bugün

17-25 ekim 2009 tarihlerinde istanbul kültür sanat vakfı tarafından düzenlenen sekizinci filmekimi sonbahar film haftasından çıkartılan film.

her ne kadar teknik bir sorun dense de bu bahaneyi kimse inandırıcı bulmadı.

--spoiler--
bir yahudi kasabasında geçen konusuyla, “hafif ama karanlık bir dönem filmi” olarak tanımlanan “ciddi bir adam”, coen’lerin, üniversitede öğretim görevlisi olan anne ve babalarıyla geçirdikleri çocukluklarını perdeye taşıyor. 1967’de geçen konusuyla film, karısı tarafından terkedilen, hayatı altüst olan ortadirek bir fizik profesörünün yaşadıklarını ve daha da dibe vurmamak amacıyla üç farklı hahama danışmasını anlatıyor.
--spoiler--
coen kardeşlerin big lebowski den sonraki en iyi filmi. simon helberg de genç haham rolünde oynuyor. diyaloglar yönetmenlerin tarzına aşina olanlara ve sevenlere mükemmel gelicekdir.çok fazla yahudi terimi geçiyor filmde sorun olarak. ama özellikle ciddi adamı çok tuttum ben.
coen biraderleri tanımıyan izleyicinin, sonunda sövmekten dilinin yamulacağı filmdir.
hayatınızda izleyeceğiniz en sıkıcı, en s.kten boktan filmdir. ne anlamlı bir sonu var. ne doğru düzgün bir gidişatı var. ne de adam akıllı bir konusu var. sadece yahudilerle ilgili saçma sapan şeyler anlatıyor. izlerseniz 1 saat 45 dakika kaybedersiniz.
harika bir kara mizah örneğidir. rambo, rocky filmleriyle büyüyen insanları sıkıcaktır elbet. hayata dair filmlerdendir.
coen kardeşlerin hayranı olmama rağmen bu film vasatı aşamadı diyebilirim. filmde oyunculuklar iyi hoş, filmin hızı gidişatı olay örgüsü de uygun bu adamların tarzına. yani açıkçası kalıp iyi ancak bu kalıbın içi dolmamış. senaryo boşaltılmış. bir kaç sahne dışında işe yarar pek bir şey yok. coen kardeşlerin imzası da yok bu filmde bence. yani izleyince kimse evet bu kesin bu adamların tarzıdır da diyemez.

ifade konusunda eksikliklerin bol olduğu bu filme puanım : 6/10
kimine anlamsız görüntüler bütünü kimine mükemmel bir komedi filmi gibi gelse de aslında ikisi de değil. daha doğrusu bu filmi tanımlamak için copy paste yapmayı isterdim ama bunu yapmak üşengeçlik olacaktı ama ben inatla ironiyi tercih ediyorum. neyse, laf kalabalığını bir kenara bırakırsak; şahsen ilk dakikadaki olayda hem güldüm hem üzüldüm; daha sonraları gülme ve üzülme sırayla oldu,sonra üzülme gülmeden önce oldu ve en sonunda üzülme oldu...
yani, tek düze bir film değil. hatta sıkıcı bile diyebilirsiniz ama bunu tek başına izlediğinizde söylersiniz. daha doğrusu grup olarak izleyin belirli bir yere kadar gülerek izlersiniz.
karakterler bazında alırsak çoğu hakketen güzel işler yapmış.
aslında, güzel filmdi ama oscarlık değil. cidden değil. şaka maka alırsa küserim akedemiye.
coen kardeşlerin oscar adayı olan, trajikomik filmi. sıradışı filmlerden hoşlanan sinema severlerin kaçırmaması gereken bir film. filmde yahudi bir aile anlatılıyor. ailenin fizik profesörü babası filmin baş kahramanı. Michael Stuhlbarg i çok başarılı buldum. yalnız filmin öyle bir sonu varki ben şahsen sinirlendim. öyle bir yerde film biter mi ya.

(bkz: coen kardeşler)
no country for old men'den sonra koğen kamil'lerde gözle görülür bir düşüş var dude. ciddiyim. ciddi bir adamım. iki gram absürdlük barındırdığı için, bu filme kara mizah demek, bizzat koğen'lere ayıp olur. goygoyculuk yapmaktansa, dünyadaşlık görevimizi yapalım ve gencoları uyaralım. tehlikenin farkında mısınız birader? i mean what the fuck r you doing brother?
insanı hayatın anlamı, mutluluk vs üzerine düşündürüyor modunda seyreden ama topu her pozisyonda kasten auta, taca, kornere atıp seyirciyi ters köşeye yatıran bir coen biraderler filmi. yahudi bir ailenin babasının yaşadığı zorlukları ve ailenin keşmekeşini hikaye ederek bunu yapıyor. her ne kadar karamsarlığı insana darallar getirse de coen üslubu ve filmdeki yaran ironiler için yine de izlenir bir film.
belki de coen lerin en iyi filmi. fakat cok fazla ilgi gosterilmedi, yahudi mitolojisinin cok yogun varligini surdurdugu bir film oldugu icin insanlara izlemesi zor geldi fakat, olabilecek seyler ve secenekler hakkinda gayet guzel bir filmdir kendisi.
zaman kaybı denilmesi imkansız filmdir. bir kere coen kardeşlerdir, jefferson airplane'dir. renkler canlı, oyunculuklar tatlıdır.

http://oznurdogan.com/201...rious-man-ciddi-bir-adam/
filmden bir replik olan accept the mystery ( gizemi kabullen ) ile özetlenebileceğimiz nevi şahsına münhasır başyapıt.
Coen kardeslerin en sevdigim 3 filmi arasina girer bu film. Genelde siradan izleyiciler sonu gelmedi, oylece bitti,orda bitermi ? der ama sonunu bazen sana birakir yonetmen yada birinin hayatindan bir kesiti anlatir illaki birsey asilamaya calismaz insana. Kompozisyonlardaki gibi giris, gelisme, sonuc beklemeyin bosuna. Mahzun kirmizigul filmleri gibi degildir her film.
Tam anlamıyla bir Coen biraderler filmi; yine oldukça enteresan ve izledikten sonra pek de pişman etmeyen garip bir film. bütünüyle yahudi toplumu ve yahudilik üzerine kurulu, tabi bu bir dini anlatmaya çalışmak olarak da anlaşılmasın; hayata bakış açıları karşılıklı ilişkileri vs.
işte bu toplum içerisinden bir adamın başına üste üste gelen talihsizlikler dizisi ve olaylar karşısında aldığı hemen hemen herkesin garipseyeciği tavrı filme hakim.
Her türlü filmli izlerim diyorsanız bunu da izleyin; günün sonunda biraz kafa dağıtayım da günümün yorgunluğu gitsin diyorsanız vaktinize yazık etmeyin.