bugün

freud'a göre egodur ya da başka bir tabirle ego, şahlanmış bir at üzerindeki şövalyedir.
bana göre ise bu şövalye ego orgazmı yaşayan kişidir.

son zamanlarda sayıları oldukça arttı bu tiplerin.
inceleyelim;
kendileriyle iki kelam edilince anında hal değiştirirler. beyinleri tek yönlü çalıştığı için ve sürekli aynı şeyleri düşünüp yaptıkları için kendileriyle sohbet eden insanları da kendileri gibi sanarlar.

bi' güleryüz, bi' süre devam eden hoş sohbet ve ardından gelen klasik ergen tripleri. siz gayet normal olanı yapıp normal davranıyorsunuzdur ama karşıdaki bunu anlayamaz çünkü anlayabileceği ortamlarda bulunacak kadar geniş değildir düşünceleri de çevresi de. siz her gün işte güçte bi' ton insanla aynı şekilde hayatınızı sürdürürken bu tipler evde, uykuda ya da internette vakit öldürürler. doğal olarak sohbetinizden farklı anlamlar çıkarabilme dehasını(!) gösterirler. "bu kadın/adam bana yazıyor la ah aman ne yapsam da başımdan def etsem." gibi aptalca düşüncelerle başlayan komik hareketler devamında aptallıklar silsilesini getirir.
evet, artık karşınızda götü tavanda ego orgazmı yaşayan bir bünye vardır. içinizden "ulan gerizekalı kime bu havan, triplerin andaval?" demek geçer ama şöyle bi bakarsınız karşınızda kasılmaktan şekil değiştiren zavallıya, "yazık be yaşasın orgazmını doya doya boşalsın." dersiniz ve salıverirsiniz.
kendilerini şahlanmış at üzerindeki şövalye sanarken sizi de atın ayağının altındaki karınca sanmalarını gülerek izlersiniz.
çünkü bu yapılabileceklerin en iyisidir. görmezden gelmek...

burada da yadsınamayacak kadar fazla olduğunu düşündüğüm şövalyelere selametle...
(bkz: beyaz atlı prens)
(bkz: hani lan nerde)
(bkz: ibnelik belirtisi)