bugün

başlık biraz sorunlu gibi duruyor ama (bu tür başlıklarda sorunsal kullanılıyor), sorunsal kelimesine kıl olduğum için kullanmadım, hayırlısı...

her gün televizyonda gördüğümüz, bacağındaki selülitten yatak odasındaki abajurun rengine kadar her şeyini gördüğümüz/bildiğimiz ünlülerle bi yerlerde karşılaşınca onlara ne diye sesleneceğiz? işte benim sorunum bu. (her ne kadar birinci çoğul şahıs kullansam da, bu kendi sorunum. hani modlar kişisel entry diye silmesin amacıyla biz diyorum. şişşşştt, çaktırmayın.) bey mi desem, abi mi desem, ismiyle mi hitap etsem, abla mı desem, hanım mı desem...

'aman be hacıı, tek derdin bu olsun' diyebilirsiniz. öyle tabii de, şu örnekleri inceleyelim önce:

misal teoman. yolda giderken gördüm ben bunu ve konuşmak istedim. neden mi? ne bileyim, belki de 'helal be yiğidim, biz yapamıyoruz sen yap' demek için belki. neyse. şimdi ne diye seslenmem gerekiyor?

teoman desem: 40 yaşında adam lan, 'askerliği beraber mi yaptık lan totoş' derse ne cevap vereceğim?
teo: bu yukarıdakinden bile daha laubalice.
teoman bey: puhaaa, gülerim lan ben teoman'a bey dersem. patronummuş gibi...
teoman abi: şimdi bu cihangir'de entel ortamlarda yaşıyor filan, abi dersem bi kıroluk filan sezer mi acaba?

teoman böyle. aynı şeyler okan bayülgen için de geçerli. millet okan diyor da, ben diyemem okan mokan (bu arada, okan okan bok kokan, hehehe).

futbolcular daha bi kolay sanki. yani, adıyla hitap etmek gerekiyormuş gibi. ama sergen bu, belli mi olur. göt etmeye kalkışır filan.

uğur yücel'le karşılaşsam? o kadar filmini izlemişiz, kendimize yakın hissetmişiz filan. ama bi yandan da, saçı sakalı ağarmış bi adam!

komedyenlerden tırsıyorum en çok da. hani komik adamın birden bire ciddileşmesi olayı var ya (bkz: komik adamın bir anda ciddileşmesi). ata demirer'e 'ataaaa' diye bağırsam olmazmış gibi. ya da neden olmasın? umut sarıkaya'ya hayatta 'umut bey' diyemem lan ben. allah'ın eşofmanının dizi çıkmış, kareli kazaklı, çemçük ağızlı adamına nasıl bey diyeyim? ha olayın bir de bu boyutu var tabii. hangi boyutu? adamları oynadıkları karakterlerle özdeşleştirme boyutu. misal memati'nin gerçek adı ne? memati desem kızar mı? kafama sıkar mı?

bir de, ntv'deki spor spikerleri filan var. hani güntekin onay, murat kosova, okay karacan, ersin düzen filan.. her gün izliyorum. öyle böyle değil, çok samimi olduk bu adamlarla. ama onlar bilmiyor.

şimdi bu kadar şey yazdım, okuyanların kafasını ziktim (çok özür dilerim). lafı döndürdüm dolaştırdım. aslında benim derdim şu: milla jovovich'le karşılaşırsam -ki yazarken bile bi heyecan kapladı içimi- ne diye hitap edeceğim? aşkım desem anlar mı? bunun gavurcada karşılığı 'my love' olabilir mi? değilse ne olabilir? böyle desem kocası beni döve döve sakat bırakır mı?
ünlüsüne göre sorun olmayan sorun , misalen kadıköyde sunay akın la sohbet etme imkanı bulmustum , kendisi bu sorunu görmüs olacakki '' bana ağabey diyebilirsin.'' dedi..

diğer taraftan baska bi ünlü ile böyle bi sohbet de bulunsam,birak abi demeyi ismiyle bile hitap edebilirim.

zülfü livaneli var tabi bir de , ama amcam o benim.. *
bir ünlüyle konuşmayı kafasına koymuş bir bünye için sorun olmayan sorundur. *
şöyle ki; sayın abicim sen cesaretini toplamışsın, doğrudan git, "ya sayın ünlü, size ne şekilde hitap etmemi istersiniz" diye sor, hem bu şekilde samimiyetini kanıtlamış olursun. onun dışında sen zaten cesaretini toplamışsın, ünlünün kaprisini çekme, tersleme ihtimalini göze almışsın, ne şekilde hitap edebileceğini sormaktan mı çekiniyorsun. çok ayıp.