bugün

21 yy da dünya öyle bir hale geldi ki...

bir toplumun eğitim, bilgi, yaşam, kültür, sanat, dil, din, ekonomi, hukuk, kamu idaresi, yaşam kalitesi, ahlak ve etik değerleri vb açısından günümüzde bulunduğu-geldiği nokta konulu sosyolojik bir araştırma (örn; bir tez yazmak) inceleme yapmak isterseniz; en az bir a2 seviyesinde dilini öğrenme, vize, pasaport, kalacak yer, sponsor, kredi, gerekli izinler vs dertleriyle uğraşıp, tası tarağı toplayıp ülke değiştirme yıllarca araştırma gözlem yapmanıza gerek yok.
ne bileyim, istanbul büyük şehir belediyesinden üniversite açmak için gerekli paranın bir kısmını alıp (belediye üniversite için arsa da verseydi iyi olurdu da... eksiği de bu parayı karşılık gösterip krediyle tamamlayabilirsiniz) böyle meblağ ile yurt dışında yüksek lisans doktora yapmamız gerekmez.

iletişim bilişimin yaygınlaşmasıyla 3-4 ay içinde evinizde oturup o toplumun ne durumda olduğu hakkında akademik bir raporu-tez-araştırmayı hazırlayabilirsiniz.
bir ülkenin uydu yayınları sayesinde ulusal seviyede yayın yapan tv kanallarına bakarak, basın yayın organlarını takip ederek, sosyal medya platformlarında paylaşımları inceleyerek bir toplumun eğitim, bilgi, yaşam, kültür, sanat, dil, din, ekonomi, hukuk, kamu idaresi, yaşam kalitesi, ahlak ve etik değerleri vb açısından günümüzde nerede olduğunu anlayabilirsiniz.

bir ülkenin hukuk açısından seviyesini anlamanız için ab insan hakları mahkeme kararlarına, basın-yayın ortamlarında paylaşılan mahkeme kararları-dava süreçlerine bakıp hukuk alanında nerede olduğunu görürsünüz.
basın yayın organlarında, internet ortamında işlenen konular, içerikler, tartışmalara, trendlere bakıp toplum kalitesi hakkında bilgi edinebilirsiniz.

eğitimin kalitesine sınav sonuçlarına bakarak, üretimde özellikle ar-ge bölümünde çalışan ve bu bölüme alınan insanların yaş ortalamasına bakarak, şirketlerin ve kamunun proje-içerik teşviklerine, patent kuruluşlarının onaylarına, özel ve tüzel kurumların düzenlediği yarışmalara bakıp, uluslar arası indexler ile karşılaştırma yaparak bir toplumun gençliği geleceğinin kalitesini anlarsınız.

ülkelerin çalışanlarına ödedikleri maaşlara bakarak küresel çapta satış yapan özellikle tekno ve yapı marketlerin aynı ürün aynı kalite aynı içerikte faaliyette olduğu bir ülkede ne kadar ise o ülkede ne kadar olduğuna bakarak (örn: mediamarkt, bauhaus, amazon, ikea, metro vb) ülkeler arasında karşılaştırma yaparak, ulusal çapta satış yapan gıda-beslenme ağırlıklı marketlere de (örn: kaufland, e.leclerc, tesco) bakarak o ülkede ki ulusal çapta satış yapan marketlere bakıp halkın satınalma gücünü yaşam kalitesini (beslenme, barınma) karşılaştırabilirsiniz.

ülkelerin finansal durumlarına bakarak, ücretlilerin ödemelerine bakarak, ülke üretimine ve bu imalat-üretimin içeriğine (ithalat ihracat oranlarına) ülke borçlarına-ödeme yükümlülüklerine bakarak ülkenin nasıl bir yaşam kalitesini insanlarına gelecek nesillerine sunduğunu-sunacağını anlayabilirsiniz.
unutmadan...
insanların yaşam kalitesine dair bir veri elde etmek istiyorsanız en sağlıklı ve hata payı olmayan ve tek güvenilir şaşmaz verileri nasıl elde edersiniz biliyor musunuz?
o insanların çöplerinden-atıklarından. bir ara değinirim.

neyse, konumuza dönersek; tüm bu veriler ışığında...
ben ne diyordum ya?
ya kardeşim, desenize "sözlük bitmiş, onu konuşuyoruz" diye hatırlatsanıza.
ülke olarak ne durumda olduğumuza bakın. diğer ülkelere bir de bize bakın. çıkın sokağa insan manzaralarına bakın. açın tv'yi gündüz kuşağında prime time da yayınlara bakın. sosyal medya da paylaşımlara baın, tartışmalara trendlere bakın. zall bile yayında "dilan polat türkiye'nin orhan pamuk'u" demedi mi?
bu kadar banallıkta uludağ sözlüğün bu durumda olması kaçınılmaz. yetersizlik, vizyonsuzluk, misyonsuzluk, banallık, görgüsüzlük, sıradanlık, eğitimsizlik, cehalet içinde ne oldum delisi olan sonradan görmeler arasında akıl ile zeka arasında, ahlak ile etik değer arasında farkı bilmeyen "ben yaparsam flört, sen yaparsan orospuluk" iki yüzlüğünde bu ülkede yaşanan çöküş ve çürümeden kişi-kuruluş-toplum tabi ki etkilenecek.
2015'den sonra boku cikmisti zaten. 2015'e kadar ite, kaka guzeldi.

Sonra o guzel yazarlar, cowboy yaparak gittiler.
Sat 04.30'a geliyor ve bir sayfa entry girilmiş. Harbiden bitmiş galiba.
bu saatte 200-300 kişi olurdu ve "oooh, çoluk çocuk yatmış" diye sevinirdik. ne ggünlerdi bea...
Vasıfsız serverlarla anca bu kadar oluyormuş mqq...

Püüü..
Şaka maka gerçekten bitmiş bu sözlük, sol başlıklar akmıyor lan resmen, yazan yok, yazarda yok, türkiyenin ikinci en büyük sözlüğü resmen can çekişiyor şuan ve kesinlikle beyin ölümü gerçekleşmiş, entübe olarak yaşıyor sanki, düzelecek gibide durmuyor maalesef.