bugün

muhsin yazıcıoğlu. seveni ile sevmeyeni ile, o bu ülkenin vatandaşı, bu ülkede yaşayan bir siyasetçi, ya da mesleği her ne ise.

ergenekon diye bir örgütlenme yutturuldu bizlere, devleti üzecek bunlar denildi, alındı hepsi içeriye.
sevindim, yolda rahat yürüyeceğiz artık dedik. ve tekrar, bir suikast daha.

muhsin! veyl mağluba!

helikopteri düşürüldü, hazin ve aciziyet içersinde öldürüldü.

muhsin! vae victis!

onu öldüren bu ülke, onu öldüren dışarıda halen gezen insanlar, onu öldüren -ölmeyi hak etmiş olsa bile- bu devlet. yargılanmasını isteyenler ölümüne sevinmekteler. bu ülke onu darağacına çıkarsaydı, bu kadar sinirlenmez, bu kadar isyan etmez, bu kadar üzülmezdim.

muhsin'e, "yenilene yazıklar olsun!" dendi.
olmaz denilmez. türkiye'dir olur ; normaldir.
(bkz: eşref bitlis)
(bkz: susurluk)
(bkz: gaffar okan)
koskoca dağda 2 gün boyunca arama yapıp bir enkaz bulunamıyorsa, bulunduğunda da ölülerin içinde muhsin yazıcıoğlu yoksa, bir gün önce devletin valisi bulduk müşahade altında diyorsa- sonra yalanlanıyorsa o olaya kaza demek zaten ne derece doğru olur bilemiyorum.

işin içinde iş var! ergenekon diyenler için tek cevabım enkazı bulunmasını engelleyen de ergenekon değil mi?
eğer suikast ise ki ben olabileceğine inanabiliyorum bu ülkede gerçekten nutkum donuyor düşününce.
bir zamanlar öğrencisi olan ve siyasi görüş ayrılığına düşerek araları bozulan abdullah çatlı'nın ölümünü andırdı bana.bilemiyorum bakalım bir dosya mosya çıkartabilecekler mi kamuoyuna yutturabilmek için son 1 kaç ay veya yılda muhsin başkanla ilgili.
(bkz: bir adam yaratmak)
#4932869
ne yazıkki başarı ile sonuçlanmıştır.
bir insan daha bilinmezliklerle gitti,
tıpkı onlarca faili meçhul gibi.

(bkz: Ahmet Taner Kışlalı)
(bkz: Uğur Mumcu)
(bkz: Ali Gaffar Okkan)
(bkz: Bahriye Üçok)
(bkz: Necip Hablemitoğlu)

(bkz: muhsin yazıcıoğlu)
bir cok haberde büyük birlik parti helikopteri düstü diye altyazi gecmeleri akillara soru isareti getirmektedir. *

dikkat edilmesi gereken husus:

"Düsen helikopter Med-Air adli firmaya ait.

Bu firma Ali Sabanci nin.

Ali Sabanci ise Aydın Dogan in damadi".

neler oluyor güzelim ülkemde.
kaza olmadığı gün gibi ortada olan altından pis pis ergenekon kokuları gelen suikasttir. vatan millet birlik savunucusu muhsin bey Allah rahmet eylesin.
eşref bitlis olayı gibidir. ergenekon iddianamesinin yayınlnadığı gün seçimlere iki gün kale vahşice öldürülmüştür.
bit yeniğinin ta kendisidir ağalar!

bu 112 acil'deki kız, iha muhabiri ismail güneş belirtmeksizin, helikopterde 6 kişi olduğunu nerden biliyordu? *:
http://www.hurriyet.com.t...ndem/11292760.asp?gid=229

33 sn'de yer tespiti yapan gsm operatörü 20 dakikada nasıl saptama yapamadı.

konuşmanın içinde ismail güneş karşısında kimi gördü de, "bu arkadaş kim ya?" dedi?

bacağı kırılıp helikoptere sıkışan ismail güneş, nasıl oluyor da, bulunan cesetler arasında yok. nasıl helikopterden çıktı(!)

3000 kişi neden cesetlere ulaşamadı da köylüler ulaştı? sonra verilen koordinatlara göre arama yapan ekipler dağın ters yamacında arama yaptı?

ilk gün yanık kablo kokusu alan köylülerin ihbarlarına neden devlet itibar etmedi?

yazıcıoğlu'nun son zamanlarda 4 kaza geçirmesi tesadüf mü? ve bu kazaya neden olan araçların izinin bulunmaması?

bu kaza neden 2. ergenekon iddianamesinin olduğu gün vuku buldu?

tüm bunlardan sonra; sizce bu olay masum bir helikopter kazası mı?
allahın takdiriyle ölenlere değil kulun takdiriyle ölenlere üzülelim.
çatlı da kazada öldü.ona nıye suıkasttır,şehittır demediniz.kamyon anıden 200 ıle gıden arabanın önüne çıkar.trafık kazası dıye cezası da az olur.arkadan carptırırsa kamyoncunun burnu bile kanamaz.
samanaltı edilmiş bir belge yüzünden tekrar gündeme gelen iddiadır. belgeye göre bilgi teknolojileri iletişim kurulu kazadan tam bir saat sonra olay yerini tespit edip, gerekli belgeleri ilgili makamlara iletmiş. ayrıca bir basın açıklaması hazırlamış.

http://www.internethaber....news_detail.php?id=186725
(bkz: derin devlet)
ismail güneş'in kamera kasetinin ortalarda olmayışı ve pilotun Ergenekon'un tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün arkadaşı olmasından dolayı düşünmeye sebebiyet veren olay.
an itibari ile bu kazaya web sitesinde yer ayıran cia öldü anlamında kullanılması gereken 'died' kelimesi yerine, haber açıklamasında öldürüldü anlamına gelen 'was killed' terimini kullanmıştır...
Öldürüldükten sonra kahraman ilan edilen nice zararlılar gibi üzerine etiketlendirilmeye çalışılan suikast kurbanı kimliğiyle işlediği cinayetlerin üzeri kapatılan bir şahsın ölümü üzerine yazılan saçma sapan bir senaryo. Gerçi aralarında hala öldüğüne inanmayanlar da var. Malum ergenekon operasyonları sürerken akp kıyamaz işbirlikçisine.
helikopterinin düşmesinin ardından ilk saniyeden itibaren kamuoyuna kaza olarak yutturulmaya çalışılan suikasttir.

(bkz: ismail güneş/#5390086)
(bkz: ismail güneş in ntv tarafından 113 kez aranması/#5390165)
http://www.gazeteciler.co...kez-aranmis-news3100.html

bu donelerden yola çıkarak şu komplo teorisini geliştirebilmemiz gayet mümkündür...

efendim şimdi muhsin yazıcıoğlu'nun yanında bulunan muhabiri ismail güneş'te yoğunlaşmak istiyorum, bu muhabir arkadaşımız tabii ki şüphe ile bakmak istemesemde nazarımda şüpheli konumdadır bu dakika itibari ile.
meclis araştırma komisyonu'nun kamuoyu ile paylaştığı bilgiler doğrultusunda ismail güneş helikopterin düştüğü gün tam 113 kez ntv tarafından aranmış.
0212 335 41 xx no'lu telefon üzerinden ismail güneş'in cep telefonuna yapılan bu aramaların 60 tanesi ise kazanın hemen öncesinde yapılmış...

113 aramanın tamamı 14.34 ila 18.58 saatleri arasında.
yani helikopterin resmi kayıtlara göre 14.35 te havalandığı göze alınırsa ntv yurt haber servisi helikopter havalanmadan 1 dakika öncesinden başlayarak takip eden 4 saat boyunca ismail güneş'i neden 113 kez arar? amaç nedir?
kaza öncesi yapılan 60 aramadan sadece 1 tanesinde 2 saniyelik görüşme tesbit edilmiştir. 2 saniyede ne görüşülebilir? hiçbirşey.
ama bu 2 saniye içerisinde helikopterin elektronik devrelerini bertaraf edebilecek bir cihaza tetikleme sinyali bir başka elektronik devre anahtarı ile gönderilebilir. bu tetikleyici elektronik cihaz acaba ismail güneş'in cep telefonunda bulunan "yes" tuşu olabilir mi?

elimizdeki parçalara bir göz atalım ve yap bozumuzu tamamlamaya çalışalım;

-muhsin yazıcıoğlu:özellikle 12 eylül öncesi sürekli ülke gündeminde bulunan ve gladio nun türkiye ayağının önemli parçalarından biridir. değişen dünya konjukturunde türkiye'nin yakın tarihi ile ilgili çok şey bildiği için ortadan kaldırılması bazı çevrelerin işine gelebilir ve işini kolaylaştırabilir.

-türkiye cumhuriyeti:globalizmin kıskacı altındadır, hatta kucağında. öyle bir durumdadır ki derin devleti bile topyekün değişiyor bu aralar. (bkz: ergenekon operasyonu)

-ismail güneş: kaza öncesi kimsenin tanımadığı bir gazeteci, muhabir. komando eğitimi aldığı söylenilen kişi.

-bell tipi helikopter: suikastin bütün suçu üzerine yıkılan makine. abd ve diğer gelişmiş ülkelerde uçması yasaktır.

-kaza kriz denetim ekipleri:art niyetli olmadıklarına inanmak istediğimiz kişiler ve kurumlar. devletin tüm imkanlarını kullanmalarına rağmen enkaza ulaşamamışlar, enkazı köylüler bulmuşlardır.

belki sadece bir kaza, belki tüm suç dandik helikopterde ama arkadaş düşünen, araştıran bir kişinin burnuna kötü kokular gelmemesi için hiçbir sebep yok.

--spoiler--
birtakım çevreler "çok şey bilen adam" ı ortadan kaldırmak istediler. bu işi için o gün biçilmez kaftandı şüphesiz. muhsin yazıcıoğlu zamanında devletin kendisinden istediklerini sorgulamadan yerine getirmiş bir vatanseverdi ama devir değişiyordu. kendisi o'na yakışan şekilde ortadan kaldırılacaktı.
partinin kısıtlı imkanları ile kendisi için kiraladığı helikopterin içine yerleştirilen bir mekanizma helikopterin elektornik aksamını bozacak, helikopter olmadık bir mevkide ortadan kaybolacaktı. bu mekanizmayı devreye alacak "içeriden" biri de lazımdı. ismail güneş!...
aldığı eğitim ve kazanın nerede ve ne zaman olacağına dair sahip olduğu bilgi ile ismail güneş hem görevi başarı ile tamamlayacak hem de kamuoyuna kazadan kurtulan bir kahraman olarak lanse edilecekti.
lakin zamanlama yanlışı ile ismail güneş'in cep telefonu helikopter havalanmadan önce aranmaya başlanmıştı.
helikopter havalanmış, birtakım teknik arızalardan(!) ötürü de coğrafi olarak zor bir bölgede düşmek sureti ile görev başarılmıştı.
ismail güneş kazadan önce yapılan 60 aramadan 1 tanesinde "yes" tuşuna basarak helikopterde bulunan elektronik devreleri bertaraf edici cihazı tetiklemiş, helikopter düşerken de hayatta kalabilmek için gerekli önlemi almıştı.
kaza sonrası yaşayan tek kişi yine ismail güneş'ti. hesaba göre helikopterde kendisinden başka hayatta kimse kalmayacak, kurtarma ekipleri ismail'i yaralı şekilde bulacak ve olay kapanacaktı.
ama muhsin yazıcıoğlu'nu ortadan kaldıranlar "çok şey bilen" ismail'in yaşamasına tabii ki müsade edemezdi...
kurtarma operasyonunun gecikmesi de bu ikinci "çok şey bilen adamın" yaşama şansını zora sokmaktan başka birşey olamazdı...
--spoiler--

önemli not:
benimkisi sadece bir komplo teorisi. kesin ya da kanıtı olan birşey değil. belki şu an benim de cep telefonum bir başka haber merkezi tarafından aranmakta.
yeni ayrıntılar için
http://haber.mynet.com/de...asinda-sok-gelisme/582395
haberin makaslanma ve/veya yok edilme ihtimaline karşılık detaylar aşağıda:

yazıcıoğlu kazasında şok gelişme!
yazıcıoğlu kazasında bir karanlık nokta daha: 112 ile konuşan ismail güneş'in çenesi kırıkmış!..
güncelleme:18 temmuz 2011 12:46
büyük birlik partisi (bbp) lideri muhsin yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili yeni bulgular gün yüzüne çıkıyor. kazadan sonra yaralı olarak kendine gelen gazeteci ismail güneş'in sadece bacağının değil, dört kaburga kemiğinin ve çenesinin de kırık olduğu ortaya çıktı. çenesi kırık olan bir hastanın konuşmasının güç olduğunu cihan haber ajansı'na (cihan) belirten cerrahlar, ismail'in 112 ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında çenesinin kırık olmasının mümkün olmadığı görüşünde.

işte o rapor - http://aktuel.mynet.com/g...sme-/3061/188086/sayfa/1/

25 mart 2009 tarihinde saat 14.35'te kahramanmaraş çağlayancerit'ten, yozgat yerköy mitingine gitmek üzere havalanan tc-hek işaretli helikopterin içinde bbp genel başkanı muhsin yazıcıoğlu, sivas il başkanı erhan üstündağ, il başkan yardımcısı yüksel yancı, belediye meclis üye adayı murat çetinkaya, pilot kaya istektepe ve gazeteci ismail güneş bulunuyordu. saat: 15.03'te düşen helikopterin düştüğü bilgisi gazeteci ismail güneş'in 15.26'da 112 acil servisi aramasıyla öğrenildi. güneş'in 112 acil servis ile yaptığı görüşme kazadan birkaç saat sonra görsel medyada da yayınlanmaya başladı. tüm türkiye'nin tanık olduğu bu görüşmede ismail güneş acil servis'e sadece bacağının kırık olduğunu ve helikopterin içinde sıkıştığını ve hareket edemediğini söylüyordu. fakat otopsi raporları ölen gazetecinin bacağının yanında çenesinin ve kaburgasının da dört yerden kırık olduğu gerçeğini gösteriyor.

ismail güneş'in cesedi enkaz bölgesinde 30 mart 2009 tarihinde bulundu. aynı gün kahramanmaraş devlet hastanesi'nde güneş'e yapılan harici muayenede, "alt çene sağ 2-3 dişler arasında mandubulada ayrıklı kırık ve bu seviyede mukozada kanamalı laserasyon" tespit edildi. güneş'e yapılan otopsi sonucunda tutanakta şu ifadelere yer verildi: "genel beden travmasına bağlı alt çene kemiği, dört adet kaburga ve sol tibia-fibula kapalı kırığı saptandığı, makroskopik olarak ölümü açıklayabilecek büyük damar, kafatası kemiklerinde kırık ya da organ yaralanması saptanmadığı, ölüm nedeninin tespiti için cesetten otopsi sırasında alınan örneklerde histopatolojik ve toksikolojik analiz yapılması gerektiği kanaatindeyiz."

kahramanmaraş devlet hastanesi'nde ismail güneş'e yapılan otopsi sırasında alınan kan ve idrar örnekleri adana adli tıp kurumu başkanlığı tarafından incelendi. başkanlık, 10 nisan 2009 tarihinde yaptığı inceleme sonucunda savcılığa gönderdiği rapor da kahramanmaraş devlet hastanesi'nde yapılan otopsi tutanağını doğruluyor: "adli tahkikat ve otopsi bulguları göz önüne alındığında; alt ekstremite, çene ve kaburga kırığı ile sağ sürrenal bez çevresine sınırlı hemotom saptanan şahsın donma sonucu öldüğü kanaatini bildiririz."

alt çenesi kırık hasta konuşabilir mi?
ismail güneş'e yapılan otopside de tespit edilen alt çene kemiğinin kırık olma durumunda, kendisinin sağlıklı bir şekilde konuşup konuşamayacağı sorusunu akıllara getirdi. adlarının açıklanmasını istemeyen cerrahlar, alt çene kemiği kırık olan bir hastanın konuşmasının zor olduğunu, konuşabilse bile kırık olan alt çeneyi oynatamayacağından konuşma şeklinin değişebileceğini belirtti. cerrahlar ayrıca kırılmadan kısa bir süre sonra, kırılan bölgede hastanın ağrı hissedebileceği ve bu ağrının da konuşmasını olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.

diğer yandan otopsi raporlarını inceleyen beyin cerrahı operatör doktor rafet arslanoğlu cihan'a ismail güneş'in alt çene ve dört kaburga kırıklarıyla ilgili çok çarpıcı bilgiler verdi. arslanoğlu, ismail güneş'in 112 acil servis ile görüşürken çenesinin kırık olma ihtimalinin zayıf olduğu kanaatinde. operatör doktor rafet arslanoğlu, "kesin olmamakla beraber alt çene kemiği kırık olan bir insan konuşabilir; ama ismail güneş gibi telefonda dinlediğimiz kadar net, akıcı ve berrak bir ses tonu ile konuşmasını bekleyemeyiz. normalde ağzın içinde bir şey varmış gibi çıkabilecek olan bir ses tonu beklenir. genel olarak ayrıklı çene kırıkların da kanama olması beklenir ki, güneş'in otopsi raporunda da kanama olduğu belirtilmiş. dolayısıyla böyle bir hasta da konuşurken ses tonunda bir boğukluk ve bozukluk meydana gelir. ayrıca ismail güneş'in 112 acil servis ile yaptığı konuşmalarda çenesiyle ilgili hiçbir şikayetini belirtmiyor. ağzının içindeki bir kanamadan da hiç bahsetmiyor. ismail güneş ayağının kırık olduğunu, üşüdüğünü ve helikopterin içinde sıkıştığını söylüyor. 112 acil servisi'nin başka bir yerinizde kırık var mı? sorusuna sadece 'ayağım kırık' diye cevap veriyor." dedi.

doktor arslanoğlu, trafik kazası ve yüksekten düşme gibi kazalarda sadece çene kemiği kırığının mümkün olamayacağını da vurguladı. arslanoğlu şöyle devam etti: "beyin cerrahları olarak kafa ve yüz travmaları ile çok sık karşılaşıyoruz. çarpmalara bağlı kafa travmalarında tek başına alt çene kırığı görülmesi çok çok nadir bir durumdur. beraberinde kafa ve diğer yüz kemiklerinin de etkilenmesi kaçınılmazdır. bütün bunları bir arada düşündüğümüzde acaba ismail güneş'in 112 acil servisi ile telefonla konuştuğu sırada alt çenesi kırık değil miydi? diğer yüz ve kafa kemikleriyle ilgili bir kırık, travma bulgusu ya da beyin travması gibi bulgulara otopsi raporunda rastlanmıyor. zaten gazeteci güneş'in bilincinin açık olup, düzgün bir şekilde konuşması da bu bulguların olmadığını gösteriyor. ismail güneş, kaburga kırığından da bahsetmiyor 112 ile konuşmasında. oysaki kaburga kırıklarında mutlaka göğsünde bir ağrı olur. i̇smail 112 acil servisi ile konuşurken böyle bir şikayet den söz etmiyor. oysa ki, dört yerinden kaburgası kırık olan bir hasta nefes alıp verirken zorluk yaşar ve ağrı hisseder. çene ve kaburga kırıkları acaba sonradan mı oluştu?" sorusunu gündeme getiriyor."

yasemin güneş: 'eşimin sesinde herhangi bir anormallik yoktu'
konuyla ilgili cihan'a konuşan ismail güneş'in eşi yasemin güneş de eşinin 112 acil servisiyle yaptığı telefon görüşmesinde herhangi bir anormallik ve ses renginde tuhaf bir durum hissetmediğini söyledi. yasemin güneş, "ismail'in 112 ile yaptığı telefon konuşmasını tekrar tekrar dinledim. eşim sağlıklı iken telefonda duyduğum ses nasıl ise 112 acil servis ile yaptığı konuşma da duyduğum ses aynı idi. sesinde hiçbir değişiklik, konuşma biçiminde herhangi bir anormallik yoktu." ifadelerini kullandı. ismail güneş'in almanya'da yaşayan abisi ibrahim güneş de kardeşinin bacağında olan kırıkla ilgili çarpıcı bir bilgi veriyor. "ismail'in bacağındaki kırık normal bir kırık gibi değildi. kaval kemiği tamamen dışarıdaydı. kapalı bir kırık değildi." oysa, ismail güneş'in otopsi raporlarında sol tibia-fibula kemiklerinde kapalı kırık saptanmıştı.

güneş, enkazdan 600 metre aşaği nasil indi ?
öte yandan helikopter düştükten 5 gün sonra cesedi, enkazın güneydoğu istikametinde 500-600 metre aşağıda bulunan ismail güneş'in helikopterden çıkıp cesedin bulunduğu bölgeye nasıl geldiği de merak konusu. çünkü güneş, 112 acil servis ile yaptığı görüşmede helikopterde sıkıştığını ve hareket edemediğini belirtiyor. ayrıca bölgedeki kar kalınlığı da o gün 80 ile 150 cm arasında değişiyor. doktor rafet arslanoğlu bu konuyla ilgili de çok çarpıcı tespitlerde bulundu. "ismail güneş'in sadece bacağında kırık olsa bile o arazide ayağının üstüne basıp yürümesi mümkün değil." diyen arslanoğlu şunları kaydetti: "bacağındaki iki kemiği kırık olan (tibia-fibula kapalı kırık) bir hasta o ayağının üstüne basıp yürüyemez. bacağında bir kemiği kırık olsa basabilir ama iki tanesi birden kırık olunca basamaz. sadece ayağını sürükleyebilir. 'helikopterin içindeyim bacağım kırık ve ayağım sıkışık' diyen ismail güneş sıkışık bacağını nasıl kurtarmış olabilir? dört kaburga kemiği ve alt çenesi kırık, ayrıca soğuk hava da koltuğu kızak yaparak, bu şartlarda 600 metre aşağı nasıl indi? çok engebeli ve derin çukurların, yüksek kayaların ve büyük ağaçların olduğu bir araziden söz ediyoruz."

gazeteci güneş, 112 acil servisi ile toplam 27 dakika görüştü
ismail güneş tüm türkiye'nin içini burkarak izlediği 112 telefon görüşmeleriyle sesini duyurmaya çalışmıştı. güneş 112 acil servisi ile 9 defa iletişim kurdu. yedi aramayı kendisi yaptı. iki arama ise 112 acil servis tarafından gerçekleşti. güneş ilk aramayı, 15.26.59'da yaptı ve 1 dakika 14 saniye içinde bbp lideri muhsin yazıcıoğlu'nun içinde olduğu helikopterin düştüğünü söyledi. ardından 15.29.57'de 1 dakika 23 saniyelik görüşmesinde 'kendisinin helikopterin içinde sıkışmış ve ayağının kırık' olduğunu belirtti. 15.35.05'de 3 dakika 49 saniyelik görüşmesinde ise 'her tarafın sis ve karla kaplı olduğunu ayağını oynatamadığını' söyledi. 15.40.34'te 20 dakika süren görüşmede de 'kaval kemiğinin kırıldığını ve kanama olmadığını 'çok soğuk ve tipi olduğunu kendisinin üşümeye ve donmaya başladığını' söyledi. 16.19.40'da 1 dakika 49 saniye süren görüşmesinde; 'her tarafının titrediğini, hareket edemediğini' bildirdi. 17.15.41'de 25 saniye süren görüşmesinde; 'herkesin öldüğünü ve kendisinin de ölmek üzere' olduğunu söyledi. 17.23.33'te ismail ile yapılan son görüşme de ise yaralılardan birisine 'alo, sıfır beş yüz kaç abi' diye sordu, 112 görevlisine '0543' ile başlayan numarayı verirken telefon kesildi ve bir daha da kendisine ulaşılamadı.
http://www.stargazete.com...da-kayip-haber-383927.htm
minareyi çalanlar kılıfını da hazırlmışlar.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatından sonra Sivas'ta bir çok caddeye, okula vede parka kendi adının verildiğini duymuştum.
uçağın beynini söken askerlerin fotoğrafı ortaya çıkınca kimlerin bu işle ilgilendiği ortaya çıkmış.

http://www.facebook.com/m...1.219592922884&type=1
türkiye'de ne zaman gerçek anlamda, devleti, milleti için faydalı bir iş yapabilme potansiyeli varsa ya faili mechul cinayete kurban gidiyor, ya da her hangi bir ulaşım aracıyla kaza süsü verilip katlediliyor.. (bkz: Adnan Kahveci)