sanki hiç zamanım yokmuş gibi triplere girmem. kışın yapçam dediğim hiçbir şeyi yataktan çıkıp yapma zahmetinde bulunmuyorum. çünkü çok sıcak?!

takimsiz girersen olmayan sey.
+ben:hello team lets rush short.
-team: .....
(haritada sadece kendini short giderken gorur)
+ben: okay b then..

bkz. hislenmek

bkz. her seyin basi su

gecenin bissuru sarkisi vardir aslinda 'yarim, gamsiz, bomonti sokaklari' vesaire ehueheuehu

biran önce kurtulmaya calisan kizdir.

sevgiliniz manik depresifse 'en' diye bir sey yoktur.

cebinizde 10 lira varken alisverisinizin 11 lira tutmasi ve kasada bunu farkedip "ehe tamam o kalsin o zaman" dedigimiz andir.

atahandro.

nesimiye sordular da o yar ilen hoş musun? hoş olayım olmayayim o yar benim kime ne ? haydar haydar... (bkz: can gox cover)

az önce bitirdim bu kitabi ve uzun zamandır bitirdiğim kitaplar hakkında yazmayı düşünüyordum. bi yerden başlamak lazım. bu kitabı öyle çok çabuk okuduğum söylenemez ama son 70 sayfasini bu aksam okudum ve bitti. cunku sonlara dogru olayin icine psikolojik bi gerilim giriyor ve insanin kitabi elinden birakasi gelmiyor.

bu kitap montjean in artik 45li yaslara gelip hala icini urperten bi anisini anlatmasi uzerine. genc doktorumuz gencliginin baharinda katya ile tanisir ve gencligin verdigi tutkuyla kavrar katyayi her ne kadar onunde bi takim engeller olsa da. aldirmaz bunlara cunku katyayi gercekten sevmektedir. bu zeki, aksani guzel, kapkara gozlu bask karakterimizin bahti kendisi gibi guzel degildir. bu masumane ask onda cok farkli tatlar birakir.

farkli bi hikaye, betimlemeler cok guzel yapilmis ve karakterler arasi diyaloglar zekice, tespitler yerinde yapilmis okunasi bir dil. guzel farkli bir kitapti. tavsiyemdir.

avustralyalı pek bi basarili grup. simdi kime gore neye gore basarili? soyle ki ben her tur muzikten dinleyen bi insanim yani bu konuda azcik bilgimin olduguna inanaraktan yorum yapiyorum. normalde bi grubun tum sarkilarini ciddi anlamda cok nadir begenirim. fakat alpine in sarkilarindan suana kadar begenmedigim hic olmadi desem yeridir. alpine muzikal anlamda ve kliplerini izledigimiz takdirde visual anlamda insani doyuruyor. bir dinleyince ikinin hatri kaliyor.

+onemli bir sey daha var. gruptaki takım ruhu ciddi anlamda cok guzel, yapmacik degiller. kendi aralarindaki iletisimi saglamislar ve birbirlerini tamamliyorlar. bence bi grup icin cok onemli bir ozellik.

velhasilikelam dinleyin dinlettirin..

tiyatro insanı insana insanla ve insanca anlatma sanatıdır

(bkz: turgut özakman)

filmde aaron johnson bildiğin silahlı saldırı sonrası hastaneden sadece kaşında bi yara bandıyla çıkan polat alemdardı. açıkçası biraz fragmanın gazına gelerek e biraz da mr white için gittim filme ama beklediğimi bulamadım. godzilla official trailer'ında mutoları göremedik fakat filmde godzilladan çok mutoları gördük. oyuncuların konuştuğu dakika sayısı toplasan 10 etmez. olay durağandı en ufak bi gerilim bile hissetmedim.

arkadaşlar kısacası 123 dakikama yazık oldu diyemem zaten gitmesem de meraktan izleyecektim de verdiğim paraya yazık oldu. tavsiyem az dişinizi sıkıp internete düşeceği zamanı beklemeniz yönünde.yine de siz bilirsiniz ama bu film tam bi hayal kırıklığı oldu.

kendisi ve kissa sins twitterdan somayla ilgili paylaşımda bulunmuşlardır. ayrıca kissa sins türk vatandaşlarını sevdiğini ve bizimle olduğunu türkÇe attığı bir tweetinde belirtmiştir.

yeşil renkli kutusu olan pringles alabilmek iÇin ruhumu şeytana sattım.

adamın ismini görünce tek anımsadığım şey zamanında ece erkenin mavi şeker programındaki djle az yavşaşmamış olmasıdır.

ayvalık tostu.

bkz.forrest gump ın ikinci kişiliği olan tyler durden a benim adım forrest ve ben terörist değilim demesi ve ardından delorean a binip 2 eylül 1885 yılına ışınlanması.

bu önyargı nedir? hepimiz farklı insanlarız. en yakınınla senin bile davranışlarınız, düşünceleriniz aynı değilken bilmem kaÇ yüzbin ateistin aynı olduğunu nerden Çıkardın anlayamadım.