bugün

insanlara atalarından kalan bir miras. ilk ilkel insanlar, ölülerini oldukları yerde bırakırlardı. Zamanla insanların dünyayı algılama durumundaki değişiklikler ölü törenleri ve definler doğurdur. Çoğu ilkel ölümü kavrayamadığı için sonsuz bir uykuya benzetmiş ve ilk gömülerde ölülerle birlikte bazı eşyalarıda gömmüşlerdir. Zamanla kültürlerin farklılaşması ve çoğalmasıyla birlikte farklı defin törenleri ve ölüler üzerinden farklı inançlar oluşmuştur. Modern dinlerin doğuşu ilkel dini törenlerin günümüze kadar geçirdiği evrimin çok da değişmediğini gösterir. Ölü, son yolculuğunu şanlı bir törenle uğurlanır. Çünkü ölümlü kişi fani(!)lerce kutsaldır. Başka bir boyutun insanı ya da varlığıdır. Bilinmeyene duyulan korku ise, saygıyı doğurmuş ve ölüyü yüceltmemize neden olmuştur. Oysa insanın fiziksel işlevi sona erdiğinde, kişi kişi yapan bütün özelliklerde o anda bitecektir. Geriye sadece her insanda olduğu gibi et ve kemik parçaları kalacaktır. Bazı toplumlarda saygı ete ve kemiğe iken bazılarında ise kaybedilen özelliklere ya da diğer bir değişle ruha duyulmaktadır.