bugün

görsel
Fotoğrafta gördüğünüz bir sinyal koludur. Sinyal kolunun ne olduğunu bilmiyorsanız öğrenin. Trafiğe çıkıp da bu kolla hiç tanışmamışlığı olan var aramızda. Çekinmeyin kullanın, kullandırın.
asla kocanızdan araba kullanmayı öğrenmeyin.
ya katil olursunuz ya da o katil olur.
trafik kurallarına uymak eziklik değildir. bilakis kırmızı ışıkta geçmek, hakkınızda küfür edilmesine sebep olmasa da, ne kadar hanzo olduğunuzu düşündürtür. kişilik algınıza göre hangisinin daha ağır olduğuna karar verin.

emniyet kemeri polisin bir işine yaramıyor. saatde 50 km hızla giderken bir yere çarptığınızda 10 metre uçabildiğinizi görmüş adamlarca kondu oraya. takmaktan çekinmeyin.

sol şeritte süper hızlarla gidebilmek sizin değil arabanın marifeti. üstelik sol şerite bakarsanız; içi maganda kaynayan şahinlerle dolu olduğunu farkedeceksiniz. emin olun böyle bir durumda sağdan yavaş yavaş seyretmek çok daha cool olur.

genç ve özgür ruhlu olduğunuzu biliyoruz, üstelik ehliyetiniz de yeni. biraz çılgınlık yapmak hakkınız. ancak bütün bu saydıklarım içinizdeki ateşi söndürmenize engel değil. sadece daha mantıklı ve güvenli yapmanız için gerekenler.

debriyaj, fren, gaz, vites hepsini öğrenmeniz sadece 2 haftanızı alacaktır. şoför olmak bunlardan ibaret olsaydı, herkes şumaher olurdu.
1-viraj freni affetmez
2-büyük ve tek yön yollarda hızınız varsa sağa da dönseniz, sola da dönseniz virajı genişten dar alınız.
3-yağmurlu havalarda kamyon sollamadan önce silecek hızınızı 2 kademe hızlıya alınız.
4-bilmediğiniz arabayı ilk sürdüğünüzde hız yapmayınız.
5-sol şeritte afedersiniz ama öküz gibi yavaş yavaş gitmeyiniz.
sinyal vermeden şerit değiştirmeyin.
sinyal vermeden şerit değiştirecek birileri vardır mutlaka bunu da unutmayın.
yol alan değil yol veren olun.
fren ortadaki ha ! unutma.
Taksici olmadigi halde sehir ici/sehir disi ayda ortalama 5000(yaziyla bes bin) km yol giden biri olarak nacizane benim de birkac tavsiyem var.

- araba kullanirken sorunlarin cok onemli bir kismi karsindaki surucuye ve yayaya saygi duyarak kendiliginden hallolabiliyor. Altin kural saygi.

- debriyaj kavramasi denen olayi iyice ogrenene kadar bos vakitlerde tekrar yapin. O sure zarfinda yokuslarda guvenlik acisindan araca zarar verse de el freniyle kalkin

- suratli giderken gireceginiz hafif bir viraj, bir tas parcasi, yandaki aracin serit ihlali saliseler icinde aracin kontrolunu kaybetmenize neden olabilir. Surate hic gerek yok. Kesinlikle normal sureden cok daha erken varisa ulasmiyorsunuz.

-viraja girdiginizde fren yapmayin. Viraja girmeden once fren yapip yavaslayin, asla vites bosta viraj almayin hatta donus aninda hafifce gaza basmaniz arabanin yol tutusunu artirir, savrulmayi minimize eder.

-seyir halinde ayaginiz surekli debriyajda olmasin. Gerekli anlarda basmaya alisin.

-peygamber vitesi dusunulenin aksine benzin sarfiyatini sifirlamaz, riske girmeyin

-motor freni denen olayi cozerseniz zirt pirt fren-gaz ikilisini kullanmazsiniz, boylelikle yakittan cok ciddi tasarrufta bulunmus olursunuz.

-hiz sabitleyiciniz yoksa da uzun yolda kendinizin hiz sabitleyicisi olmaya calisin. Arac en cok gaza yuklendiginiz anlarda yakit tuketir. Gaza siklikla asilmamaya calisin.

-frene basar basmaz debriyaji koklemeyin. Bu frenleri sisirir, durus mesafeniz artar. Arac durmaya yakinken debriyaja basin.

-serit degistirirken aynalara uzun sure takilmayin. Aynaya dogru kafanizi cevirmeyin, yalnizca goz ucuyla kontrol edin. Bu size bir sure sonra ornegin sag seride gececekseniz hem sag dikizi, hem de arac ici dikizi kontrol edebilecek zamani kazandirir ki kor nokta derdi kalmaz.

-arac sollarken vites artirmayin. Bu aracinizi yavaslatir. Ornegin 3. Viteste giderken onunuzdeki araci sollamak icin hizlanirken 4'e atmayin. Hatta kritik durumlarda 2'ye inin.

-selektor karsi seritten gelen surucuyle anlasmak icin kilittir. Cekinmeden kullanin.

-gunduz de farlariniz acik olsun.

-ne pahasina olursa olsun emniyet kemerinizi takin.

-yol uzerinde gordugunuz herhangi bir cisim, poset, karton... Bunlarin uzerinden gecmemeye calisin. Tabi trafigin akisini da bozmadan.

-ozellikle yeni ehliyet alan genc arkadaslarim. Nolursunuz alkollu arac kullanmayin. Bu hatayi yapip ertesi gun nasil hayatta kaldigima inanamadigim gunler oldu. Sadece gereksiz bir cesaret sagliyor. Safi zarar.

Bunlar disinda elbette genel trafik kurallarina azami ozen gostermeye calisin. Aracinizi her daim defansif suruste tutmaya calisin, trafikte her an her sey olabilir bunu lutfen unutmayin.
Simdilik bu kadar.
özellikle kadın arkadaşlarım için;
- arkanıza milimetrik hesaplar kadar yakınlaşanlar olacak, görmezden gelin ve sakın korkmayın. rampa kalkışı olan ışıklarda falan çok panik yapıyoruz, ama girmeseymiş o kadar yakına, siz sakin sakin gaza basın, o da beklesin.
- her ne kadar babadan öğrenmek çok mantıklı olmasa da -ben de aynı şeyleri yaşadım çünkü babam çıldırtıyordu beni- çok güzel şeyler de öğretti. mesela panik olmamayı. ters bir şey olduğu anda dörtlüleri yakın. bir problem olduğunu anlatmanın en kesin yoludur.
-çok sıkışık trafikte kapılarınızı kilitleyin. ne olur ne olmaz. araçta yalnızsanız yan koltuğun camını da kapatın.
-minibüsçülerden ve kamyon, tır şoförlerinden sakince uzaklaşın. diplerine girmek zorunda kalırsanız sizi fark etmeleri için kısaca kornaya basın.
-tek şeritli yollarda -LÜTFEN- dikkatsizce, sollamayın.
-park etmekte zorlanıyorsanız, -ki bu çok normal bir şey- yakında gördüğünüz bir şoförden yardım isteyin. ben bu tarz durumlarda (genelde trafik akan bir cadde üzerinde zorlanıyorum) bir taksi görürsem taksi şoförüne, ya da yakınımda başka bir araç sahibi falan park ediyorsa ona rica ediyorum. utanılacak bir şey değil. kaza yapmaktan iyidir.
-size dik dik bakanlara, selektör yapanlara, asla aldırmayın. kavşaklarda da yolunuzu kimseye kaptırmayın. kadın bu zaten o geçene kadar ben on kere geçerim deyip önünüze atlamalarına izin vermeyin.
-bir de allah kitap aşkına direksiyona yapışıp, tavşan gibi sadece ve sadece önünüze bakmayın. rahatlamaya çalışın. arkanıza yaslanın. korkacak hiç bir şey yok.
- bir de kör noktaya dikkat edin. kör noktanın ne olduğunu öğrenin daha doğrusu. yalan yok bana da babam öğretmişti. sakın sollama dediği an da sollamaya kalkıştım direksiyonu o kırdı. böyle bir tehlike atlatmaktansa aynalarınıza dikkatlice bakın.

aklıma ilk gelenler bunlar. sevgiler.
bol bol sürün, ama tek başınıza, yalnız, çaresiz olsun, yanınızda araba sürmeyi bilen biri olmasın, arabayı bağırtmayın.
Bol bol paralel park çalışın, şınav çekin, engelli koşun.

edit: şimdi aklıma geldi, park çok önemli aman çocuklar.
Kasko yaptırın, en gereklisi bu.
koltuğunuzun altında daima bir sopa bulundurun.
1. debriaj dan ayağınızı çekerken gaza da basacağınızı unutmayın.
2. gaza sonuna kadar basıp ayağınızı debriajdan usul usul çekip bir anda bırakmayın.
3. araba kullanmak sadece debriaj ve gazdan ibaret değil. bunları yaparken yola dikkat edin.
4. mümkünse vites atarken vitese bakmayın o ne Allah aşkına.
" araba buradan geçer mi acaba? " diye tereddütte kaldığınız yerden geçmeyin, geçmez çünkü.
lütfen dikiz aynasını arkadan gelen araçları görmek için kullanın!!!
direksiyona geçince trafikteki birçok sığır gibi kendinizi bi bok sanmayın. Ayağınızın altındaki pedallara hiç bir zaman güvenmeyin. Zira 20 ike giderken bile bir cana kıyabilirsiniz.
Şahsen ölmekten değil ben hariç başka bir cana zarar vermekten korkarım hep.