yol zaman sen ve bitmek bilmeyen duvarlarımız

kendinden ne kadar uzaksan aslında kendine o kadar yakınsındır. dünyada sana en uzak olan yer aslında sırtındır.. bazen büyük farklılıklar insanları birbirine dahada yakınlaştırır. bir kürenin üzerinde yapılan bütün yolculuklar başlangıç noktasına varmanı sağlar.. doğru zamanda doğru yerde olmaklardan oluşur hayat. bana kalırsa yanlış zamanlarda yanlış yerde olmaktan da oluşur hayat. yol zamanın bir fonksiyonu değildir. hız yolun zamana bölünmüş halidir. ivme ve sürtünme kat sayısı bizi ilgilendirmez. yolda olmak bir hıza sahip olmayı gerektirir. aksı durum yolda durmaktır. durmak sıkıcıdır. bazen yolda durmak durmak anlamına gelmez. yolda durmak yolda durmak anlamına gelir. zaman ittiği yerde durmaz. ya önce durulur yada durulmaz. bazen yolun kenarından renksiz duru sular akar. o sularda balıkta vardır. kırmızı yada turuncu değildir bu balıklar.. yolun yardığı tepelerin biri yeşil toprak öbürü bej olabilir. su aktığı yerin rengine bürünmez ama sana öyle gelir. ayrıca yol bitmez. o labirentin bir duvarıdır. bir yol asla bitmez..

uzun bitmek bilmeyen yollar kaçırıyor seni benden, arkandan bakakalıyorum hasretle...

kısacık ve bir ömrü mum ışığı gibi bitiRiveren zaman uzaklaştırıyor seni benden, yaşlandıryor hem kalplerimizi hem de duygularımızı, arkandan bakakalıyorum hüzünle...

ve sen, ömrümün en uzun ve elimi uzatsam gidebileceğim en yakın yolu... ve sen, ömrümün en uzun saniyesi ve en kısa saatlerini tattığım sen... ve senin aşılmaz duvarların, benim o duvarları aşamayacak kadar güçsüz kollarım, bulanık aklım ve yara bere içinde kalmış kırık kalbim...

yani ömrüm, yani ruhum; sen ve ben... sen, ben, yol, zaman ve bitmek bilmeyen duvarlarımız...

Aslında yolu kısaltmaya çalışmak kendimize bir çıkar sağlamak gibi olduğundan uzar bütün yollar ve yine çıkar ve kendimizi düşündüğümüzden kırılmaz duvarlar..

Tum yollarim sana cikarken kendi sokaklarina yabanci bir sehir gibi hissediyorum kendimi...

görüldüğünde kimi insanların aklına sigarayı getiren tamamlanmamış cümle.