entry'ler (16)

bok gibi hissetmek

tam şu an hissettiğim şey. yarın aklını skeyim ne üzülüyorsun diyeceğim muhtemelen. ama şu an çok kötüyüm be. geçecek der misiniz?

geçmiş

ne dion birader sen

iron maiden

sonuna kadar metallicayı savunacağım. iron maidenın vokaline katlanamıyorum.

günün tatlısı

güllaç değildir. o güzel pamuk görüntüsüne aldandım.
yemin ederim tadı babaanneme benziyor.

çikolatalı cheetos

rezalet ürün. bakın ben her türlü yiyeceği kombinleyip yiyebilirim, yeni tatlara açık bir insanım
ama bu
bu bambaşka korkunç bir şey

sırf verdiğim 1 tl boşa gitmesin diye bitirdim ama.

avrupa yakası diye bir dizi var çok komik

(bkz: metallica diye bi adam var süper)

the kill

dinlerken öyle bir haz alıyorum ki deliriyorum güzelliğinden.

portakal

portakallar ikiye ayrılır. birincisi size hiç zorluk çıkarmayan, nasıl keserseniz kesin dağılmayan size hep aynı lezzeti ve bütünlüğü sunan portakallar
ikincisi ise belli bir duruşu olmayan, kaypak, ne vadettiği dahi belli olmayan minik sevimsiz çekirdeklere sahip portakallar
bazı portakallar portakallık statüsünü hak etmiyor.

eşofman giymeyi sevmeyen insan

paçası bileğime değen hiçbir şeye alışamadım. şort sevdalısıyız.

seks yerine sex yazan andaval

bir damla libidom varsa onu da düşüren allahın belası insanlardır. bunlar lök diye skini çekip atar bir de. siz beni seksten siz beni skten taşaktan soğuttunuz.

konuşmak mı yazmak mı

yazmak. düşünme payı oluyor en azından. konuşurken anlık cevap vermeniz gerekiyor.

doritos

hot battle ile zirve yapmış cips. bir tek taco başarılı değil tahta gibi.

fake plastic trees

canımı çok tatlı acıtan bir şarkı.
sevdiğim her şarkıyı bıkana kadar dinlerim. o kadar bıkarım ki bir süre sonra o şarkıları duyduğumda hemen değiştiririm. ama bu şarkı 6 yıldır ne kadar dinlersem dinleyeyim hep aynı hissettiriyor. sonrasında bir şey dinleyemiyorum. ya kapatıyorum ya da tekrar aynı şarkıyı açıyorum. çünkü öyle büyülü ki diğer şarkılar kesmiyor bundan sonra.

kırmızı kurşun kalemle 50 sayfa yazı yazmak

mazoşist ruhunuzu besleyecek harika bir hareket.
(bkz: umut sarıkaya)

wish you were here

how i wish diye girdiğinde yüreğimde hissediyorum nasıl istediğini.
nothing else matters metallicacılarına her zaman sinir olurdum ama galiba ben de ben wish you were here pink floydcusuymuşum.

teşekkür ettim ve yanından ayrıldım

nickimi arakladığım feyyaz yiğit albümü. tüm şarkılar birbirinden anlamsız fakat herbiri müzikal anlamda muhteşemdir. özellikle foursquare batının ahlaksızlığını benimsemiş ama anadoludan da tam anlamıyla kopmamış bir eserdir.