bugün

700 liraya kanaat etmeyip evinde kocaman bir sıfırla oturmak yerine boş durmayıp 700 liraya çalışan mühendis patronunun yaptırımı. * * *
öncelikle devlete kapağı atamamış mühendistir diyelim. yada bankalara girmemiş mühendiste olabilir.

sonra da yeni mezun bir mühendisin orada yapılacak iş anlamında bir bok bilmediğini ve işveren özverili şekilde davranırsa bile (ustaların başında sadece imza atmadığını farzediyorum) ancak en az 8 ay sonra yönetim sorumluluğu yükleneceğini düşünürsek, sırf iş öğretmek için daha fazla para vermek bizim firmalarımızın politikalarına aykırıdır.
karşılığında ise yükselirsiniz ve şirketin bir parçası olursunuz eğer başarılı olursanız. bu da çok sorumluluk ve firma için yaşıyormuş gibi hissetmeniz anlamına gelir, ruh sağlığı sağlam olmayan insanlara önerilmez ki o insanlar da bu firmalarda zaten ilerleyemez.

bölümle bir alakası yoktur, tabi inşaat mühendisiyseniz işi öğrenme sürecinden sonra veya şanslı bir başvuruyla yurtdışında çok yüksek paralar kazanmanız mümkündür. ancak diğer bölümler sadece kişiye ve firmaya bakar. firma kaç sene g.tünüzü s.ktirdiğinizi değil, ne kazandığına bakar. g.tünüz için öğrenim sisteminizi suçlayınız.

yabancı sermayeli firmaların politikası ise yine yurtdışında uyguladıklarına göre düşük olmakla birlikte ülke standartlarına göre yüksektir.
devletin kabahatidir, almayacağı ve sahip çıkmayacağı diplomalılar ordusu yaratıp, kontrolsüzce ülkeye arz ederse şirketlerde kendi çıkarları doğrultusunda her pozisyonda kullanır.
özel sektörde muhtemel durum.
bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak genel bir bakış gerekirse,

türkiye'de yaklaşık 100 üniversite var ve her birinden ortalama 50 bilgisayar mühendisi mezun oluyor, kafadan 5000 kişi.
bedavadan iş gücü. Firmalar da bunun farkında, birkaç ayarla*** istediği fiyattan istediği elemanı istihdam ediyor.
ben eşşek gibi çalışsam da, ne kadar tecrübem olursa olsun, bu 5000 kişi ile aynı muameleye tabi oluyorum. Belki de seneye 700 lirayı bile çok görürler bana.

sorun bir de, sektörün ne istediğini çözebilmek. kariyer planlaması denilen şeyler sadece sertifikasyon kurslarının cebini dolduruyor, onların da kime gittiği malum. dolayısıyla adam 1 sertifikayla benim 4-5 katım maaşı alıyor. analitik yeteneği olur mu benim gibi? Affedersiniz, nah diyorum.

yurtdışında oku, kıymetin artsın diyenlere : cepte paran olmadıktan sonra, aynştayn olsan kıymeti olmuyor burada.
mühendisin hakkından kesip kendi cebine parayı doldurmaktır.
yeni mezun mühendistir. yok yeni mezun değil ve bu paraya çalışıyorsa ya işi bilmediğinden çalışıyordur ya da mesleğine ve kendisine saygısı yoktur.
700 liraya çalışan mühendis muhtemelen rte'nin her ile bir üniversite parolasıyla yola çıkıp, meslek yüksekokullarının tabelasını indirip üniversite yazarak oluşturduğu semih üniversitesi tarzındaki üniversitelerden mezundur.
yönetici asistanından sonra asistan mühendislik mesleği de uydurmuştur bu sistem.
dört dil bilip, türkçeyi doğru dürüst konuşamayan adamların altından çıktığı saatlerde şirket yöneten yönetici asistanları var bu ülkede.
adam hem iktisadi idari bilimler mezunu olsun diyor, hem dört dil bilsin diyor, hem üç kuruş paraya çalışsın diyor, hem de güzel olsun, versin de versin diyor.
genç mühendisler, kıçlarını kurtardığına dua etmelidir bu ülkede.
durum genelde taşeron firmalarda yaşanır. 700 tl olmasa da bir çok arkadaşım 900t tl'ye çalışmaktadır. ülkede taşeronlaşma had safhaya çıktı. özel sektörde bir mühendise 900 tl para verirsen bu mühendis kendi kısıtlı imkanlarıyla kendi firmasını kuracaktır. doğal olarak kısıtlı bütçeyle açtığı firmaya da alacağı mühendise 900 tl para verecektir.

şimdi şöyle bir örnekle netlik getireyim. çalıştığım firma vendor(ericsson-huawei-netaş vs) dediğimiz ana taşeron firmaya bir baz istasyonu için yaklaşık 40.000 tl para veriyor. vendor ise alt taşeron firmasına 8000 tl veriyor. bu kadar net.
(bkz: burası türkiye)
kısa ve öz bir entry geliyor;
yolunacak kazı herkes yolar.
asgari ücretten iyidir.
Kapitalist duzenin en acik ve secik ornegi...
mühendislik okudugum için bu duruma düşmemek için kendimi şimdiden kastıran konu.
içler acısı durumdur. eskide kaldı 3 bin 4 bin tl lik maaşlar. iş bulunsa yeticek seviyeye geldi cağnım meslek.
(bkz: beyin göçü) o kadar az para verirsen adam gider abi ne diye dursun burda.
hayat şartlarıdır,imkansızlıktır.
her yere üniversite acmanın sonucudur efendim. okumus ama ac halkımız ne güzel.
yazıklar olsun ya. hem işverene hem işi kabul edip piyasayı düşürene.
ayıptır yahu...
denklem aslında basittir: ithalat full- ihracat yok, ihracat olmayınca üretim yok, üretim olmayınca iş yok, iş olmayınca 700 e değil 600 e de çalışırsınız. ayrıca 3-5 sene sonra sikini sallasan mühendise çarpacak. her pasaja üniversiteyi açarsan, eğitim 12 yıla zorunlu çıkarsa vs vs vs
boku yediniz, sıvamayın. iş işten geçti artık.
(bkz: sallasan makine mühendisi)
o devir elektrik elektronik mühendisliği için bitmiş bir eylemdir. çünkü emo'nun destekleriyle asgari net maaş yeni de mezun olsa, yıllarca çalışsa da 1950 lira oldu.

eski de kaldı o çakal patronlar. artık her şey bu kuralı ihlal eden iş vereni bir şikayete bakıyor.
mühendis diye işe alıp eşek gibi çalıştıranın ayıbıdır. onca yıl çalışıp didinip belki zar zor okulunu bitirmiş mühendisin ayıbıdır. ama bu işler böyleydi değil mi?