bugün

aldatan sevgiliyi affettiğiniz an kırılan onurunuzu , asla onaramayacağınızı düşündüğünüz ruhunuzu , karanlıklar içinde kaybolan kalbinizi , gözyaşlarınızı , yaralı aşkınızı , dinlediğiniz şarkıları , içinden çıkmadığınız yatağınızı aldattığınız andır.
Boynuzlara cila çekmektir.

Affedilmemelidir.
tamam acı verir. zira bunu en iyi bilen affedendir.

yaşanılan ilişkinin izlediği seyire bağlı olarak, hemen hepimizin bu harekete karşı alacağı tavır farklı olacaktır elbette. ama sanar mısınız ki onun sizi aldatmış olduğu gün kopmuştur tüm ipler? yani her şey güzel giderken bir an şeytana mı uymuştur karşınızdaki? bu onu haklı çıkartmaz tabii ancak o güne kadar söylemiş olduğu ve belki farkında olduğunuz yalanları anlamazdan gelirken siz, affetmiş olmadınız mı onu? bu sayılmaz mı dersiniz yoksa?

sizi mutsuz eden, aldatılmış hissettiren onlarca olayla, sözle karşılaşmış, sineye çekmişsinizdir belki. bazıları buna gurursuzluk dese de siz sabır demeyi tercih etmiş, düzelir umuduyla değil ama ilerisini merak ettiğiniz için ilişkinize devam etmişsinizdir. kafanızda soru işaretleri kalsın istememiş, yaşadıklarınızı unutmak isteseniz de unutamamış yahut unutmak istemeyip kin besleyememenizden ötürü kolaylıkla unutmuşsunuzdur.

bir de sıklıkla öz güven eksikliğine bağlanır bu gibi durumlar. affettiysen misal, derler hemen "kendine güvenmiyor bu" diye. ayaklarının üzerinde duramazsın ya sen, yalnız kalma korkusu falan kaplamıştır benliğini, merhametlisindir, gurursuz, karşısındakini haklı çıkartabilecek bir sürü neden bulabilecek birisindir, ilişkileri masaya yatırmaya bayılanlar için tahmin ve tespitte bulunmak zor olmaz o zaman.

kim ne derse desin affetiysen şayet vardır elbet bir sebebin. zira mühim olan bu sebeplere ne kadar inandığın ve inandığını kendi içinde nasıl savunduğundur. başkaları sana hak versin diye değil, zaten gönülden affettiysen sen umursamazsın başkalarının aklından geçenleri. varsın ne derlerse desinler.

ha bak şimdi sorsan bana gerine gerine derim ben affetmem diye. gerçekten de affetmemişimdir başıma geldiğinde ama bu başkasıyla birlikte olduğumda ve o başkası da beni aldattığında, onu da affetmeyeceğimi kanıtlar mı sizce? belki. karşındaki kişiye, ilişkinin seyrine, çektiğin cefaya, sürdüğün sefaya göre şekillenebilir kararlar. kendisine en çok güvenen, kendi değerini en çok bilen dahi affedebilir kimi zaman karşısındakini. inanmazsın, belki kabahati karşısındakinde değil kendisinde bulur hem. ne olursa olsun kınamam ben bu kararı verenleri. varsa bir sebebin kendine göre affettiysen karşındakini " en kötü günün bu olsun" derim en fazla. bakma, klişe temenniler çoğu zaman moral verir adama.

bu sebeplerden doğrudur ya da yanlıştır gibi kararlara varmak saçma gelir bana. herkes yaşadığı ilişkinin seyrine göre farklı tavırlar alır her tökezlendiğinde. kimi kalkar, kimi düşer kalkar ilerler, kimi yapışır yere doğrultamaz bir daha belini.

muhakkak acı verir. zira bunu en iyi bilen affedendir.
tekrar aldatılmaya hazır olunması gereken durum.
kopan bir ipe, sımsıkı bir düğüm atarsanız , ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür.
ama ipe her dokunuşunuzda , canınızı acıtan tek nokta , yine o düğümdür.

sözü ile gayet güzel açıklanabilecek durumdur. bu düğüm bazen uykularınızı kaçırır, bazen ise boğazınıza takılan kuru ekmek parçası gibidir.
Karşı tarafı daha da cesaretlendirir, gereği yoktur. Nerede soyunduysa orada giyinsin.
"bu son affedişin olmayacak" durumuna zemin hazırlamaktır.
göte giren açık şemsiyeyi çıkarmaya çalışmaya benzer.uğraşma kardeşim bünye kaldırmaz artık...
tersten düşünülürse; affeden sevgiliyi aldatmak bile yeterince içler acısı bir durumdur.
Midesizliktir.
Ne gerek var ki. Bir kere yapan bir daha yapar. Sonu gelmez bunun.
kabullenilmesi uzun zaman dlimlerine yayılması gereken ve izleri asla kaybolmayan bir durum.
güçsüzlük belirtisidr. bile bile ladestir.

aldatmak irade meselesi değildir.

bir anlık dalgınlıktan kaynaklanmaz.

sevmemektir aldatmak. özlememektir.

kıymet bilmemek, üzeceğini düşünmemektir, onu seveni umursamamaktır.

bahanesi olmayandır,
bahanesi olmayanın telafisi de olmaz.
aldatan, sevgili değildir, affedilemez.
Yaşanmadan hakkında fikir yürütmemek gereken durum.
açık açık, "n'olursun bir daha aldat. çok hoşuma gitti." demektir.