bugün

ağzı lağım kokan faşizan şehir eşkiylarının, hopa'da şehirde terör estirmeye çalışanlar hakkında yapılan soruşturma ile ilgili yazdıkları karşısında kudurup bu başlığa gelip pislemesini gördükçe gülüp geçen kişi. oy vermez oylamayı takmaz.
günümüzde ki, modern kölelikte androidleştirilmiş insanların önün uzatılan havuç.
cesaret ister. korkak insanlar özgür yaşayamaz. bazen ihtiyacımız olan şey sadece biraz cesarettir, ötesi değil.
otobüslerde sevişmek değildir.
insanın, insan olduğu sürece hatta hayvanlaştığında bile tadına varamayacağı durumdur.
günümüzde teröristleri ve teröristlerin siyasi temsilciğini yapanları bir nebze haklı göstermek için başvurulan kavram.

uçsuz bucaksız kavram. Herkese ve herşeye göre değişebilen kavram. Kavram dediğime bakmayın çokta soyut bir şey değil. Bildiğin somut yahu. Bir AK47 örneğin. olmadı molotof kokteyli hemde efes sponsorluğunda. Olmadı ağza burna sarılan bir çarşaf. bu ara havai fişekte özgürlük. hatta ve hatta yasaların izin vermemesine rağmen sırf 80 bin bölücünün oy verdiği bir adamın parlemontaya girmesi de özgürlük.

Yalnız bu özgürlük bu adamlara fazla be. Yalnız bu özgürlük sanki özgürlükten çıkmışta birazcık terörizme kaçmış. Ama birazcık değil mi?

Dünya üzerinde özgürlüğe bu kadar prim veren bir ülkede otobüste sarılmak özgürlük değil yalnız. O artık sınırları aşıyor.
Din elden gidiyor abi. Döner bıçaklarıyla dalalım abi.

Alt tarafı basit bir kavram. özgürlük.
5. nesil yazar kişisi.
yolun ortasında kasmadan kıçını başını kaşıyabildiği kadar özgürdür insan.
(bkz: azadi)
(bkz: freedom)
koşmayla hiç alakası olmayan şey. niyese hep kafamda boşluğa doğru anlamsızca koşmak geliyor bunun lafı geçtikçe.
uğruna tonlarca kan dökülmüş kavramdır. onca kısıtlamanın olduğu yeryüzünde bunu yaşayabilmenin imkansız olduğu nasıl ki bir gerçekse, medeniyetin dışında yaşıyormuş gibi gözüküp, medeniyetin çok üstünde yaşayan, sınıf farkı, maddiyat gibi insanın özgürlüğünü kısıtlayacak hiç bir faktörün olmadığı, yerli kabilelerde yaşayan insanların, özgürlüğü zerresine kadar tadını çıkararak yaşadıklarıda bir gerçektir.
hiçbir kısıtlama ya da etki altında kalmadan düşünme, isteme, sahip olma, davranma durumudur.
bu tanım ne kadar yeterli tartışılır tabi.
toplumsal özgürlük, yasaların koruyuculuğu altında diğer insanların haklarını engellemeden hareket etmektir.
istenç özgürlüğü, insanın kendisinden başka hiçbir şeyden etkilenmeden ve engel olmadan isteyebilmesidir.
düşünce özgürlüğü, herhangi bir şekilde engellenmeden düşünebilmektir.
ifade özgürlüğü, her türlü bilgiyi ve fikri sınırlama olmaksızın herhangi bir şekilde alma ve verme hakkıdır.
Bunlar gibi özgürlüklere tek tek ve ya birlikte sahip olabiliriz belki, ama mutlak özgürlüğe sahip olmamız mümkün mü?
diyelim ki mutlak özgürlüğe sahibiz, o zaman eğer istersem gidip bir insanı öldürebilirim ama bu durumda o insan özgür olamaz değil mi?
yani eğer mutlak özgürlüğe sahip olursam ya sadece bu hak benim olmalı, ya da evrende yalnız başıma olmalıyım.
gerçi oda sınırlı şöyle ki, ben bir insanım ve ortalama ömrüm 60 sene ama ben ölmek istemiyorum diyelim, mutlak özgürlüğe sahipsem eğer ölmememliyim çünkü benim irademde gerçekleşmeli, fakat benim biyolojik sınırlarım var. yani tamamen özgür olamıyorum.

mutlak özgürlüğe sahip olamasakta * , düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, ahlaksal ve toplumsal özgürlüklerimizi kazanmak ve muhafaza etmek zorundayız. insanca yaşamak için bu haklara ihtiyacımız var çünkü.
şunu da söylemek istiyorum, bazı insanlar yalnızca ekonomik özgürlüğe sahip olarak mutlu olabileceklerini zannetselerde ben buna inanmıyorum, benim istediklerim bundan çok daha fazla değerli çünkü.

özgürce düşünebilmek, yaşayabilmek için savaşan bir anne babanın çocuğu olarak yazdım bu yazıyı, ayrıca belirtmek isterim. *
esaretin bedeli filminde özgürlüğün ne demek olduğunu özgürlük için neler yapılabileceğini görüyoruz.reklam gibi oldu biraz ama gece gece nerden çağrıştırdıysa.
çok güzel birşeydir özgürlük. bir de bu isimde bir yazar vardır ki ne yazık ki bu kavram kadar iyi değildir. yumurtaya keleş muamelesi yapar, yumurta atanlara terörist yaftasını yapıştırır. yumurta onlar evladım, keleş değil. öldürmez kimseyi.
özgürlük bile bir seçim ile seçilir. insanın kendisini araması ve bulması bir seçim değil de nedir?
kendinizi anlamak için darbe niteliğinde bir film önereyim tam olsun.
(bkz: into the wild)
özgürlüğün tanımı cep telefonu çağında karısının ve sekreterinin kendisine ulaşamamasıdır.*
ismini hatırlamadığım bir kitapta özgürlüğün değerini anlatan bir cümle vardı.

"Çölde aç ve susuz kalmış bir kurt, karnı tıka basa tok ama kafesin içinde ki bir aslandan daha mutludur."
Hayatta iki şeye hakkım olduğuna karar verdim.
Biri özgürlük, diğeri ölüm.
Birine sahip olamazsam ötekini isterim. Çünkü hiçkimse beni canlı tutsak edemez.
"Haydi koş alabildiğince özgür
özgürlük dediğin nedir çocuğum
Koşabilmek mi kumsallar boyu
Meydanlar dolusu bağırabilmek mi yoksa

Susabilmek mi asırlar boyu
Sessizce ağlayabilmek mi yoksa
Sen sen ol çocuğum
Özgürlüğü öyle hafife alma
Özgürlük ne yarım ekmek ne yarım ezgi
O masmavi bir bulut gök yüzünde
Ulaşılması güç ama imkansız değil
Özgürlük birlikte paylaşamadığımız
yüreğimizden Bileğimize indirilen zincir olmasın.."

(bkz: denize dönmek istiyorum)
hiç kimsenin hiçbir şeye karışmadığı mükemmel durum.
kimsenin haklarını gasp etmeden elde edilen özgürlük en güzelidir.
hem özgürlüğü savunuyorum pozlarına bürüneceksin, hatta bunu avatarına bile yazacaksın, sonra da insanlar özgürlüklerini kullandı diye ona eşkiya diyeceksin. adama gülerler.
komünist olmadığı halde komünistleri kategorize eden troll.
bizim ülkemiz de sadece kelebeklerin sahip olduğu nedense bizim sahip olamadığımız kavram.