bugün

(bkz: alalım arkadaşı)
aksam saatlerine kadar her sey daha onceki 15 temmuzlardan farksiz bicimde yasanmisti. aksam ise yine benzer bi seremoni icin sahil kenarindaki masalardan birine oturmus bi yandan mezeler, bi yandan raki, fonda muzik derken guzel, keyifli bi aksam geciriyoduk. henuz yetmisligin yarisina bile gelmemistik. hizli gitmeye de gerek yoktu cunku baliklara da raki kalsindi, nasil olsa gece uzundu... sohbete muhabbete fondaki muzik esliginde devam ederken diger pek cok musterinin restoranin ic kismindaki televizyonun onunde tipki amerikan filmlerinde bardaki televizyonun onunde toplanan insanlar gibi toplanip endiseli bi kalabalik olusturduklarini fark ettik. ama olsundu muhtemelen yine bi haber insanlari germisti. keske olmasaydi ama sonucta bugun benim dogum gunumdu.. o zaman iyi ki dogdumdu... bi yandan rakilarimizi yudumlarken diger yandan fondaki muzigin artik neredeyse hic duyulmadigini fark ettik.. sanki artik insanlarin yuzlerindeki ifade ucuncu sayfa cinnet haberlerini izleme ifadesinden biraz daha gergindi.. gidip bi baksa miydik? bilmem, bakariz birazdan hadi nice yillaraydi... sonra masalardaki insanlar ufaktan ufaktan, hayir hayir kimileri de apar topar kalkmaya, garsonlar daha insanlar otururken masalari kosar adimlarla toplamaya basladi. neler oluyo kuzum ogrensek mi derken baliklari getiren kirec suratli garsona hayirdir dedim, bu ne telas? darbe oldu hanimefendi askeriye darbe yapti, tanklar sokaklara inmis istanbul'da dedigi zaman aklimda pek cok soruyla donup kaldim. bundan 36 sene evvelki 80 ihtilali geldi ilk once aklima.. annemin ben daha kundakta bebekken yasanan ihtilalden nasil etkilendigi, gundelik hayatin yasamsal ihtiyaclarini karsilamaya yetecek seylerden nasil yoksun birakildigi falan.. sonra da oglum geldi aklima.. benim de ayni seyi yasayip ayni sekilde pek cok kaynaktan mahrum kalma ihtimalim.. televizyondaki seyler hem bi oyun sahnesine benziyo ama kanli ve fazlasiyla siddet iceriyodu ama ayni zamanda gercek olamayacak kadar da komik gibiydi.. neler oluyodu? istanbul'daki tanklar, ankara'da sokaga dokulen askerler, izmir'de kafeleri basan askerler,.. bi anda telefonum bu bilgileri kusmaya basladi.. her yerden ayni seyleri duymaya, okumaya basladim.. kimileri alkis kimileri korkuyla takip ediyodu.. apar topar onumuzden alinan yemek tabaklari, raki sisesi, kadehler falan derken neler oluyo beyefendi oturuyoruz daha dedigimde adam neredeyse agzindaki salyalari akitircasina vatan elden gidiyo hanimfendi kapatiyoruz restorani, duyum aldik yollar da kapanicakmis 1 saate dedi.. aman ne guzeldi. bi bu eksikti.. yemedigimiz baliklarin, icemedigimiz rakilarin hesabini odeyip evin yolunu tuttugumuzda babami aradim.. baba dogru mu, darbe haberleri dedigimde babam, sacmalama darbe olsa degil boyle sokaklarda gezinmek evindeki isiklari bile acamazsin bak sen keyfine dedi.. bence de oyleydi, ben bakardim ama gel de inandirdi.. bi dogum gunum de boyle hic oldu iste.. oyun yoluna.. gecmis olsundu... eve varinca oglumu koklaya uzandim yanina.. bitti.