bugün

sabahattin ali

Attila ilhan'ın Batı'nın manevi ajanı dediği emperyalizm uşağı, truva atı, algı yöneticisi sözde aydınlar dışındaki her daim bedel ödeyip, katledilen gerçek aydınlarımızdandır. Değeri, fikri ve vicdanı hür gönüllerde hep çok fazladır.
"biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. herhangi bir karar alınırken, izmir' deki ortak tüccar, istanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun.

biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden hesap versinler. bu iş incelenirken, koltuğuna ısınmış beş on hazır yiyicinin menfaati, keyfi değil, milletin hayrı düşünülsün. ve insanları sahiden insan eden o en büyük nimet: hürriyet, riyakar ağızlarda "adam avlama yemi" olarak kullanılmasın.

biz istiyoruz ki, şu topraklar ve onun üzerinde yaşayan insanlar, hiçbir yabancı devletin oyuncağı olmasın. bir karış toprağımıza, bir tek vatandaşımıza bile göz dikilmesin. ister orduya dayanarak, ister bankaya dayanarak, ister dost görünerek, ister düşman görünerek, bu topraklarda kendi çıkarlarına yerleşmeğe uğraşanlara yüz verilmesin. dünya işlerinde politikamız, şunun bunun kölece peşinden gitmek değil, bu milletin selametini en iyi sağlayacak yolları müstakil olarak seçmek şeklinde kendini göstersin.

işte biz sadece bunları istiyor ve böyle düşünüyoruz. eğer böyle düşünmek ve bunları istemek bir suçsa, hemen haber versinler, bu suçu işlemekten, yazmaktan, söylemekten vazgeçelim.

yok, bunlar suç değilse, o zaman bize açık veya sinsi yollardan kahpece vurmaktan vazgeçsinler. çünkü namuslu insanlar, kendine güvenen insanlar, haklı olduğuna inanan insanlar,bu kadar kirli yollardan gitmeye lüzum da görmezler, tenezzül de etmezler. "

markopaşa, (10), 10 şubat 1947