bugün

kurban bayramında gerçekleşen komik diyaloglardır.

kardeş kurban kesiminden gelmiştir. hemen yanıma yaklaşır ve üzgün bir ses tonuyla...

- bi görsen abla o kadar tatlı bir danaydı ki.
+ yaa
- evet ya çok uysaldı gittim yanına sevdim bile.
+ ay yazık canım ya kıyamam ben ona.
- böle kocaman şirin gözleri vardı. kaderine razı olmuş hiç debelenmiyordu götürülürken.
+ ay yazık *
- yanımdan hiç ayrılmadı bi görsen acırsın.
+ ah canım benim..kestiniz di mi siz onu şimdi. *
- kestik be abla napıcaksın.
+ hıı... *
- kesmek dedin de abla pişirinde şunu yiyelim canım çekti.
+ ha? *
etrafı birbirine katan kaçmış bir boğaya sahibinin seslenişi:
+seni kemiğine kadar yiyecem ***
Kelimelerin karıştırılmasıdır.
Bayramınız mübarek olsun yerine;

- Bayrağınız mübarek olsun. *
her sene kurbanı kesmeye gelen abi son kavgadan sonra bu sefer gelmemiş ve en son kavga eden ben olduğum için garip ve bu kurbanlığı şimdi kim kesecek bakışları bana iyice yoğunlaştığı bayramın ilk saatlerinde bir gafta bulunup ;
--ben keserim arkadaş ne varmış onda . deyiverdim. nerden dediysek artık.
öncelikle eskiden bir hevesle koleksiyonunu yaptığım bıçaklarımı çıkarıp ufak bir gözden geçirdim . (hala zehir gibilermiş.) sonra kardeşimle birlikte kurbanlığın yanına yaklaştık.

kurbanlığı yatırdık. tam kesecektim ki hayvan birden çırpındı ve kurbanlığın karnından bıçak saplanı verdi. sonra can havli ile ayağı kaltı ve kaçmaya başladı. karnından bıçak sonuna kadar girmiş sokağın ortasına yatırdı koşuyor arkadaş. ulan mor koyun nere bee. gözünü sevim gitme. sokakta prestij yerler altında. rezil oluyoruz . hooop. koyun .arkadaş. kime diyok ya. haydiiiii. ulan (esra)ların sokağına girdi bu . ulan nere bee. tam maskara edecen bizi .ulan koyun nerde . al işte . esra da balkonda.

esra-ismail . bayramın mübarek olsun .
ben- eeeee. şey . sağol. cümlemizin . burdan az önce bir koyun geçtimi. mor bir koyun.
esra-mor koyun mu olurmuş ismail.
ben- mor dediysek mosmor değil esra . koyu kahverengi işte. anla sende .
esra-karnına bir bıçak saplanmışsa o bizim bahçeye girdi . babamda onun yanına gitti şimdi.
ben- esra çok komik değil.espiri yapacak zamanda değil. yaralı kayonu mu gördünmü.
esra-ismail ciddiyim yaaa. bak babam orda bak istersen .

kız gerçeği söylüyorda şimdi esra nın babası beni yakaladı bir kere . koyun can çekişiyor. bana ders veriyor şimdi. ben dellenecem . hayvan mundar olacak. iç organlar dışarı taşmış artık . hayvan bağırıp duryor altımızda.

e,babası- ismail . bu bıçağı hayvanın karnına niye niye sapladın olum .

şimdi ne diyecen bu adama . abi bana yanlış yaptı . dünya kadar borcu da var. ödemem dedi. sinirlndim . sapladım bıçağı mı diyeyim ne diyeyim anlamdım ki. ulan koyun kaçtı işte . ölmeden kesmek lazım sen burda bana nutuk çekiyon .

ben- abi yanlışlıkla oldu . vıdı .vıdı .vıdı . durmu anlattık işte. sonra adam bana uygulamalı olarak anlattı bende esraların bahçesinde kestim. yüzdük . doğradık . eve getirirken tüm sokağın alaycı bakışlarına maruz kaldım .

sokak vatandaşı- ismail. anlaşabildiniz lan . fazla sinir iyi değil ismail.
ben- heye abi anlaştık. yanlışını anladı özür diledi.
başka bir sokak vatandaşı-ismail ya bizimkinide kesebilirmisin ya. ama bizimkini karnından bıçaklama . normal olsun bizimki.
ben - yok abi bizde öyle hizmet yok .

yani tam madara olduk sokağa. ulan zaman gaztesinden muhabir bile geldi beee. hele ev ahalisi . bir tane daha aldırdı. hepsini boşver abim de duymuş mu abi.

şimdi bunlar hayal olsun istiyorum . yarın kurban olsun istiyorum . mor koyunumu bıçaklamak istemiyorum . hiç değilse esraların bahçesinde kesmezdim degilmi.
'mee' ya da 'möö' şeklinde kendine yer eden diyaloglardır.
güncel Önemli Başlıklar