bugün

Ulan hiç unutmam. Ortaokulda tam ergen havalarındaydim. Biz bir iki kişi sakız ciğniyoruz. Tabi onlar inek. Hoca dediki. "Yavrucum muratcim sakızı cikar" murat tamam dedi cikarmadi ama hocada görüyor. Birden bana döndü geldi ağzıma bir vurdu aminakoyum. Tembel olmanin acisini cektigim anlardi. Agzimda yara çıkmıştı bide.
ilkokul 3.sınıftaydim. Dedem hasta olduğu için annem memlekete gitmişti. Babam da sabah erkenden işe. Okul pantolonum vardı gri renkte klasik olan. 1i islakti babam akşam elinde yıkayıp asmayi unutmuş. Diğerine de sabah salça bulasmisti.

Çocuk aklı amk. Salça bulaşan yeri temizlemek için çamaşır suyu döktüm. Bir bezle güzelce sildim. Biraz bekledim. Suyla durulayip kurumaya bıraktım.

Yarım saat sonra kurumustur diye baktım ki gri renkteki pantolonun temizledigim kısmı pembe beyaz arası bir renk almış.

Başka da pantolonum yok. Mecburen giyip gittim. Çantamı elimde tutarak o bölgeyi başarıyla kapatsam da o gün tahta silme sırası bendeydi.

Her tahtaya kalkisimda hızlı bir şekilde tahtaya dayanip ön tarafımda olan beyaz pembe lekenin görülmemesini sağladım. Teneffuslerde dışarı çıkmadım biri fark etmesin diye.

Son derste herkesin tahtaya çıkıp fıkra anlattığı bir bölüm vardı. Hoca bana seslendi: "Callo çok sessizsin sen çık tahtaya" diye.

Çıktım bir fıkra anlattim. Pantolonu gören güldü amk. Ogretmen pantolonuna ne oldu dedi.

"Ogretmenim gelirken okul duvarından çıktım o sırada yeni boyanmış duvardan boya pantolonuma bulaştı okula geç kalmamak için eve gidip degistiremedim" dedim.

Fena kivirmistim ama en çok utandığım anlardan biriydi.
hoşlandığım bir kıza sohbet esnasında dayanamayıp kalp emojisi yollamıştım. o gece pişmanlıktan ve utançtan uyuyamamıştım. bir daha da tövbe ettim.