bugün

entry'ler (19)

syd barrett

"wish you were here" albümündeki bütün şarkılara ilham veren deli. bütün şarkılarda kendinden esinlenilmiş, "wish you were here" şarkısıysa direkt kendisine yazılmıştır. harcanmış bir insandı. toprağı bol olsun.

berber muhabbetleri

jules-abi bak kulakların üstünü pek açma, şöyle ense de natural ense denenden olsun, üstüde biraz kısalt işte.
berber-...*
berber-abicim sen kendini bana bırak
tıraş biter sonunda. kulaklar iyice açılmış yelken gibi ortaya çıkmıştır, ense bildiğin teoman ensesidir, üstler ise nerdeyse hiç kısaltılmamış, bütün kafadaki saç uzunluğu ortalama bir cm. iken tepedekiler yastık gibidir

prince

On iki yaşındayken yedi müzik aletini ileri dercede çalabilen insan görünümündeki uzaylı. Bıyıkları çok hoştur.

fahrenheit 451

Ray Bradbury'nin bir bilimkurgu romanı. 1988'de operası 1966'da filmi yapılmıştır. Romanın geçtiği dönemde binalar yanmaz kılıflarla kaplandığı için itfaiyenin görevi artık yangın söndürmek değil, kitap yakmaktır. Montag'da bir itfaiye eridir ve yıllarca kitap yakmıştır taa ki 17 yaşındaki genç nir kız olan komşusuyla tanışana dek. o günden sonra hayatı değişir. Yakmaya gittiği kitapları çalar ve okur. Bir örgüte üye olur. Bu örgütte herkes bir kitap ezberleyip birbirine anlatır böylece kitaplar sonsuza dek var olacaktır. Kitabın sonunda Montag'ın karısı itfaiyeye kocasının evde kitap sakladığını ihbar eder ve kitapları yaktırır, Montag'da bir kaçak olur dağlarda örgüt üyeleriyleriyle yaşar.
Ray Bradbury'de eski bir itfaiye eridir. Fahrenheit 451 ise kağıdın ateşe gerek duymadan tutuşacağı sıcaklıktır. Ray Bradbury bu sıcaklığı düşüncenin yok olma sıcaklığı olarak görmektedir. Kitaplar yanınca düşünce de yanmaktadır. Michael Moore da Fahrenheit 9 11'in ismini burdan esinlenmiştir. Hatta Ray Bradbury telif melif davasına girmişti de kaybetmişti davayı.

psikolog

bu kişiler müşterilerine ay pardon hastalarına çok iyi insanlarmış gibi görünebilirler. siz sanırsınız ki bunların hiçbir derdi yok, etrafındaki insanlarında hiçbir derdi tasaı yok. hep beraer mutlu mutlu yaşıyorlar. ama siz aynı kişiyi bir de kliniğinden çıkıp normal hayata karıştıklarında görün. tam birer psikopattırlar. hayatlarında doğru dürüst giden hiçbir şey olmadığı gibi etraflarındakilerin de yaşamlarını alt üst ederler. etrafımdaki onca psikologtan bunu anladım. eğer hayatınızda ters giden bir şey varsa bilinki bunun temelinde bir psikolog yatıyordur!
(bkz: genelleme)

deja vu

bi aralar saklıkent'te çıkan, ankara'lı rock grubu. sahne performansları mükemmele yakındır, seyirciyi avuçlarının içine alırlar resmen. iki bin dört yılında Roxy'de birinci olmuşlardır. vokalleri (adı cenk) konser sonrası kendini tebriğe giden bir kızın göğsünü çimdikleyip ardından pıssst * diyerek kendisinden bi insan olarak tiksinmeme neden olmuştur. ama müziğine ve performansına sözümüz yok

jules

pulp fiction'da samuel l. jackson'ın oynadığı karakter. filmi izlediğinizde "vay be ne iyi oynamış adam!ulan bi gün ben de böyle karakterleri böyle iyi oynayabilsem" dersiniz.

çakkıdı

videosunun istanbul beyoğlunda çeşitli mekanlarda çekildiği, sözlerinin büyük bir kısmı anlaşılamayan, anlaşılan yerlerine de anlam verilemeyen, kenan doğulu'nun söylediği bir sezen aksu şarkısı.

adnan menderes ve recep tayyip erdogan

biri diğerinin yaptıklarının binde birini bile yapmadığı halde idam edilmiş iki türkiye cumhuriyatine yakışan(!) başbakan. işin ilginç kısmı menderes'in idam edilmesi değil, erdoğan'ın yaptıklarının yanına kar kalması.

ilk defa kar goren insan cesidi

antalya'da yaşayan, bir sömestr tatilinde ankara'da kar görüp "aaa! pamuk yağıo! jules abi pamuklar böyle yukardan mı düşüo?!" diyen kuzenim

sarper

dik başlı, asi, isyankar anlamında bir erkek ismi. bir seferde anlayanına rastlanmamıştır henüz. okurken bile inatla yanlış okurlar.

sare

saf, katıksız, temiz anlamında bir kız ismi. ibranice'de ise prenses anlamındadır, ibrahim peygamberin karısının adıdır. türkçe'ye sara olarak geçmiştir. frank ve germen dillerinde ise sarah'tır.

in god we trust

fight club modeli "in Taylor we trust" olan, doların üzerinde yazmasını son derece anlamsız bulduğum deyiş. tanrıya olan güvenini para gibi dünya üzerindeki en fani şeye (bana göre değil ya, bütün dinler öyle söyler) yazmak da ancak amerikan mantığına sığar zaten.

nikita

Anton Pavloviç Çehov'un "Baştan Çıkarma" adlı piyesinde karısına sulanan bir arkadaşıyla karısının arasını farketmeden yapan saf koca. Asıl adı Nikolayiç'tir.

guns n roses

America müzük endüstrisinin rock müziği piyasaya düşürmek için ortaya çıkardığı, "biraz da kadınların ilgisini çekelim rock'a" diyip başına axl rose'u koydukları grup. slash de olmasa hiç çekilmez.

spirit of the ecstasy

rolls royce'ların burnunda bulunan kadın başı şeklindeki figürün adı. halk arasında "silver lady" olarak da bilinir.

rolls royce phantom

1925'te üretilen ilk modeli 12 silindirli bir motora sahip ingiliz efsnesi
(bkz: spirit of the ecstasy)

denizler mavi degildir aslinda

Çünkü su renksiz bir sıvıdır. Onun mavi görünmesini sağlayan gök yüzünün maviliğidir. Gökyüzünü mavi yapansa auralardır.
(bkz: aura)

akrep

Scorpiones takımını oluşturan, genellikle sıcak ve nemli bölgelerde, kayalıklarda ağaç kabuklarında yaşayan, gövdesinin sonunda bir zehir iğnesi bulunan eklembacaklılardır.
Kuyruk olarak adlandırılan, 6 halkadan oluşan kısım akrebin gövdesinin daralan bir uzantısıdır. Yani aslında gözleri olmadığı gibi kuyrukları da yoktur.