bugün

toptan değilde maddeleri oylama şansımız olsaydı iyi olurdu, velevki hayır diyorum efenim. (bkz: konu kapanmıştır)
rte; memleketi soydum, başucuma koydum, ben bir anayasa uydurdum; duma duma dum; referandum..
''hayır'' oyu verilmesi gereken referandumdur.
elmalarla armutları, çürüklerle sağlamları birlikte değerlendirmek zorunda olduğumuz referandumdur. bu nedenle hayır.
her işte bir hayır vardır.
fındık, kayısı, buğday, pancar, tütün, pırasa, soğan, brokoli gibi ürünleri üreten insanların hayatlarının sadece geçim kaygısından oluştuğunu düşünen sığ görüşlülerin, hayır oyu verilmesinin gerektiğini savunduğu oylama.
(bkz: referandum da oy kullanacağınız yer)
12 eylul'de halkin 90% gibi bir cogunlukla kabul ettigi anayasanin degistirilip daha "demokrat" hale gelecegi iddiasiyla yapilacak olan oylamadir. komik olan ise bu kadar demokrat asigi olan akp'nin milletvekili dokunulmazligi gibi son derece anti-demokratik bir uygulamayi degistirmeyi dusunmemesidir.
türkiyedeki tüm üniversitelerin tatil zamanına denk gelen (birileri tarafından getirilen) referandumdur. öğrencilerin ikametgah adresleri de okul dolayısıyla üniversitesinin bulunduğu adrese gelmektedir.

dolayısıyla en az 1.5 milyon seçmen oy (ret) kullanamayacaktır. * *
tarihi itibariyle bayram ertesi gününe denk gelmesinden mütevellit, insanların bayram tatilini uzakta geçireceğini ve bir kısmının oy için tatilini kesmeyeceğini hesaba katan siyasilerin ne kadar oy atılmazsa 'evet' yüzdesi o kadar artar düşüncesidir. acınasıdır.
http://www.bobiler.org/mo...26&s=18&m2=180313
sonuçlar açıklandığında başta kemal kılıçdaroğlu ve yandaş parti kurmaylarının kısa bir tebessümden sonra ortalığı karıştıracağı beklenen bir referandumdur.
geleceğimiz için hayır dememizin katkılarının olacağı evet dememizin ise zararı olacağını düşündüğüm gizli taktikler ve stratejilerle insanları evete sürükleyen ve neticesini maalesef alacak olan iktidarın isteğiyle hazırlanan referandumdur.
Hayırda hayır vardır !
malesef ki aklı kıt beyni yetersiz halkımızın çoğunlukta olduğu ülkemizde evet oylarının coşacağı referandum.
Üç kuruş maaşa talim eden emeklilerin yüzünü biraz olsun güldürecek mi?
Gelir dağılımındaki adaletsizliği giderecek mi? Zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olmasını önleyecek mi?
iktidara yakın duran balcıların parmaklarını yalamalarını bitirecek mi? Kamu ihalelerini hep aynı badem bıyıklıların kazanmasını engelleyecek mi?
Büyük kentlerin en değerli arazilerinin iktidar yandaşlarına verilmesini durduracak mı?
Yolsuzlukları usulsüzlükleri rüşveti istismarı kökünden kazıyacak mı?
Ülkenin sahip olduğu en büyük sanayi ve hizmet şirketlerinin yabancılara satılmasını bitirecek mi?
Vali kaymakam gibi devlet görevlilerini iktidar partisinin sözcülüğüne soyunmaktan vazgeçirecek mi?
Devlet kadrolarının tarikat mensuplarıyla doldurulmasına ket vuracak mı?
Milyonlarca gencin iyi bir lise ya da üniversitede okuyabilmek için dershane kapılarında sürünmesine son verecek mi?
Güneydoğu’da akan kanı durduracak mı annelerin gözyaşlarını dindirecek mi?
işçilerin emeğinin sömürülmesinin önüne geçecek mi? Tüm dünyada doğal haklar arasında kabul edilen genel grevi yasallaştıracak mı?
Kamuda sendikaların örgütlenmesini engellemek için uydurulan “sözleşmeli işçi sözleşmeli memur” haksızlığını tarihe gömecek mi?
Memurlara grev hakkı getirecek mi?
Üniversiteleri gerçek anlamda özerkleştirip bilim yuvası haline dönüştürecek mi?
Yargıdaki siyasal kadrolaşmayı frenleyecek mi?
Hukukun üstünlüğü ilkesini hayata geçirip en azından devletin mahkemelerin verdiği kararları tanımasını temin edecek mi?
Yasaların emrine uyarak tarikatlar hakkında soruşturma başlatan cumhuriyet savcılarının sırf bunu yaptıkları için tutuklanmalarına son verecek mi?
Hukuka aykırı dinlemeleri izlemeleri ve yıldırma çabalarını unutturacak mı?
Muhalifleri uyduruk gerekçelerle sorgusuz sualsiz kodese tıkılmaktan kurtaracak mı?
Evrensel gazetecilik ilkelerine göre mesleklerini yapmaya çalışan ve yandaşlığa sıcak bakmayan gazetecileri susturma çabalarını kökünden kesip atacak mı?
Milletvekili dokunulmazlığını kürsü dokunmazlığıyla sınırlayacak mı? Böylece Meclis’i; “yüz kızartıcı suç işleyenlerin sığınma evi” olmaktan kurtaracak mı?
Siyasi partilerde parti içi demokratikleşmeyi sağlayacak mı?
Halk iradesinin Meclis’e yansımasının önündeki en büyük engel olan seçim barajını indirecek mi?
Din ve etnik köken üzerinden siyaset yapılmasını yasaklayacak mı?
Burada yazmadığım ama insanca yaşayabilmek için istediğiniz diğer taleplerinizi gerçekleştirecek mi?
Siyasi iktidarın yargıyı ele geçirmesinden başka bir işe yarayacak mı?

Sorularına verilen cevabın sandıkta tekrarlanması istemidir.

Alıntıdır.
Eğer evet oyu çıkarsa, referandum arefesinde Sabih Kanadoğlu ve türevlerinin televizyon kanallarına çıkıp ''yanlışlıkla -evet- diyenleri ve mahalle baskısı yüzünden -evet- demek zorunda kalanları da hesaba katarsak, refarandumun sonucu aslında -hayır- dır ve anayasa mahkemesi gereğini yapacaktır'' şeklinde yaratıcı ve fantastik görüşler dile getirecekleri referandum...
(bkz: referanduma evet cephesi)
12 Eylül'de yapılacak olan halk oylamasının konusu, anayasa değişiklikleri değildir. Cumhuriyet ile demokrasi halk oylamasına sunulmaktadır.

Türkiye'de cumhuriyet denince temelde 3 şey anlaşılır.
1 - Laiklik. Yani, insan aklını özgürleştirmek.
2 - Etnik kökeni ne olursa olsun, Türk'üm demekten mutlu olmak.
3 - Tam bağımsızlık. Yani büyük devletlerin vesayetini kabul etmemek.

Cumhuriyeti kuranlar, bunu devrimle gerçekleştirmiştir. Ama nihai amaçları demokratik bir rejim kurmaktı. Endişeleri, seçimle işbaşına geleceklerin, cumhuriyeti tahrip etmesiydi. Çünkü devrimleri halk özümsememişti. Hem cumhuriyeti ilelebet payidar etmek, hem de demokrasinin ülkede yerleşmesini istiyorlardı. Bu bir açmazdı. Kendilerince buna bir çare geliştirdiler. Yönetim, demokratik seçimlerle işbaşına geleceklere bırakılacaktı. Buna mukabil cumhuriyetin korunmasını ve kollanması görevini, gençlik (üniversiteler), ordu ve yargı yapacaktı. Bu sebeple Silahlı Kuvvetler iç hizmet kanunu'na özel bir hüküm koydular. Bu sebeple savcılara "cumhuriyet savcısı" dediler. Bu sebeple belli kurumları, siyasi iktidarı "denetleyecek ve dengeleyecek" anayasal güçlerle teçhiz etmeye çalıştılar.

Ancak eşyanın tabiatı, bu kurgunun işlemesine izin vermedi. Bu yüzden askeri müdehaleler de oldu. Oylanan demokrasi 3 unsurdan oluşmaktadır.

1 - islam dinine göre düşünme ve yaşama.
2 - Etnik kökenlere göre ayrışma.
3 - Büyük devletlerin gözüne girme, onların vesayetini kabullenme.

Adnan Menderes'in 1950'de Meclis'te "Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz" manifestosuyla başlayan cumhuriyet karşıtlığı, demokratik süreç içinde koyulaştı ve kemikleşti. Serbest seçimlerle iktidara gelmek isteyenler ve gelenler, her fırsatta cumhuriyeti tasfiye edip yerine demokrasiyi ikame ettiler. Çünkü bu tutum, onlara iktidar nimetlerini sundu. (Ege Cansen, Hürriyet , 14.08.2010)
yüzde 58-60 civarında hayır oyu çıkacağını tahmin etdiğim referandumdur.* akp zihniyetinin çöküşü olacaktır.
inşallah ülkemize HAYIRlı olur.benim kanaatime görede yüzde 55-60 arası hayır çıkar.
vay arkadaş ne kadar problem oldu bu referandum? facebook da ya gel evet de koş koş hayır de allasen hayır de. ne bu kimse kendi kararını veremiyor mu? niye kendi tarafına çekmeye çalışır ki insan bi başkasını amaç nedir? hayırdır başkalarının yerine düşünmek keyifli mi? aslına bakarsanız bende düşündüm biraz bu referandum konusunda. evet ya da hayır 'ın tarafını tutanların kaçı neye evet ya da hayır dediğini biliyor. hayırdır hepiniz hukukçu mu oldunuz hangi yasa neye yol açar ne kadar biliyosunuz? cidden merakımdan soruyorum. hadi siz biliyorsunuz diyelim anneniz babanız ne kadar biliyor neye evet dediklerini? hadi onları da geçtim bakkal kamil ne kadar biliyor? evet mi evet niye? biz tayyeabe güveniyoruz ondan. hayır mı? ee niye hayır tayyeap ülkeyi sattı be yine satar. bu mu referandum hani daha çok güven oylaması gibi mi? kaça mal oluyo bu meret onu bilen var mı? bilmem ne gençlik kolları evet dedi öbürünün gençlik bacakları hayır. çok iyi ya valla bravo.
(bkz: yargıyı ele geçirme operasyonu)
zamanı akp için mükemmel derecede güzel seçilmiştir. ramazan bayramının çıkışında gaza gelmiş, akpnin dinin temsilcisi olduğunu sanan cahilleri kandırmak içinde, dönek olup fakat bunun bilinmesini istemeyen solcuların 12 eylül 1980 darbesini bahane göstererek evet oyu atması tamamen akp'nin işine gelecektir. kamuoyuna müslüman olarak bu partinin bizans oyunlarına başvurması insanı şüphe içinde bırakır.
insanlar, eğer 'evet' veya 'hayır' umurumda değil sonuç ne olursa olsun diyorsa, 'boykot' etmekle haklı.

Eğer ki 'hayır' üstün çıksın istemiyorum, ama evet de tam gönlümce değil diyorsa, 'Yetmez ama Evet' demekle haklı.

Evet umurumda değil, ben her şekilde bu değişime karşıyım diyorsa, 'Hayır' demekle haklı.

Kesinlikle bu değişimi destekliyorum diyorsa, 'evet' demekle haklı.

Sonuç olarak: herkes vicdanın sesini iyi dinlemeli!