bugün

ülkemizin göz göre göre iranlaştırıldığı gerçeğidir.

başımdan geçen hadise şu şekilde; babamla birlikte 1 Temmuz pazar sabahı , Gaziantep'in en işlek alışveriş merkezindeki bir kafeye kahvaltı yapmaya gittim. açık büfe diye gittiğimiz yerde bir baktık büfe müfe yok. kahvaltı tabağı varmış. nedenini sorduk. öyle bir cevap alacağımı kırk yıl değil dört yüz yıl düşünsem aklıma gelmezdi. ramazan dolayısıyla açık büfeyi kaldırmışlar. ramazan başladı mı ki ya diye safça sordum. daha başlamamış. ramazana hazırlıkmış. böyle şeylere hiç gelemeyen babam(kendisinin dinle pek alakası yoktur) 'iranda mı yaşıyorsun sen kardeşim , arabistan mı la burası' diye bağırınca önce herkes dönüp bize baktı. muhtemelen acıyarak. çünkü cehennemde yanacağımızı zannediyorlardı. sonra ordaki yetkili abi geldi , olay tatlıya bağlandı , baba sakinleşti.

bu parçadan çıkarılacak fikir şöyledir ki; ülke uçuruma sürükleniyor. zaten ben ilerde beyin göçü yapıp yurtdışına çıkmayı planlıyorum. ama sizin için iş sakat. dikkat edin. sahip çıkın ülkeye. ha yardıma ihtiyacınız olursa özelden yazın. seve seve gelirim. ülke benim ülkem sonuçta. birkaç şakirte kaptıracak değiliz.