)
(bkz: fatmagül kim)
(bkz: fatmagül ün ödü)
(bkz: fatmagül ünü de al git)
(bkz: fatmagül kim lan)
(bkz: fatmagül ün derdi ne)
(bkz: fatmagül ün suçu)
(bkz: fatmagül ün msn adresi ne)
(bkz: fatmagül ün nicki ne)
(bkz: fatmagül fantezisi)
(bkz: fatmagül ün hiç mi suçu yok amk)
(bkz: bihter vs fatmagül)
(bkz: fatmagül bihtermiş lan)
(bkz: fatmagül nene)
(bkz: fatmagül ün maceraları)
(bkz: fatmagül shemale miş)
(bkz: fatmagül tranny mi)
(bkz: fatmagül yollu mu ne)
(bkz: fatmagül sevişelim mi)
(bkz: fatmagül den bize ne)
(bkz: fatmagül vs bihter)
(bkz: fatmagül ün nişanlısı)
(bkz: fatmagül ün orda işi ne)

evet canlar. siz de şaşırdınız demi. 'ne ara açıldı bu kadar başlık fatmagül ile ilgili?' diye kendi kendinize soruyorsunuz. bunlar daha bir kısmı. siz o çok bilen, o herşeyi eleştiren, popüler kültürün esiri olmayan, gündemi takip eden ama oyuna gelmeyen, sabri sarıoğlu, devlet bahçeli, nihat doğan, ajdar, ibrahim üzülmez vs. gibi bir çok ünlüyle sayfalarca dalga geçen, fatmagül'ün suçu ne başlığı altına sayfalarca tanım giren, kah tecavüz sahnesini eleştiren, kah tecavüz sahnesiyle taşşak geçen, kah taşşak geçerken eleştiren, ayşe özyılmazel gibi birini adam yerine koyup da yazısını okumayan siz değerli sözlük yazarları. ankaragücü taraftarına ettiği hadsiz lafları eleştirince neden savunmaya geçtiniz? 'fatmagül'ün suçu ne?' dizisi üzerinden medya patronlarının iğrenç politikasını eleştiren ankaragücü taraftarına neden saldırıyorsunuz? ulan bu ülkede sadece siz mi eleştirme ve taşşak geçme hakkına sahipsiniz? milyonlarca kişilik bir zümreyi haddini aşan laflarla eleştiren, yazar demeye bin şahit lazım bir insanı onun üslubundan daha yumuşak bir üslupla eleştirdiğimiz zaman neden savunmaya geçiyorsunuz? neyi savunuyorsunuz ya da? kimleri savunuyorsunuz? kimin yanındasınız? ankaragücü taraftarı halkın ta kendisidir. ankaragücü taraftarı halkın sesidir. tribün de o adamların seslerini duyurabildiği tek yerdir ve ordan da seslerini duyurmuşlardır. ama siz halkın yanında olması gereken sözlük yazarları, nişantaşı starbucks'ta oturup, gereksiz köşesine yazı yazan, bizden olmayan, halktan olmayan hadsiz bir kadını savunuyorsunuz. aferin lan size. böyle devam.

tanım: ankaragücü taraftarına ettiği hakaretler üzerine varılan sonuç.
(bkz: köşe yazarlarının kalitesizliği)

köşesine oktan boktan konuları taşıyıp, ne yazdığı belli olmayan, babası ve kendinden yaşca büyük medyatik sevgilileri sayesinde bu işe adım atmış iş bilmez yazarın patavatsızlığı.. dikkat çekme cabası..

ayrıca, kendini bu kadar rezil etmesi gözden kaçmamıştr. ne anlar acaba tribün kültüründen? hayatında kaç kere marş söylemiştir, kaç kere deplasmanlara gitmiştir. ha gitsin demiyorum.
taraftar kendi köşesinin yazarıdır. şiirler yazar, siyaset yapar, eleştirir, beğenir..

iş bilmez, kalemine soktuğumun yazarı;
herkes kendi köşesinden sorumludur.. ne senin yazdığın taraftarı bağlar, ne taraftarın 'fatmagül ün mına koym' demesi seni bağlar. otur oturduğun yerde.. çok gündemden düştüysen, kendine yeni bi medyatik sevgili bul.. (fenerbahçeli rambo olabilir)

bak, senin köşende yazdığın sikimsonik yazılar bizi ilgilendirmez. bizim ettiğimiz küfürler, yaptığımız tezahüratlar seni bağlamaz.. dedim ya, senin dünyan ayrı, bizim dünyamız çok ayrı. senden daha fazla eğleniriz, senden daha fazla severiz, paraya tapmayız, formalite işlere kapalıyız.. evet, çok farklıyız..
haddini aşan sensin, taraftar değil.. milyar dolarlık kulüpler taraftarlara mahkumken, sen orada emekçi insanlara laf edemezsin.
tekrar söylüyorum, senin yazdığın ota boka yaramaz konularla biz ilgilenmeyiz. biz de seni ilgilendirmeyiz..

nihayetinde;
şen şiir bile yazamazken, adamlar dünyaları ipine sarıyor.. sus, otur, kokoşluğunu bil..
bu kültüre bulaşma, kaldıramazsın..

not: ankaragüçlü değilim..
ankaragücü taraftarının böyle bir durumu kullanıp tezahürat yapması gözümde büyük ankaragücü taraftarını küçültmüştür ki ankaragücü taraftarını takımdan daha cok seven biri olarak.
ayşe özyılmazel ne deseydi harika bir tezahürat bravo mu deseydi. yazık bir de bu kadını haddini aştı diyorsunuz. haddi aşan belli. utanmadan mantığa bürümüşsünüz bir de yaptıklarınızı.
"inönü de ananı ... beşiktaş", "altımdan geçen fener yesin touchaklarımı" normal, hap attık fatmagüle atladık mı anormal arkadaş! ahlkaksızlık edepsizlik futbolun mezesidir. bu böyle biline.
ankaragücü taraftarının reklam yapmasına neden olmustur. hadi yine azcık eziklik attınız, sevinin.
Ayşe'nin kendini tutmasıdır. Ana avrat küfürle eleştirilmesi gereken durumu,kelimelerini seçerek eleştirmiştir. Bir daha sevdim.
bir kadının kendi cinsini korumasıyla beraber vuku bulmuş olay. ancak şu var ki; haddini aşan ayşe özyılmazel değil ankaragücü taraftarıdır. birkaç taraftar(ki bunlar için daha doğru bir deyim var aslında, neyse) çıkıp kadını aşağılayıcı sloganlar atınca haddini aşmış olmayacak, ama bir kadın köşe yazarı çıkıp bu yapılanları biraz sert bir dille eleştirince haddini aşmış olacak. böyle çifte standart olmaz.
ayrıca fatmagül'ün suçu ne dizisindeki tecavüz olayını ağızlarından salga akıtarak slogan yapan bir topluk marazi duygulara sahip birer sapıktır.