bugün

bir başka yönden de;
"yazmasaydım delirecektim."
sait faik
cehennemi içimde taşıyıp ben yanacağıma ortamı cehenneme çevirip dışarıdan olanları izlerim diyen yazarın sözleridir.*
vakti zamaninda iyi eserler veren ama eskiden yazdiği orjinal cümlerin, pasajlarin, hikayelerin üstüne cikamayan (daha dogrusu cikamayacağini zanneden) insanlar için yazmak bir cehennemdir.

cünkü kendi kendisiyle yarisan bu yazarlar günün birinde bir tikanma yazarlar. yazar krampi denilen elle yazi yazdiktan sonra elde olusan kahredici agri nedeni ile daktiloya gecmelerine sebep veren agri beyne ve ruha sirayet etmiştir.

mayakovski bence lirik birik yüzünden değil artik iyi eserler veremeyeceğinden ötürü intihar etmiştir.

yahutta fitzgerald muhtesem gatsby gibi bir eser verdikten sonra cine bu yüzden asik olmus ve mahv-i persian olmustur.

ama bud schullberg gibi bir yazar, rihtimlar üzerinde, madrabaz ve söhretin sonunu (bu fakirin en sevdiği romanidir) yazdiktan sonra roman yazimindan daha basit olan senaryo yazimi ve film yapimciliğinda devam etmiştir.

hewingway, jack london gibi bir cok yazarin intihar sebepleri artik iclerindeki sesleri kaybetmeleri oldugunu bilmekteyiz.

bundan hareketle bir cok yazarin hatta sanatcinin içlerindeki sesleri kaybettikten sonra cozutup kendilerini tükettikleri bilinmektedir. (kosinki)

iste bundan hareketle yazmak sigara icmek gibidir. sizi iyi hissetirir fakat sigaraya bagimli hastaliktan gümletir.

bakin içki içmek demiyorum. cünkü icki altin disli bir orospudur. sizi heyacanlandirir, esin verir ama donunuza kadar alir.

yazi öfkeyi alir, sizi avutur ve su dünya denilen fanililiğin hüküm sürdüğü yangin yerinde ölümsüzlüğe kavusturur.

belki de yüzyillar sonrasina bir isaret verirsiniz yazarak. ben varim dersiniz.

sözün özü söz ucar yazi kalir.

cetin altan'in yazar olmak isteyenlere tavsiyeleri ile bitirelim yaziyi:

1.insan yazar olmak istemez kendiliğinden yazar olur.

2.Başka yazarların hayatını incelemiş adamdan çıkar yazar. Sen kimseyi merak etmezsen kimse de seni merak etmez.

3.Klasikleri bileceksin. 17. Yüzyıl Fransız klasikleri, Yunan klasikleri insanlığın ortak lezzetini yakalamışlardır. Bunu ıskalıyorsan neyi kaybettiğinin farkında değilsin.

4.Türkiye'de doğdun ama Dünyada yaşıyorsun. Onun parçası haline gelmen ve Dünya edebiyatıyla haşır neşir olmak lazım.

5.Hayatın ve yazının bir bedeli vardır. Bir koşucu o yarışı herkesten beş saniye önce koşmak için yıllarca çalışır. Biz bedel ödemek istemeyiz ama ödenmesi gerekir, kestirmeden olmaz. Bazen de sonuca varılmaz. O bedel anlatılamaz, yazıya layık olmaya çalışırken kendini yavaş yavaş ödetir.
6. Sanat, düşünce ve bilimle gelişir insan. Laboratuvardan geçiremediği bir konuyu, zihin ve estetikten geçirmeli sanatçı. insanlığın merakı sanat, düşünce ve bilimdir. Bunlara meraklı değilsen, hazineden geçiniyorsunz, mesleğinin evrensel boyutu yoksa, olmaz.

7.Bilim ve esteğin kanatlarını çıkararak yazar olunur. Bilimi öğrenme merakı yoksa, hiç bir şeyi merak etmezse yazar olamaz insan.

8.Çocukluğunda beğenilmemiş kişiler çoğunlukla sanatçı olur. Amaç ilgidir. Mutlu ve başarılı olmak aynı yolda geçmez. Ya mutlu olursun ya da başarılı olursun. Mutlu adam neden kendisini beğendirmeye çalışsın?
madalyonun diğer yüzü için;
okumak, bir zehirlenme biçimidir.
uzandığımız yerden tavan görünüyor. arkadaki pencereden deniz. tavan da mavi, deniz de. tavan da siyah, deniz de. uzandığım yerden hiçbir yer görünmüyor. görünmüyorum. uzandığımız yerden.. ben uzanmıyorum.

yürüdüğümüz yoldan ışık görünüyor. ardımızdaki yoldan odam. ışık da sarı, odam da. ışık da siyah, odam da. yürüdüğüm yoldan hiçbir şey görünmüyor. görünmüyoruz. yürüdüğüm yoldan.. o yürümüyor.

yollar, evler, tavanlar, odalar, denizler; hepsi rakı kokuyor. baş döndürücü bir anason kokusu. çağrışıma gerek bıraktırmayan, sebepli-sebepsiz ruh sızlatan bir anason kokusu. bir sigara yakmalı. zira; yazmak bir cehennemdir. değil mi selim isik? âh, selim âh. emanet isim, emanet hayat. nereye kadar?