çocukça bir aşk

çocukça bir aşk bu benimkisi, biliyorum. ben hüzünler biriktiriyorum kumbaramda. kuş tüyü yalnızlıklara uyanıyorum her sabah. seninse yüreğin çocuk parkı. başkaları oynuyor kalbinin en güzel yerinde. ve ben, mücadele edemiyorum çelimsiz kollarımla.

"Çocukça bir ask deyip de geçme
Sakin gülme halime
Nasil oldugunu anlayamadim ama
Seviyorum seni delicesine"
*
içindeyken aşkın çocukça olduğunun farkında olunmaz, bir çıktınmı dışına, çocuklukmuş, delilikmiş denir.
içindeyken aşkların en büyüğüdür, çocukça bir aşk değildir o.
masumdur, çocukçalığı ordan gelir. kıymeti her türlü aşkın olduğu gibi, bitince anlaşılır.
yüzde tebessümle anılır...

Herşeyin yapılabileceği sanılan durumdur. Rüya, masal gibidir. Ama bu masalın sonunda gökten üç elma düşmez, mutlu sonla bitmez.

ilkokul sıralarında başlayan, evcilik oyunlarında ki anne-baba hasta-doktor ilişkisi ile pekişen aşktır.Saftır temizdir kötü düşünce barındırmayandır...

büyümüş olanların aşkından daha masum olan aşktır.

hiçbir beklenti içinde olmadan,hiçbir çıkara dayanmayan,sadece masum duygular üzerine kurulu his.maalesef ki büyüdükçe tadılamayanlardan. (bkz: eskidendi çok eskiden)

'Deyip de geçme sakın gülme halime , nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine , kara sevda, kara sevda dedikleri başka ne olabilir ki ,kara sevda, kara sevda seni benden kim ayırabilir ki? ' cümleleriyle zihinlere yer etmiş aşktır.

insanların çocuk gibi birbirinin peşinden koştuğu bir aşk.