bugün

aşırı derecede yalnızlık ve depresiflik içeren yazılarıdır.

Hayır, olmuyor.
Geçmişten hasarlı şu beynime söz geçiremiyorum, geçirmeye çalıştıkça kaybediyorum kendimi. Kendimi kaybettikçe uzaklaştırıyorum kendimden insanları. Mutsuzluktan mutlu olmaya başladığımı düşünmeye başladım, si.tir ediyorum etrafımdaki her şeyi, boşvermişlik günden güne işliyor damarlarıma.

Uzaktan izlemeyi, uzaktan sevmeyi, uzaktan aşık olmayı tercih ediyorum. Yalnızlıktan şikayet etmiyor, yalnızlık olmadan yalnız kalmaktan korkmaya başlıyorum. Anlatamıyorum kendime bu hâlimi, o yüzden de kimseye anlatamıyorum derdimi, kimselerden de anlamasını beklemiyorum.

ikili insan ilişkilerinde sürekli geçmişi sorgulayan, anlık sinirlilik hâllerimden dolayı bana tavır alan insanlardan soğuyorum. Olur olmadık bahaneler sunuyorum kendime onlardan uzak durmak için, yapamıyorum çünkü onlarla.

Fakat onlarsız da olmuyor, farkındayım.
Sabretmelerini, beklemelerini istiyorum. Çok şey değil bu istediklerim. insan metanetli olmayı, beklemenin kutsal aidiyetini ve anlamlandırarak sahip çıkmasını bilmeli yaşı ne olursa olsun. Üzülür çünkü öbür türlü, erken pes eder.

Erken pes edenler bizi yarı yolda bırakmışken, aynısı başka insanlara yapma hakkımız yok, hayat zannedildiğinden çok kısa ve boş zaten.
güncel Önemli Başlıklar