bugün

ata sporumuzdur. heyecandan kımıl kımıl bebekli bir çift görünce bizim millete bir hal oluyor arkadaş. zaten bilmişlik bizim fıtratımızda var. bir de ciddi bir konuda deneyimsiz insanlarla karşılaştık mı , işte budur. nerede yakalarsa orada başlar tavsiyelere.
yani illa sana bebek ziyaretine gelmesi gerekmez. avm de , pide kuyruğunda, bakkalda. her yerde tavsiyede bulunurlar ve çocuk sahibi olmaları da gerekmez. adam evli bile değil "bebeği kucağa alıştırmayın" diyor.

hazır bebeği kucağa alıştırma geyiği ile başladık tavsiyeleri de yazalım.

genel olarak " alıştırma" kelimesini duymaya kendinizi alıştırın. ya da ona da alıştırmayın ne olur ne olmaz. "kucağa alıştırmayın" diyor 15 günlük gazlı bebeği. bırakalım ağlayarak ölsün bebek. bu sefer kucaktan indirip hamağa koyuyoruz. "beşiğe alıştırma". tamam yatağına koyalım o zaman , bu sefer bir başkası geliyor " hep yatağında yatmaya alıştırma misafirlikte uyuyamaz"

"rezene iç" : hayatında rezene içmemiş bekar bir arkadaş bile tavsiye etti. ben babayım ama ben de baskılara dayanamayıp içiyorum. sütüm baya arttı.

"bol bol emzir" : okulumdaki erkek öğretmen arkadaşlarım bile "yenge bol bol emzirsin" dedi. "söylerim" dedim ben de.

"daha dur" : en nefret ettiğim laf. evet tavsiye değil ama ayrı bir parantez açmalı. "bebek uyumuyo abi çok uykusuz kaldık" diyorum. "daha dur" diyor. "çok tatlı ya bebeğimiz sevmeye doyamıyoruz" diyorum. "daha dur bir baba desin sen o zaman gör. hep yetersiziz biz anasını satayım. hep yaşadıklarımız tırt. ne desek "daha dur" durduk anasını satayım bir bebeğimiz oldu durduk sizi dinliyoruz başka bir halt yapamıyoruz ki.
üniversite kazanınca, evlenince nasıl tavsiye komasına sokuyolarsa bebek olunca da affetmezler.
ne tavsiyesi lan dedirten durumdur. geçmiş olsun denir. zaten kafası çalışan bir adam olsan tavsiye dinlesen o durumda olmazdın.