şike davasındaki hukuksuzluklar

şike davası süresince yürütülen linç kampanyasının birçok hukuksuzluğa konu olması durumu.ve ilginçtir,yargı bağımsızlığına asla itibar etmeyen türk insanı,soruşturmada ki tüm hukuksuzluğa göz yummuş,üstelik bu linç kampanyasına destek vermişlerdir.
tüm bu hukuksuzluklar madde madde,satır satır,paragraflar dizini halinde sıralanabilir.yinede şöyle bir gerçek var ki;
"anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az"

1-polisin soruşturmanın henüz ilk günlerinde yorum yapması(polisin görev ve yetkileri diye bir kavram var,emniyet müdürü dahi olsa,savcının emri olmadan böylesi bir soruşturmayı yürütemez,hele hele hakim gibi asla suçlayıcı konuşamaz.)

2-soruşturma "gizli" olduğu halde aziz yıldırım'ın emniyette çekilen fotoğrafı basına servis edildi,aynı polisler özel görüşmeler dahil birçok alakasız diyaloğu basına servis etti,basının kanıt diyerek manşetten yayınladığı ifadeler için yorumda bulunuldu.(soruşturma gizliliğinin tek açıklaması vardır ancak bu dava öylesine suistimal edildi ki,hiçbir teröristin emniyet fotoğrafını göremezsiniz,son olarak mit davasında aynı sebepten ötürü savcı el çektirildi,halbuki gizlilik ihlal edilmemişti,savcı berk tüm ihlallerine rağmen "bıyık" torpiliyle hala görev başında)

3-uefa'nın blöfünü yiyen tff fenerbahçe'yi şampiyonlar ligine göndermeyerek hem kendi başını yaktı hem fenerbahçe'ye hiç haketmediği bir yaptırım uygulayarak takımın dağılmasında önayak oldu ( mehmet ali aydınlar sonradan kıvırsa da onu istifaya götüren süreçte tff'nin büyük hata yapmış olduğu gerçeği cas hakimi tarafından da açıklandı)

4-fenerbahçe'nin şampiyonlar ligine gönderilmemesine itiraz olarak cas nezdinde tff'ye ve uefa'ya karşı açmış olduğu davaya uefa'nın çok sert tepkilerle birlikte alenen tehdit etmesi (3.dünya ülkelerinde dahi yaşanmayacak bir olay,her tüzel veya gerçek kişiler bir mahkemede hakkının teslim edilmediğini düşündüğü anda bir üst mahkemeye başvurma hakkına sahiptir,fenerbahçe'nin davacı olmasında yanlış bir taraf olsaydı zaten cas'a bile gidemezdi fenerbahçe.ve en çok üzüldüğüm madde budur ki uefa'nın bu hukuksuzluğuna karşı türkiye'den binlerce destek çıktı)

5-varolduğu iddia edilen para sayma görüntülerinin,maç satma belgelerinin asla ortaya çıkmamış olması..buna rağmen tff başkanı dahil tüm kamoyunun "fenerbahçe kesin düştü" algısı yaratıp soruşturmanın seyrine zarar verilmesi

6-son olarak ibrahim akın'ın bomba açıklamaları:"ben aziz yıldırım'dan para almadım,bana çocuğunu birdaha görmek istiyorsan para aldığını kabul et dediler bende korktum ve iddiaları kabul ettim,maçı izleyin tüm atakları ben başlattım." (1980li yılların hukuksuz türkiyesini,işkencelerini en fazla eleştirdiğimiz şu günlerde alenen tehdit hukuksuzlukta gelinen son noktanın göstergesidir)

fenerbahçe'den,aziz yıldırım'dan nefret ediyor olabilirsiniz,birazcık hukuk bilgisi olanların belirttiğim 6 maddeyi okuduktan sonra vicdanının bana hak vereceğinden eminim.ilker başbuğ,cüppeli ahmet hoca,nedim şener davalarında görülen hukuk katliamlarını kabul edenlerin şike davasındaki hukuksuzluğu kabul etmemesi zaten başlı başına bir sorun.

davanın görülmeye başlandığı ilk günde bazı sanıkların kendisini savunmak yerine şike olaylarıyla ilgisi olmayan kişilere çirkince saldırmaları bunlardan biridir.