kiliselerin camilerden daha estetik olmasi

olayın tamamen inançla ve zamanla alakası vardır. neden mi?

öncelikle, kilise ve camiyi mimari açıdan karşılaştırmak elma ile armutu karşılaştırmaya benzer. ama sözkonusu estetik anlayışı olursa bu bağlamda bir karşılaştırma yapılabilir.

kiliselerin daha çok süslü mimari yapıda olması sadece sanatsal olarak ele almamak gerekir. zira hristiyanlıkta katolik-ortodoks mezheplerinin çekişmesi, hangi kilisenin daha süslü olacağı çekişmesini de meydana getirmiştir.
ayrıca islamiyete göre daha eski bir din olması, ibadet yerlerini inşa etme mantığını belirli bir kalıba islam'dan çok daha önceden oturtmuştur. islamiyet'te ise osmanlı ile zirvesine ulaşan cami süsleme geleneği bir nebze olsun kiliseyi yakalamıştır.

hem islamiyet'teki ahiret inancı dünyadaki süse ehemmiyeti önemsemediğinden camiler olabildiğince sade yapılmıştır. ne zamanki islam osmanlı ile birlikte söz sahibi olmaya başlamış o zaman kiliseler ile yarışa girilmiştir. özellikle kilise mimarisi osmanlı döneminde örnek alınmış, barok tarzı camiler inşa edilmiştir. camilerimizin vazgeçilmezi olan kubbeler yine kiliselerden örnek alınmıştır. eski camilerde kubbe denen bir yapı yoktu zaten. daha çok kabe'ye benzemesi açısından dikdörtgen şekilli tavanlara sahipti.

eh, mimar sinan'ın hakkını vermek lazım. yıkılıp tekrar yapılan ayasofya'nın da. türkiye'de camilerin çok olması ve çoğunun sıradan olması; kiliselerin ise sınırlı sayıda olması da başka bir kriterdir. az olan daima daha güzel görünebilir. ama bu durumda üst seviye camiler ile kiliseleri kıyaslamak lazımdır.