bugün

tanım olarak yetenek sizsiniz türkiye isimli televizyon programının insanlara öğrettikleridir.

1-şükretmek; örneğin yetenek sizsiniz türkiyeden önce şükretmeyi bilmeyen insanlar bu program ile birlikte yatıp kalkıp şükretmeyi öğrendiler çünkü televizyonda gördükleri kendi çocukları da olabilirdi,

2-jüri olmanın hayal olmadığı gerçeği; son zamanlarda iyice lugatımızda yer edinen o ulaşılmaz gibi gözüken ve bilgi ve birikim gerektirdiği sanılan jürilik makamına oturmanın aslında o kadar da zor olmadığı,

3-yeteneğin alabildiğine göreceli birşey olduğu; bunu kendi açımdan değerlendirdiğim de ben yeteneğin biraz bariz olması gerektiğine inanırdım. ancak şimdi görüyorum ki bazı insanlar kendisinin yetenekli olduğuna baya baya inanarak kendilerini televizyona atıyor.

vs.vs.

yani say say bitmeyecek o kadar çok katkısı olmuştur ki yetenek sizsiniz türkiyenin. o yüzden diyorum ki;

acun ortaya üçlü çektir tayfaya.

ne alakası varsa artık. ben de dönüştüm sanırım.
Prezervatif önemli bir buluştur.
türkiye'de yeteneğin "dup dup dubudubu dup" olduğudur herhalde. beatbox ne arkadaş. her gelen deniyor. işin kötü yanı her tarafı tükürük yapıyor pezevenkler.
(bkz: yıldızlı evet)
(bkz: nasıl rezil olunur)
- nasıl hayır denilebileceği,
- nası rezil olunabileceği,
- kondom denilen şeyin ne kadar güzel olduğunu,
- 3 kişi seçmeyi,
- kendine yırtarcasına gülen hülya nın yüzüne tükürmeyi,
- para uğruna insanların maymuna nasıl döndüklerini öğretir.
şu an tüm türkiye izliyor sanırım türkiye'nin yeteneğini.

yaşından başından da utanmıyor arkadaş insanlar.
hayal kırıklıkları da olsa zaman zaman sonunda insanlara öğrettiği şu var 'cesaret' ve 'özgüven'.
sanatçıyım diye geçinip kendini çok önemli sanan insanlara haddini bildiremeyen sümsükler olduğunu öğrendik.
onlarla sen diye konuşamayacağımızı ama onların bizlerle gülüp dalga geçebileceğini öğrendik.
bizim insanımızın ezilmekten zevk aldığını öğrendik.