bugün

sabah 8 gibi işten çıktım elimde bir sigara dalmışım hayallere gidiyorum, son dumanındadır vitamini derler duragın kenarına büzmüş duman içinde gömülüyorum, deli bir yağmur var ki bir görsen, iliklerim donmuş, herkez bi tarafa kaçışmakta..

derken takım elbiseli düzgün giyimli bir üstad yaklaştı yanıma; üşüyorsun belli dedi, şemsiyesini hemen başıma geçirdi,
- biz beşiktaşlıyız üşütmeyelim birbirimizi, bilmezsin bu yagmur baş agrısı yapar ki biz ne maçlarda ıslandık sende bilirsin hee, ben bu renklere aşıgım derken, havalimanından kalkan uçak gibi sıyrıldık diger insanların arasından, varsa yoksa beşiktaş..

tatlı dilli adam sabah sabah tüm yorgunlugumu almıştı ve geriye sadece tek bir düş bıraktı bana, gün geçtikce birbirinden bu kadar korkan bu kadar uzaklaşan bir toplum da bu aşk nasıl bir kenetti biz nasıl bir sevdaya kapılmış sürükleniyorduk, bu bayrak nasıl oluyorduda nesilden nesile şerefli şekilde bukadar iyi anlatılabiliyordu..?

başımda şapka dayandım camın sogukluguna;

bir umudum sensin anlıyormusun, hayat yaşanmıyor senle olmadan.. beşiktaşşş.