bugün

külotlu çorapların , en ufak bir dikkatsizlikte yırtılması gibi

hayattan yediği darbeler, yaşadığı hayal kırıklılıkları , acılar , yorgunluklar yüzünden

yorulmuş ve umutsuz düşmüş kadındır.

kendini külotlu çorabın yerine koymuştur.

narindir , hassastır, incedir.

en ufak bir dikkatsizlikte incinir ,kırılır...

en kırgın en umutsuz ama en vakar haliyle en sevdiği siyah ince parlak külotlu çorabı büyük bir özenle çıplak ve narin vücuduna giyer.

giyerken özensizce davranır.

siyah ojeli tırnaklarını külotlu çorabın kalbine batırır. çünkü başkaları da aynısını o kadına yapmıştır.

giyerken külotlu çorabın adeta canını acıtır.

kimsenin ona acımadığı gibi.

düzgün hatlı vücudunda artık yırtık külotlu çoraptan başka bir şey yoktur.

siyah ince parlak külotlu çorap.

ayna karşısına geçer ve bir müddet kendini izler.

yorgun gözlerini

uzun siyah saçlarını

geniş omuzlarını

bacaklarına dokunur. bir müddet yabancı bir el gibi kendini okşar.

bir müddet ayna önünde bekler.

en sonunda bu anı ölümsüzleştirir.

ne zaman umutsuzluğa düşse bu pozunu uzun süre izler inceler

ve kendinde

hayatla mücadelede sonsuz bir güç bulur.