bugün

sermayeleri devletçe sağlanarak kurulan ve piyasa şartlarına göre yönetilen kurumlar.tmo*,türkiye zirai donatım kurumu* vb. bu tür kurumlardandır.
ünlü iktisatçı alfred marshall ın deyimiyle "birkaç bürokratın çiftliği"
sermayelerinin %50 sinden fazlası devlete ait olmalıdır.kar amaçlı değilde daha çok sosyal fayda gözetilerek kurulduklarından ,günümüz serbest piyasalarında devlet desteği olmadan varolmaları imkansızdır.
an itibari iel haşır neşir olduğum kurumların yapı şekli. örneklemede bulunacak olursak, botaş, teiaş, eüaş, tekel vs...
kit'ler sosyal ve ekonomik bir hizmet yerine getirmek amacıyla devlet tarafından oluşturulan ve bağımsız bir kişiliğe ve idari özerkliğe , aynı gelir kaynaklarına sahip bulunan, dış ilişkilerinde özel hukuk ve ticaret hukuku kurallarına bağlı olan ve ancak merkezden bir örgüt aracılığıyla yasama organının denetimine bağlı bulunan kuruluşlar biçiminde tanımlanmaktadır.
ekonomik faaliyette bulunmak üzere devlet yada başka bir kamu kuruluşu tarafından yalnız veya ortaklık yolu ile oluşturulan, sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlet veya diğer kamu kuruluşlarına ait bulunan, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde devlet tarafından denetlenen ve ürettikleri mal ve hizmetlerden yararlanabilmek için karşılık ödenmesi gereken iktisadi işletmelerdir. *
bir zamanlar sadece bir tane olduğunu sandığım, mykıl naytın kullandığı, ama sonra çok sayıda olduğunu öğrendiğim, siyah, uçabilen ve konuşabilen arabalar.
ilk olarak izmir iktisat kongresinde dile getirilen kuruluşlardır. çok büyük sermaye gerektirmesinden ve o dönemde ülkedeki sermaye azlığından dolayı devlet tarafından, ileride özel sektöre devredilmek üzere kurulmuş özel mal üreten şirketlerdir.
devletin başına ve bekasına bela kurumlardır. genelde kendi gelir ve giderlerini yaparlar. yani merkezi bütçeye dahil değildirler. belli bir tutarın altındaki ihaleleri hiçbir denetime tabii değildir. tam anlamıyla bürokratların ve siyasilerin rant kapılarıdır kitler. torpili olmayanlar buraların önünden bile geçemezler. eğer sağlam tanıdıklarınız varsa okuldan mezun olur olmaz bu kuruluşlardan birisinin başına genel müdür olarak bile atanabilirsiniz..

türkiye'nin acilen özelleştirme sürecini tamamlaması ve devletin ekonomiden tamamen çekilmesi şarttır. bütün gelişmiş ülkeler keynesyen-sosyalist-müdahaleci(artık ne derseniz) politikaları bırakmıştır. devlet stratejik noktalarda, acil durumlarda ekonomiye müdahale etmelidir, bunun dışında kendi işini yapmalıdır. aksi takdirde bu az gelişmiş halimiz hükümranlığına devam edecektir..
59. hükümet tarafından en karlı en verimlileri yabancılara kelepir fiyatlardan "çatır çatır" satılmış, memleket varlıkları.

(bkz: tüpraş)

(bkz: türk telekom)

(bkz: petkim)
ülkemizde 1930'lu yılların başından itibaren sanayileşme sürecine önayak olmak ve sanayileşme sürecinde özel sektörün önünü açmak için gerekli hammade ve alt yapıyı sağlamak amacıyla kurulmaya başlayan kamu işletmelerinin genel ismi.

dünyada sanayi devrimi yaşanırken osmanlı canıyla uğraşmakta olduğundan ülkemizde planlı bir sanayileşme ancak cumhuriyet döneminde kamu iktisadi teşebbüsleri sayesinde başlamıştır. gelin görün ki gün itibariyle bu kuruluşlar** neredeyse 200 yıllık bir sanayileşme sürecine geride bırakan ülkelere nispet olsun diye satılamktadır ki o ülkelerde bile bu iş son derece planlı ve belirli kotalar dahilinde gerçekleştirilmektedir.
burda çalışan müdür, müdür yardımcı, genel müdür ve ünvanında müdür geçenlerin hepsi şubat 2011 maaşını 560TL zamlı alacaktır.
geniş anlamda kamuya girer. özel ihtiyaçları karşılayan kamu kuruluşudur. özel mal ve hizmet üretir. kar amacı kesinlikle yoktur.

örneğin (bkz: ankara şeker fabrikası) zarar etse de şeker üretmeye,satmaya devam edecektir. amaç kar değil sosyal refahı maksimum düzeye çıkarmaktır.
kar amacı gütmeyen (bazı istisnalar hariç, ptt, teiaş gibi), öz sermaye ile kurulan, personeli devlet eliyle atanan, kamu ticarethaneleridir. kamu tüzel kişiliğine sahiptirler.

(bkz: kamu tüzel kişiliği)