bugün
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge34
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı14
- fatih terim'in yuhalanması12
- memesi küçük olmak10
- sözlük erkeğinden damat olmaz19
- anın görüntüsü10
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar11
- vatandaşlık farkı alan otel25
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- ideal duş alma sıklığı12
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190530
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır25
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı20
özelleştirmenin nimetlerinden anlamayan kesimin hezeyanı. ilginç bir şekilde, şoven milliyetçisiyle, emekçi sosyalistini aynı çatı altına toplayabilen önerme. Halkı düşünüyoruz adına çelişkiler yumağı sunmaktan başka bir şey olmayan hadise.
Efendim, özelleştirmenin yararlarına gelecek olursak. ilk önce altın kural; devlet eliyle gerdeğe girilmez.
Empirik veriler göstermektedir ki, devlet kurumu, yeryüzü kaynaklarını, özel teşebbüslerden çok daha verimsiz kullanmaktadır. Bunun altında yatan en önemli sebep ise, devlet kurumlarında özel mülkiyet kavramından yoksun bir yönetim biçiminin baskın olmasıdır. Zira, kamu iktisadi teşebbüslerinde (KiT) çalışan memur amcalarımız, "yav benim şirketim mi, niye bu kadar çok uğraşayım ki" ya da "devletin malı deniz, yemeyen keriz" mantığı ile hareket ettikleri için, burada çalışanların, bu kurumları kar ettireyim anlayışı taşıyor olmaları ne yazık ki çok düşük bir ihtimaldir.
Fakat, özel teşebbüslerde bu durum çok farklıdır. özel firmalarda çalıştığınız vakit, işinizi kötü yaptığınız anda, profesyonel kariyerinizin tehlike altına düşme ihtimalini göz önüne alır ve kendinizi daha verimli çalışmak için daima oto-motive edersiniz. Devlet kuruluşlarında ise, profesyonel kariyer yoktur, memuriyet kadrosu vardır. Kadroya girdiyseniz yırttınız, ölene dak o memuriyet sizindir. Kimse sizi yerinizden edemez. Sizin de, kimseye vefa borcunuz yoktur, salla başı al maaşı, en güzel işleyen sistemdir.
Bu yüzdendir ki, kitler cumhuriyet tarihi boyunca daima zarar etmiştir. Zarar eden bir şirket, serbest piyasa kurallarına göre batar. Ama kitler hiç bir zaman bu kurala uymaz. Çünkü, devlet o zararı daima finanse eder. Devlet finanse eder lafını duyduğun anda soracaksın; nasıl diye. El-cevap; vergi ile...
Ülkemizde vergi'nin %70 nin dolaylı, yani kdv ve ötv yoluyla, toplandığını varsayarsak, bu vergiler en çok işçi,köylü, emekli, memur ve esnafın üzerinde yük oluşturmaktadır. Yani, devlet zararının büyük kısmını düşük gelirli kısım üzerinden telafi etmektedir.(nasıl bir sosyal devletçilikse bu?)
Kar eden KiT'ler de yokmudur? Elbette vardır. Milliyetçiler, en çok bu konuda balıklama atlarlar. "PetKim, Türk Telekom, TEKEL, hepsi kar eden kuruluslarken neden satılırlar?" diye soranlara cevabım şudur;
Efendim, bu kitler kar etmektedir, zira bu kitler monopol, yani tekeldir. Özel teşebbüs, devlet o sektörde zarar bile etse, kendisini finanse edebileceği için, kitlerle rekabet edemez. Özel sektörün giremediği ve güçlü bir talep olduğunu hissettiğiniz sektörlerde, kitler tek başlarına kalacaklardır. Rekabet olmadığı için, fiyatı kendi kafasına göre ayarlayacak olan devlet kurumlarının kar etmesinden doğal başka bir şey yoktur. Ama, bu fiyatlar ne kadar gerçekçidir, sorgulanması gereken budur.
Tekel fiyatları, genellikle serbest piyasa fiyatlarından cok daha pahalı olmaktadır. eee, bu fiyatlardan en nihayetinde sömürülecek olan işçi,köylü, emekli, memur ve esnaf olduğuna göre, kitler zengin olurken, aslında düşük gelirli vatandaşlarımızın cebindeki parasını dolaylı olarak çalmaktadır.
Bunun en güzel örneği telekomun özelleşmesinden sonra yaşanmıştır. Telekom özelleşmeden önce 256 kbps internet 29 milyona iken, şimdi 4 katı hızlı olan internet, kablosuz modemi bile bedava, daha ucuza verilmektedir. Telekom, devlet elinde iken de kar ediyordu ama, şimdi fiyatlar düştü, karını katlayarak devam ettiriyor. Fiyatlar ucuzlayınca da benim işçimin, köylümün, emeklimin, memurumun ve esnafımın cebinde daha çok parası kalıyor...
Velhasılı kelam, demem odur ki, özelleştirme karşıtlığı yaparak fakiri koruyorum diyenlerin bütün safsataları hayal ürünüdür. özelleştirmeye karşı çıkmak ve Devlet'in Kit çalıştırmasını desteklemek, aslında fakirliği ve sömürüyü desteklemektir.
Efendim, özelleştirmenin yararlarına gelecek olursak. ilk önce altın kural; devlet eliyle gerdeğe girilmez.
Empirik veriler göstermektedir ki, devlet kurumu, yeryüzü kaynaklarını, özel teşebbüslerden çok daha verimsiz kullanmaktadır. Bunun altında yatan en önemli sebep ise, devlet kurumlarında özel mülkiyet kavramından yoksun bir yönetim biçiminin baskın olmasıdır. Zira, kamu iktisadi teşebbüslerinde (KiT) çalışan memur amcalarımız, "yav benim şirketim mi, niye bu kadar çok uğraşayım ki" ya da "devletin malı deniz, yemeyen keriz" mantığı ile hareket ettikleri için, burada çalışanların, bu kurumları kar ettireyim anlayışı taşıyor olmaları ne yazık ki çok düşük bir ihtimaldir.
Fakat, özel teşebbüslerde bu durum çok farklıdır. özel firmalarda çalıştığınız vakit, işinizi kötü yaptığınız anda, profesyonel kariyerinizin tehlike altına düşme ihtimalini göz önüne alır ve kendinizi daha verimli çalışmak için daima oto-motive edersiniz. Devlet kuruluşlarında ise, profesyonel kariyer yoktur, memuriyet kadrosu vardır. Kadroya girdiyseniz yırttınız, ölene dak o memuriyet sizindir. Kimse sizi yerinizden edemez. Sizin de, kimseye vefa borcunuz yoktur, salla başı al maaşı, en güzel işleyen sistemdir.
Bu yüzdendir ki, kitler cumhuriyet tarihi boyunca daima zarar etmiştir. Zarar eden bir şirket, serbest piyasa kurallarına göre batar. Ama kitler hiç bir zaman bu kurala uymaz. Çünkü, devlet o zararı daima finanse eder. Devlet finanse eder lafını duyduğun anda soracaksın; nasıl diye. El-cevap; vergi ile...
Ülkemizde vergi'nin %70 nin dolaylı, yani kdv ve ötv yoluyla, toplandığını varsayarsak, bu vergiler en çok işçi,köylü, emekli, memur ve esnafın üzerinde yük oluşturmaktadır. Yani, devlet zararının büyük kısmını düşük gelirli kısım üzerinden telafi etmektedir.(nasıl bir sosyal devletçilikse bu?)
Kar eden KiT'ler de yokmudur? Elbette vardır. Milliyetçiler, en çok bu konuda balıklama atlarlar. "PetKim, Türk Telekom, TEKEL, hepsi kar eden kuruluslarken neden satılırlar?" diye soranlara cevabım şudur;
Efendim, bu kitler kar etmektedir, zira bu kitler monopol, yani tekeldir. Özel teşebbüs, devlet o sektörde zarar bile etse, kendisini finanse edebileceği için, kitlerle rekabet edemez. Özel sektörün giremediği ve güçlü bir talep olduğunu hissettiğiniz sektörlerde, kitler tek başlarına kalacaklardır. Rekabet olmadığı için, fiyatı kendi kafasına göre ayarlayacak olan devlet kurumlarının kar etmesinden doğal başka bir şey yoktur. Ama, bu fiyatlar ne kadar gerçekçidir, sorgulanması gereken budur.
Tekel fiyatları, genellikle serbest piyasa fiyatlarından cok daha pahalı olmaktadır. eee, bu fiyatlardan en nihayetinde sömürülecek olan işçi,köylü, emekli, memur ve esnaf olduğuna göre, kitler zengin olurken, aslında düşük gelirli vatandaşlarımızın cebindeki parasını dolaylı olarak çalmaktadır.
Bunun en güzel örneği telekomun özelleşmesinden sonra yaşanmıştır. Telekom özelleşmeden önce 256 kbps internet 29 milyona iken, şimdi 4 katı hızlı olan internet, kablosuz modemi bile bedava, daha ucuza verilmektedir. Telekom, devlet elinde iken de kar ediyordu ama, şimdi fiyatlar düştü, karını katlayarak devam ettiriyor. Fiyatlar ucuzlayınca da benim işçimin, köylümün, emeklimin, memurumun ve esnafımın cebinde daha çok parası kalıyor...
Velhasılı kelam, demem odur ki, özelleştirme karşıtlığı yaparak fakiri koruyorum diyenlerin bütün safsataları hayal ürünüdür. özelleştirmeye karşı çıkmak ve Devlet'in Kit çalıştırmasını desteklemek, aslında fakirliği ve sömürüyü desteklemektir.
güncel Önemli Başlıklar