bugün

vahdettin'in fakirlik içinde ölmesinin nedenlerini sorgulamaktır.Nedeni gayet açıktır.Önce şunu düşünmek gerekir.Vahdettin ingilizlerden götürülmesini talep ettiğinde karşılıksız su bile vermeyen kapitalist ingiltere kendisini neden götürmüştür acaba.Cevap basittir zira Hindistan'da ayaklanmalar büyümektedir ve halifenin gücünden yararlanmak ister ingiltere.Atatürk ise bu hamleyi apar topar Abdülmecit'i halife seçtirerek bertaraf eder.Vahdettin'in artık ingiltere için bir değeri kalmamıştır.Değersiz olana da bakmaz ingiltere.
Atatürk herşeyi öyle ayarlamıştı ki kendisini Anadolu'ya gönderen adamı sürgün ediyor.
cevabını atatürk'ün verdiği sorudur.

vefat haberini roma büyükelçisinin telgrafından öğrenen mustafa kemal'' çok namuslu bir adam öldü. isteseydi sarayın bütün mücevherlerini götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi ki.. demekten kendini alamadı.
basit bir sebeptir: giderken saraydan ve hazineden, çok küçük bir geçimlik dışında hiçbir şey almamıştır. o aldıkları da zaten kumara falan bulaşan yakınları tarafından üç günde yağmalanmış...

bu durum, en ileri düşmanlarının bile takdir ettiği bir inceliktir. o yüzden fakirlik çinde öldü.
iran devriminden kaçarak yurtdışında fakirlik içinde ölen şah rıza pehlevi için de geçerli sebeplerdir. dış güçlerce kullanılacak bir araç vasfını yitiren siyasiler çöpe atılırlar.
yüzyıllarca dedeleri gibi sömürdüğü anadolu halkının emeği, canı ve parasını har vurup harman savurmasıyla ilgili olabilir. kurdukları onlarca hatunluk haremler, düzenledikleri büyük eğlenceler, kendi kendilerine çıkardıkları saçma sapan savaşlar vs "çalışılarak kazanılan" bir parayla finanse edilmiyordu. anadolu insanının deyimiyle "şalvarı şaltak osmanlı, eyeri kaltak osmanlı, ekmede biçmede yok, yemede ortak osmanlı" bu zevki, bu sefayı; mazlum insanların "emeğine" ortak olarak finanse ediyordu.

"ingiliz" gemisiyle memleketten kaçırılan, Hicaz ve Mısır krallıklarının "desteğine" sahip olan bu şahıs; italya'da neden mi "sefalet" içinde ölmüştür? çünkü alıştığı lüks ve rahatlık, türk insanının cebinden sürekli olarak "çalınan" paranın yanında; bu gelen "büyük" destekler, devede kulak kalıyordu. iki gün önce milyonlarca insanı sömüren bir zümre, iki gün sonra bir kaç krallığın maddi yardımıyla "ayakta" duramıyordu. herhangi birimizin elinde olsa g.tümüzü tavana vurduracak paralar; bu savurgan zümreye "fakirlik" gibi geliyordu. bi tane kızının üzerindeki "mücevherler" bile bizim oturduğumuz mahalleyi satın alacak bu vatandaşlar alışmıştı "yemeye"...

ha. illa ki "fakirlik" içinde öldüğü iddia ediliyorsa; atatürk'ün hakkında çıkarılan ölüm fermanın altındaki imzasını çerçeveletip ingiliz kralına hediye etseydi. bayağı para ederdi...
güncel Önemli Başlıklar