bugün

sırf gıcık gittiği için veya ufak bir tartışma geçtiği için aralarında öğrenci bırakan hocalar ülkemizde sıklıkla karşılaşılan bir durum haline geldi. bu bağlamda bir çok öğrenci problem yaşayabiliyor.

şahsımın başına gelen durum bir hayli ilginç. basketbol takımında olmama ve takımın ilk 5 oyuncusu olarak başarıyla okulumuzu temsil etmeme rağmen "basketbol seçmeli" dersinden kalmaktayım şu sıralar.

olaylar 2 hafta önce gelişti. okul ile basketbol maçım olmasından ötürü 2 hafta basketbol seçmeli dersine girememiştim. hocanın biraz kıl bir adam olduğunu herkes söylüyordu ama ben bu kadar kıl olabileceğini düşünmemiştim. basketbol maçından sonra okula koştum, sırf basketbol dersine gireyim ve imza atayım diye. hem de yok yazılmamam için hoca ile görüşürüm diye düşündüm.

okula geldim, derste ara verilmiş, ben o sırada geldim hocanın yanına. maçta olduğum için ilk derse giremediğimi söyledim, imza atamayacağımı söyledi. ikinci derse girersem ne olacak dedim, bir şey olmaz yine yok yazılacaksın dedi. e ben ne anladım öyleyse bu işten dedim, bir şeyler öğrenmiş olursun dedi. "ben zaten basketbol tkımındayım, yeterince biliyorum" dedim, "iyi öyleyse seneye de gelirsin bu derse" dedi. cevap vermeden yürüdüm gittim. arkamdan "bu arkadaş vizelere gelmesin" demiş. neyse...

gelecek hafta elimde basketbol takımının hocasının imzaladığı izin kağıdıyla gittim. bu kağıdı kabul edemem dedi, gidip merkez kampüse rektöre imzalatacakmışım. ancak öyle kabul edebilirmiş, orospu çocuğu. kağıdı veren hocaya gittim, beni başka bir hocaya yönlendirdi. o hoca okulun taşaklılarından ve bu gavatı 2 kez aramasına rağmen telefona bakmadı şerefsiz. neyse...

geldim ben vizelere. bir uygulama bir de yazılı sınav var. yazılı sınavda 4 soru sormuş, hepsini cevapladım. hem de dolu dolu, ekstra kağıt istedim hatta, ne varsa yazdım yani. 100 puanlık kağıt verdim anlayacağınız. kağıdıma 30 puan vermiş. uygulama sınavında da pas, ribaunt ve turnike'ydi sınavda yapmamı istediği şeyler. hepsini eksiksiz yapmama rağmen 70 verdi, şerefsiz.

toplamda ikisinin ortalaması olarak da 54 puan gözüküyor şu an notum (yüzde 60 uygulama, yüzde 40 kağıttan gelen puan ile). 60 geçme notu ve çan eğrisi yok.

gerçekten olacak iş değil. şöyle insanlar yüzünden okumaktan soğuyor insan.
.Sorduğu soruda cevabı aynı bulduğumuz halde sorudan tam puan alamamamız
2.Selam verdikten sora hocadan selam almak yerine malca bi bakış almamız
3.Ara verelim dediğimizde her zaman '5 dakika sonra gençler' cevabını almamız
4.Odasına girdiğimizde sanki not karşılığı bedenimizi satacakmışız gibi bir hava oluşturmaları bunlardan sadece ve sadece bir kaç tanesidir.
hocaların genel olarak bir mesafe koymak zorunda hissetmesi sebepli oluşan sorunlar. sanki bizi nüfuslarına geçirmelerini istiyoruz adamlardan selam verince, öyle bir ruh hali görüyorum kendilerinde.
(bkz: öğrenci milletine yüz vermek)