bugün

sevdiği entry'ler

sarhoşken yaptğınız en saçma şey

sokaktaki her kedi köpeği gördüğümde sarılmam sevmem. arkadaşım sordu n'apıyosun diye. "hepsini eşit sevmeliyim" demiştim. benim yüzümden arkadaşlar da sokakta gece 4 e kadar durdular beni izlediler. sarhoşken birini aramayın hayvan sevin arkadaşlar.

hayatin nasil

bok gibi. hayatımdaki tüm erkekler tarafından terk edildim. önce babam sonra abim en son da sevgilim. yapayalnız bırakıldım, alış buna denildim. geçecek sen değerlisin dedi bazı arkadaşlarım. geçse bile eskisi gibi olabilinir mi? bir insanın hayatında yaptığı en büyük hata ciddi ciddi fazla sevmek olabilir mi? bir tek annem gitmiyor be. sırf o kadın için yaşıyorum resmen. yüzünden gülümsemesi gitmesin, kanatlarının altı boş kalmasın diye. çok canım acıyor, alıştığım insanlara dur ya gitme dedikten sonra aldığım buz gibi cevaplar da tuz basıyor. üstüne üstlük psikolojik sorunlarla boğuşuyor, normalleşmeye çalışıyorum. kendinizden çok sevdiğiniz birlikte yaşadığınız gülümsemesiyle bile o günü mutlu geçirebildiğiniz insan kalkıp hoşçakal diyor. hayatım bok işte artık bok. bana sarılmasına deli gibi ihtiyacım varken hoşçakal dedi. o sene bayramlık alınmamış çocuk gibi, çocuğundan ayrı bi anne gibi, en yakın arkadaşım ölmüş gibiyim. ben birlikte dinlediğimiz şarkıları yediğimiz yemekleri izlediğimiz filmleri onca kahvaltıyı gittiğimiz gezdiğimiz illeri ilçeleri her çarşamba uykusuz dergisini hevesle beklemeleri parfümünü biriktirdiğim biletleri ona dair her bilgiyi her yaşanmışlığı unutmak zorundayım şimdi. yaşama dair hiçbir hevesi kalmamış uçurum kenarındaki insan gibi, bütün eşyalarının yerleri değiştirilmiş obsesif kompulsif gibi, yüzme bilmeden okyanusa atılmış gibiyim. radyoda en sevdiği şarkının sonuna yetişebilmiş, evcil hayvanı hastalanmış, parmak uçlarında sigara söndürülmüş gibiyim. sokak lambası hiç yanmayan bir mahallede oturmuş, kış gününde giyecek temiz kazağı kalmamış, en sevdiği yemeğe alerjisi varmış gibiyim. hiçbir yeteneği olmayan çizgi film karakteriymiş, en sevdiğim müzik grubu dağılmış gibiyim. ne zaman çocuk görsem içim kıpır kıpır olmayacak, ne zaman güzel bir manzara görsem kasvetli odama dönmek isteyecek gibiyim. hayatındaki anlamını ve yegane değerli varlığı kaybetmiş, hiç sevilmemiş, hiç saçları okşanmamış, hiç elinden tutulmamış hiç öpülmemiş gibiyim. içsem saatte bir paket sigarayı bitirebilecek, kanımı alkole çevirebilecek gibiyim. çocukluk arkadaşı başka şehre taşınmış, balkonundaki bütün çiçekleri solmuş, her hücrem apopitoza gitmek istiyor gibiyim. uzun süredir bisiklet binmediği için sürmeyi unutmuş biri, uzun süredir dizleri kanamamış gibiyim. velhasıl tüm bunlar zamanla azalsa bile herkesten korkacak, bir daha kimseyi sevemeyecek gibiyim.