bugün

entry'ler (19)

sözlük yazarlarının tanışmak istediği ünlüler

şu losttaki eleman. sawyer. gerçek adını bilmiyorum.

70 lerde tek yol devrim diyen tayfa

7sinde neyse 70şindede aynı olan tayfa. en azından sözlerine sadıklar.

kek yapılırken dikkat edilmesi gereken unsurlar

mixerle karıştırılırsa büyük bir kapta yapılması gerekir.

sevilen ten renkleri

zenci, şişman. oyşh. bayılırım. ete dolgundur. yatağı doldurur.

market arabası olan ama sevgilisi olmayan adam

market arabası olmayıp sevgilisi olan adamdan öndedir. aldığı şeyleri arabada taşıyabilir.

lost

şuan soluksuz izlediğim dizidir. bu diziyi 6 sezonda izliyecek olmamım tek sebebide dizimagdir. harika altyazı ekibi ve sorunsuz bölümler. teşekkürler dizimag.

ailesini küçümseyen godoş

ortam için herşeyi yapandır. sorumsuzdur. ahlak seviyesi düşüktür.

japonların en belirgin özellikleri

birbirine benzer olmaları. ayrıca merak ettiğim konular arasında şu diyalogta vardır.

japon 1 : sizi gözüm bi yerden ısırıyor ama.

japon 2 : üzgünüm

sözlük yazarlarının twitter da konuştuğu ünlüler

peki bu konuyu bize anlatman: sorduğun soruların cevaplarını yetersiz mi kılıyor da bizden farklı bir cevap istiyorsun?

anadolu nun en kaliteli takımı

anadolunun en kaliteli takımı karşıyakadır.

dede dede şelaleden pepsi akıyor

hitap ettiği kitleye uygun reklam örneğidir.

sosyalitler fikirlerini anlatma yolları

evet bu anlattığın şey kesinlikle " sosyalitler " diye başka bir siyasi grup olabilir, çünkü sosyalistler bu yollara başvurmaz.

beni çıplak gören ilk sensin

kişinin söyleyemeceği sözdür. insan doğduğunda konuşamaz. doğdugunda ise kişiyi ilk çıplak gören annesidir. türk filmlerinde gördüğümüz acı ile doğum yapmış annenin çocugunu görmesiyle rahatlama durumudur.

ama sosyalistler katliam yaptı

sosyalizm ne olduğuna dair hiç birşey bilmeyen bir kişinin kurduğu cümledir. provakasyondur ve konuşmanın sonunda konuşan iki bireyinde araştırma yapmıyacağı bir konudur.

(bkz: herkes sevdiği kitabı okur)

ali ramiteni

Ali Ramiteni hazretleri, Silsile-i aliyyenin on ikincisidir. Buhara yakınlarındaki Ramiten kasabasında doğdu.

Herkese yol gösteren, kalbinden nur fışkıran Mahmud-i Encirfagnevi hazretlerinden çok faydalandı. Evliyalık derecelerine kavuştu. Maddi ilimlerde de yükseldi. ibadet ve derslerden sonra helal lokma kazanmak için dokumacılık yapardı. Bu sebeple kendisine dokumacıların şeyhi manasına Pir-i Nessac derlerdi.

Bir talebesi kendisine bir yemek getirmişti. Ona, "Getirdiğin bu yemek, sıkıntılı bir anımızda imdada yetişti. Sen de bizden her ne muradın var ise iste! Çünkü hacet kapısı şu anda açıktır" buyurdu. Genç de; "ilimde ve evliyalık makamında size benzemekten başka bir arzum yoktur!" dedi. O da, "Çok zor ve yükü ağır bir iş arzu ettin. Bunun yükünü kaldıramazsın" buyurdu. Genç ise; "Dünyada tek muradım, aynen sizin gibi olmaktır. Fakat yine de her emrinize razıyım" dedi. O da, gence teveccüh etti. O genç, bir müddet sonra zahir ve batında Allahü teâlânın izniyle hocasının derecelerine kavuştu. Fakat aşk sarhoşu olup, kendinden geçti. Öylece kırk gün sonra vefat etti. Ona bir anda kendi makamlarını verip, kendisi gibi yaptığı için, iki aziz manasında, üstadın ismi de "Azizan" olarak kaldı.

Ali Ramiteni hazretleri ömrünün sonlarına doğru Buhara'dan Harezm'e geldi. Sur kapısında konakladı ve oranın padişahına iki talebesini gönderdi. "Sultana gidiniz. Fakir bir dokumacı, şehrinize gelmiştir. izin verirseniz burada kalacak, izin vermezseniz geri gidecektir, deyiniz. Eğer izin verirse, sultanın elinden mühürlü bir belge alın" buyurdu. Talebeleri gidip sultana durumu arz ettiler. Sultan böyle bir isteği ilk defa duyduğu için tuhaf karşıladı ise de, mühürlü bir belge verdi. Bu belgeyi talebeler getirdiler. Azizan hazretleri şehrin kenarında bir semte yerleşti.

Her gün işçilerin toplandığı pazara gidip, içlerinden birkaç kişiyi alırdı. Onlara günlük yevmiyelerini sorduktan sonra; "Şimdi abdest alıp, ikindi namazına kadar sohbetimize katılın. ikindiden sonra da ücretlerinizi alıp evlerinize dönün" buyururdu. işçiler, çalışmadan oturmak suretiyle, ibadetlerini de yaparak hiç işitmedikleri şeyleri öğreniyorlar, akşama doğru ise ücretlerini almayı ganimet biliyorlardı. Sohbetine bir defa katılan, sohbetin lezzetine doyamayıp, bir daha ayrılamıyordu. Bu durum, bütün şehre yayıldı. Herkes talebesi olmak can atıyordu. Her gün evi dolup dolup boşaldı, duasını almak için herkes birbiriyle yarıştı. Nihayet bazıları, durumu sultana şöyle anlattılar:

"Şehirde bir hoca türedi, herkes akın akın ona koşuyor. Onun bir dediği iki edilmiyor. Her arzusunu, emirmiş gibi yapmak için yarış ediyorlar. Bu gidişle şehirdekiler, onu başlarına sultan seçerler de saltanatınızdan olursunuz.”

Sultan, da onun şehirden çıkması için bir ferman yazdırıp adamlarıyla gönderdi. O da gelenlere, "Bizim, şehirde yerleşeceğimize dair imzalı ve mühürlü bir fermanımız var. Sultan, eğer kendi imzasını, mührünü ve iznini inkâr ediyorsa, biz de çıkıp gitmeye razıyız" cevabını verdi. Bu cevabı sultana bildirdiler. Sultan, verdiği izni geri almak küçüklüğüne düşmedi. Ayrıca gelip sohbetine katıldı. Onun sohbetindeki lezzeti ve inceliği iyi anlayan sultan, onun en önde gelen talebelerinden oldu.

ali rıza çarmıklı

1920’de Arhavi’de doğan Çarmıklı, 1948 yılında Bayburt içme Suyu ihalesi ile iş hayatına atıldı. Yurtiçinde binlerce konut, fabrika, tesis, sanayi bölgesi ve altyapı inşaatlarıyla iş hayatını genişleten Çarmıklı, ilk defa 1975 yılında yurtdışına açılarak iş hayatını Libya’ya da taşıyarak binlerce insana iş istihdamı sağlamıştı. 1977-1994 yılları arasında Türkiye Vergi Rekortmenleri arasında yer alan Ali Rıza Çarmıklı, Batıköy Mimaroba Evleri projelerinin yanısıra, doğum yeri Arhavi’ye sosyal ve külterel amaçlı tesisler ve vakıflar kurarak her düzeydeki öğrenciye de burs imkanı sağlamıştı. 4 kız ve 6 torun sahibi idi.

sola kayan muhafakazar

çarpıcı nickimle karşınızdayım. yeni gelmiş bulunmakta olup aynı zamanda da istanbula yeni taşınmış bulunuyorum. neden böyle konuştugumu da bilmemekteyim

6 ay evli olduğu halde bakire olan insan

evlendiği kişiye güven duymama kaynaklıdır.

müslüman ülkesinde sokak ortasında zina etmek

herkesin yaptığı ama herkesin sokakta görmek istemeyeceği şeydir kendisi.