bugün

entry'ler (180)

telefonla konuşmak

Nası sıkılıyorum ben bunu yaparken.

Ulan anamla babamı bile aramıyorum, anca onşar beni ararsa 3-5 kelam edip kapatıyorum. Dedem beni aramıyosun diye küstü, arkadaşlarım baktı ben onları aramıyorum, onlar da beni aramamaya başladı artık. Münasebetim olan kızlarda görüşmeyi kesti artık.

Nedense kimseyi telefonda arayıp konuşmak gelmiyo içimden. Whatsapp tan falan yazışmak bi nebze olsun daha iyi benim için.

Telefobi diye bişey var mı bilmiyorum ama varsa ben de ondan var galiba.

uludağ sözlük yazarlarının twitter sayfaları

https://twitter.com/FilipLamMim

sözlük yazarlarının itirafları

5 aydır ilk defa girdim buraya.

Ne kadar yalnızladıysam artık bu aralar. Ne mesaj atanımız olmuş , ne halimiz hatrımızı soran olmuş. Böyle olması da normal olan gerçi burda tanıyan da yok aslında.

Neyse fazla saçmalamadan, arkadaşlarınız sevin, arkadaşlar iyidir.

sıkıntı

insanın içine nedensiz yere gelmiyor bu sıkıntı da, sebebini bildiğin halde çözümünü bulmak zor hakket.

askerden gelmişim, iş yok güç yok, şirketten aldığım tazminat her gün eriyerek bitmek üzere. ne güzel düşüncelerim vardı sivil hayatla ilgili askerdeyken. şimdi diyorum keşke askerde olsam da bu kadar sıkılmasam, sıkıntılarım bu boyutta olmasa.

arkadaşım yok doğru düzgün takılıp edeceğim. bugün mesela hiç dışarı çıkmadım. önceki gün de markete kadar gittim o. anca olursa bi tek iş görüşmesi için dışarı çıkıyorum zaten. telefonumu desen arayan soran yok anamdan başka. uzun zamandan beri kız arkadaş da yok zaten. baya bi yalnızım, iyice kabuğuma çekildim. olan arkadaşlarımı arayıp ta konuşmak bile gelmiyo içimden.

alkole sardım bu ara ama o da kar etmiyor. her türlü kafa yapıcı şey önerisi alabilirim.

nasıl giderilebilceğini bilen varsa bu sıkıntı illetinin bi yardım ediversin bi zahmet. 2 sene olmuş buraya yazmayalı, neyse bu sıkıntı sayesinde tekrar sözlüğe de dönmüş olduk tek faydası o oldu denebilir.

sözlük yazarlarının itirafları

küçükken hep teletextli televizyonumuz olsun isterdim, babama söylerdim hep ama almadı bi türlü. şimdiki psikolojik sorunlarımın nedeni teletextli televizyondur.

hayat dişidir

niye dişidir? gösterir ama vermez hiçbir şeyi. hep yarı yolda bırakır insanı.

11 aralık 2010 galatasaray gençlerbirliği maçı

ilk 5 dk itibariyle gençlerbirliği'nin farka gideceği görünen karşılaşma.

28 kasım 2010 galatasaray beşiktaş maçı

(bkz: lazer tutan eleman)

lazer tutan eleman

28 kasım 2010 galatasaray beşiktaş maçında kendisi kameralara yansımıştır.

çok da güzel sırıtıyordu ama maçtan sonra işi zor.

http://img715.imageshack.us/img715/5157/imagekun.jpg

edit:capsi de geldi kendisinin...

ali turan

ali turan'ı yaradan rabbim, sabrını da ver lütfen.

football manager 2011

sınavlar nedeniyle başlayamadığım nasipse bugün indirip kuracağım oyun. fakat en son sürümü nereden indirilir bunun biri el atsa süper olacak.

soy ağacı

türkiye de bunun için ne yapmamız gerektiği tam bir muamma. ilgilen arkadaşlar vardır muhtemelen ve bilgi verecektir.

açıkçası ben merak ediyorum, soy ağacımı çıkarıp saklamak istiyorum ama nasıl olur, nüfusa mı gitmek lazım tam bilmiyorum.

ezandan rahatsız olmak

nerdeyse bütün cumalara gitmeye çalışan biri olaraktan söylüyorum üsküdar mevkiindeyseniz ben bile rahatsız oluyorum. nedir o öyle arkadaşım.

zaten metrekareye düşen cami sayısı oldukça fazla bir de biri bitiyor diğeri başlıyor maşallah hoparlörleri de son sistem döşemişler. Allah'ım beni afet günaha mı giriyorum ne!

hotel california

popülerizme karşı olduğumdan olsa gerek bu şarkıyı herkesin en çok sevdiği şarkılar içine koyması beni hotel california'dan soğutmuştur.

işte mezuniyet gecesi olsun, düğün olsun hemen çalarlar bunu kızlar, erkekler hep bir ağızdan söylemeye başlarlar. sanki milli bir eser yahu. birinizde bilmeyin arkadaşım. elin gevuru yapmış parçayı, tamam iyi eser falan da sanat müziği, halk müziği sorsan sözünü bilmez, hotel california'yı baştan sona söyler.

sigarayı bırakmak

zor değilmiş hakkaten.

15 gün falan oldu galiba. yaklaşık 5 senedir kullanıyordum bir kaç kez denedim ama bırakamamıştım. şimdi gayet mutluyum, huzurluyum. sabahları kalktığımda daha zinde oluyorum gibi geliyor belki de psikolojiktir orasını bilemem.

biraz irade lazım ama galiba. sigara yerine sakız çiğneyin ben gibi. yemeklerden sonra biraz insanın canı istiyor başlarda ama o zaman sakıza başvurdum ben. sigara içilen ortamda da pek bulunmayın başlarda. bir yerden sonra zaten istemiyorsunuz.

bol bol da sigaranın zararları ile ilgili videolar izleyin. faydası oluyor.

borç batağındaki öğrenci

bir çok arkadaşımızın 'benim lan bu' sözlerini duymaktayım şu an. malumunuz üniversitede okuyan öğrenci sayısı her sene daha da fazla artmakta ülkemizde. şimdi ben tarafından yapılan, üniversite öğrencilerinin maddi durumları hakkında bilgi verelim.

türkiye'de üniversite öğrencilerinin %87,58 *'nin az veya çok borcu olduğu belirlenmiş geçenlerde. borcu olmayan öğrencilerin %9,87'lik dilimini anadan babadan zengin öğrenciler oluşturmakta. ama onların içinde de arabasına benzin almak, işte trafik cezası ödemek falan derken de borca girenler mevcut. borcu olmayanların geriye kalan kısmını işte üniversiteye dereceyle girmiş, çok iyi yerlerden burs ayarlamış öğrenciler bulunmakta. bunlara saygım sonsuz, çok takdir ederim kendilerini. hatta ailesine para gönderenleri bile vardır, helal olsundur.

şimdi de çoğunluğun oluşturduğu kısma geçelim. bu kısımda kendi içinde alt bölümlere ayrılmış esasen. ilki sadece kredi alır, artı ailesinden de cüz i miktarda para gelir, bir ayı bu parayla nasıl geçineceğim diye hesap yapar durur. öyle dışarıda yemez pek kendi yapar yemeğini, yeri gelir kuru soğan ekmeğe talimdir ama nedense bir tülü yetiremez parasını. utana sıkıla da olsa borç alır birinden. bir diğeri, bu tiplere ailesinden fena para gelmez, kredi de alırlar genellikle ama biraz gece hayatına düşkündürler kendileri. aylık, sigara + alkole en az bi 300-400 lira bayılırlar. sonra kira günü gelir, ev sahibine verecek parası kalmaz, 3-4 aylık faturalar birikmiştir evde, arkadaşından borç ister, kredi kartları dolmuştur zaten. okula fazla uğramaz ama bir yerde falan da çalışmaz. tam dayaklıktır. üçüncüsü, bunlar da para yetiremediği için işe girmiştir. part time falan çalışır bir yerlerde. ama bi taraftan da yer kazandığı parayı. çalışıyorum zaten diye bi havalar girer, gezmeler, tozmalar, kız arkadaşıyla falan fişman derken kredi kartı dolar onunda, milletten yine borç istemek zorunda kalır.

şimdi borcu olanların ortak özelliklerine gelirsek, kredi kartıdır bu arkadaşlar. hepsinin kredi kartı vardır ve her ay asgari ücreti yatırabiliyorlardır ancak. siz siz olun birden fazla kredi kartı edinmeyin varsa da diğerlerini kapattırın bi şekilde. bi tane olsun yine zor zamanlar için. ama onunda limitini azaltın. anlayacağınız efendim durum gerçekten çok vahim. öğrenciler adeta borç batağında, devletten alınan krediler de ödenemiyor zaten mezun olunduktan sonra. ev babasıymış gibi hesap edin harcamalarınızı yoksa ben gibi olursunuz. daha öğrenciyken evinize haciz getirtecek duruma gelmeyiniz.

hayallerimizi satmadık ya

illa büyük adam olmayı hayal etmeyin gençler. hayallerinizi satmayın yeter. büyüklükten daha anlı, şanlı şeyler var dünyada, keşfedin...

düştüyseniz, kalkarsanız. ölmediniz ya...

hayalleriniz düşse de suya, umut etmeye devam edin. insani bir umut yaşatır, bir de umut öldürür. siz yaşamak için umut etmeye devam edin...

how i met your mother

6. sezon 10. bölümüyle son bir kaç sezonun en iyi bölümünü izlettirmiştir. hala gülüyorum yani o derece.
--spoiler--
-aww mennn.
--spoiler--

gandhi kemal

bayram günü dedemle babaannem arasında geçen diyaloğu aktarıyorum şimdi.

d:dedem
b:babaannem
~haber saatidir ve evde televizyondaki haberler izlenmektedir.
~haber başlığı "gandi diyarbıkar'da" dır.

-b: gandi neymiş yav.? niye gandi diyolar buna...
-d: yav hindistanlı mı pakistanlı mı ne bi adam vardı neydi onun adı ya. huuummmm. dur bi dakka.
-d: heee aklıma geldi dur, indire gandi'ydi...evet indire gandi'ydi demi olm?
-ben: umk...**
not: gerçek bir hikayeden alıntıdır.

dexter

ne kadar az izleyen var burda dexter ı. oysaki piyasadaki en iyi dizi şu an.
5.sezon 6. bölümde yine ağzım açık izledim. olm bu lumen dan sana hayır yok dexter. başını belaya sokacan yine bak, benden söylemesi.
tez zamanda herkes başlasın izlemeye. burada konuşalım, tartışalım, dexter partileri falan düzenleyelim di mi?