bugün

çok şeyleri sizden götüren geriye anlamsız bir yalnızlık bırakan eylemdir.
yanlış aşk nedir ki..veya şöyle diyeyim , birini delice kıskanmanın sanki tapusu seninmiş gibi sahiplenmenin binlerce kilometre ötede olmasına rağmen yanındaymış gibi hissetmenin , her gördüğünde mide spazmı geçirmenin , her lafını binlerce kere evirip çevirmenin neresi sağlıklı doğru ki , çift taraflı yapılınca bu eylemler doğru olsun? işteşlik maalesef yanlışı doğru yapmıyo..ancak , yanlışı tek başına yapmamanın rAHAtlığını yaşatıyor..
burda yanlis astan kasit; yasak asktir.

bu ole bir asktir ki bir veriyorsa iki alir.
hayatin boyunca ogrenemediklerini, kafani duvarlara vura vura, bu iliski esnasinda ogrenirsin. isin kotusu yasaktir ya her yasak olan sey gibi cazip gelir.
vicdanin, ic hesaplasmalarin, oyle bir boyuta ulasir ki gun gelir, icmeden ona dokunaz ya da dokunmasina izin veremez olursun. tutkularin vicdanini artik bastiramayinca onunla birlikte tuttugun evini bile terk etmek zorunda kalirsin. hem de hic habersizce, oylece kapiyi cekip cikarak.
yarim birakilan her sey "icinde" devam ettigi icin bir sekilde tekrar birlesirsin ama tekrar vicdanina yenik dusup terkedersin... bu kisir dongu surup gider.

en garibi de; geriye donup baktiginda yasanilan onca sikintiya, aciya, sevdigin adami arkanda birakip canindan bir parcayi ellerinle kopartircasina gitmelerine ragmen, "yine olsa yine aynisini yapardim" diyebilirsin, cok ama cok yorgun bir sekilde gulumseyerek.
ilişkinin her iki tarafı için de işkenceyi uzatmak anlamına gelendir.
güncel Önemli Başlıklar