bugün

islamda var olan paradokstur. açıklaması net yapılamamıştır. bakalım:

alak suresi 2. ayet:

'O insanı alaktan(kan pıhtısından) yarattı.

Nur suresi 45. ayet:

'Allah bütün canlıları sudan yarattı. işte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.' (sudan yarattı diyor)

Hicr suresi 26. ayet:

'Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.' (şimdi balçık oldu)

tabi bir de (bkz: adem ile havva paradoksu/#13774316) var.

bütün bunları mucize ile açıklayacak olan için (bkz: gelişen teknoloji ile mucizelerin azalması/#13774336) var.
çelişki olmayan durumdur, islamı az çok bilen biri için çok basit bir tutarlılığı gösterir hatta.
canlılığın asıl kaynağı sudur. bir damla su şeklinde de geçer kur'anda ayrıca bu da meni'ye yani sperme atıftır.
çamurda su ihtiva eder ve çamur, toprak, balçık ilk insanın yaradılışından bahseden ifadelerle su ya da alak arasında bir çelişki yoktur.

alak insan neslinin devamını sağlayan üreme şekline işarettir. yani hz. adem'den sonraki yaratılanlar dolaylı olarak topraktan yaratılmıştır. olayın içinde yine su ve yine toprakta vardır elbet. insanoğlu sperm üretebilmek için topraktan besin alır. insan ve topraktaki bileşenlerin benzerliğine de ayrıca dikkat çekmek isterim.

alak terimi( asılı duran) kur'anın ilginç bir ifadesidir; ilk tefsirlerde kan pıhtısı anlamı kullanılmakla birlikte embriyonun asılı duran haline işaret olan kelime anlamı ön plana çıkmıştır son zamanlarda.

ayrıca ilgilenenler için güzel bir yazı:
http://www.ihvanforum.org...ad.php?t=51480&page=1
bu işe çelişki olmayan durumdur diyen insan için, kuran ın neredeyse çoğu suresinde 'o apaçıktır', 'onlara apaçık söyledik ki', vb sözler vardır ki. kuranda ki herşeyin apaçık olduğuna dair ayetler yer alırken hala contorium elementi ve illüminati bağıntılarını göstermeye çalışan insanlar gibi çapalanmaya gerek yoktur.
birincisi şudur ki, kuran ve eski ahit'te geçen insan (veya erkek) ifadesi bazı yerlerde adem' i, bazı yerlerde genel olarak insanları ifade eder. özellikle eski ahit' teki ibranice ifadelere baktığımızda ilk yaratılan insan' dan adem, ona eş yaratıldıktan sonra ikisinden erkek ve kadın olarak bahsedilir. ilerleyen hikayelerde yine insanların genelinden bahsedileceği zaman kullanılan tabir adem'dir. eski ahit' teki örneği verme sebebim, kuran' ın orijinalinde böyle bir dil ayrımı var mı yok mu bilmiyorum; ancak çevirilerinde bunun olmadığı ortada ve kuran ne yazık ki eski ahit kadar araştırılmamış. her neyse, eğer kuran' ı da eski ahit' i okuduğumuz gibi okursak hicr suresi 26. ayet' te şekillendirilmiş balçıktan yaratıldığı söylenen insanın adem peygamber' in kendisi olduğunu; bunun aksine alak suresi 2. ayet' te alak' tan yarattık denen insanın genel olarak insanlar olduğunu anlayabiliriz. kuran' ın anlattığı hikayelere baktığımızda adem' in bir annesi veya babası yoktur, haliyle adem' in "alak" olması söz konusu değildir, o doğrudan toprağa su katılıp şekil verilmek suretiyle yaratılmıştır, bu durumda kuran kendisiyle çelişmez ve ortada bir paradoks da yoktur.
insanın yaratılışı 4.zamanda gerçekleştiği çelişkisidir. Kıtalar ayrıldıktan sonra insan yaratılamaz
ayrıca ilgilenenler içinn http://asilgercekler.blog...-yaratlsla-celiskisi.html