bugün

siyasi gündemimizde almış başını gitmekte olan "uzlaşma" kelimesinin nedense "dayatmaya boyun eğme", "zoraki istikameti sessiz sakin içine sindirme" ve "verilen reçeteyi yutkunarak kabullenme" anlamıyla uygulanmak istenmekte...

hayır kardeşim "uzlaşma" bu değildir ortak bir noktada buluşmaktır, sizin gösteridiğiniz noktaya gelmek uzlaşma değildir dediğinizde derinden gelen tepkimelerle afaroz edilip engüzisyon mahkemelerinde cadılıkla süçlanıyorsunuz...bakalım daha kelimelerin başka hangi anlamlarını öğreneceğiz.
Birbiri için etmedik hakaret bırakmayan liderlerin şimdi uzlaşalım haydi nidalarıyla içten içe itiraf ettikleri durumdur...Türkiye'deki siyaset geleneğine bakıldığında uzlaşma sadece güçlü olanın güçsüze baskısıyla olmuştur... Siyaset geleneğimiz yoktur, bu nedenle uzlaşma adına derin statükoya teslim olmaya maalesefki herkes mahkumdur...