bugün

yıllardır anadolu'da yaşamış insanların en büyük sorunlarından biri halini almıştır eğitimsizlik. batı'da yaşayıp şehir hayatına uyum sağlamış "bazı" kesimler anadolu insanına oldum olası burun kıvırırlar, sanki onların içinde oldukları durumdan memnunlarmışcasına, kendilerini geliştiremediklerini "geri kafalı", "köylü" yakıştırmaları ile aşağılarlar her daim. tv haberlerinde "yoğun kar yağışı"ndan başka, "kan davası yine can aldı"dan başka, "öğrenciye tacizde bulunan öğretmen" den başka haber verilmez, türkiye sadece batı'dan ibaretmiş gibi bir hava çizilir her zaman.
elbetteki bunda "terör" ün büyük payı vardır.
seçim dönemlerinde pohpohlanan anadolu insanı, bir dahaki seçimlere kadar kimsenin yüzünü göremez, elektriksiz, susuz yaşama mahkum edilmişlerdir yaşadıkları hayatlarına.
öyle bir kaos içerisindedirler ki insanlar, eğitim vermek, sağlık hizmetinde bulunmak için bile anadolu'ya gitmek istemezler.
Anadolu'nun kara çocukları, kendilerinden kat be kat daha iyi koşullara sahip, bazıların babalarının kimin kanını emdiği belli olmayan paraları ile büyümüş şımarık şehir veletleriyle kapışacaklardır sınavlarda..
onlar, büyük mekteplerin kapılarına omuz vuracak ve açılmamakta direnen o koca kanatlı kapılar un ufak edilecek.

Un ufak edilecek araya örülmüş duvarlar, eşitsizlik, terkedilmişlik ve daha ne varsa buna benzer. Sistem, kara çocukların, esmer alınların, deli yüreklerin üniversite sıralarına oturmaması için elinden geleni yaptı. Endüstri meslek liselerinin, devlet mekteplerinin, imam hatiplerin, kız liselerinin mahzun çocuklarından köşe bucak kaçırarak pastanın en büyük dilimini, "çağdaş yaşam" züppelerine peşkeş çekmek istiyorlar. Bu böyle bilinsin. Bu böyle bilinsin ve yarın, yüreklerine yüreğimizi, zihinlerine zihnimizi, avuçlarına avcumuzu eklediğimiz çocuklar, bizim çocuklar, iki kat daha fazla zorlasın öğrendiklerini.

iki kat daha zorlasınlar, çünkü o kapılar açılmamakta direnecekler yarın, çünkü birileri o merdivenleri çekmeye çalışacak altımızdan, çünkü sınıfların en arkasına atmak isteyecekler bizi. Bozmak zamanı geldi bu hesabı. Matematik ve hile ağırlıklı sistemi "eşit ağırlıklı" hale getirme günüdür bugün. Bunu, avuçlarımızı ısırarak ve gece uykularımızdan deliler gibi fırlayarak büyüttüğümüz kara çocuklar yapacak. Bunu sen yapacaksın aslanım, bunu sen yapacaksın. Yarın o sıraya oturup, yaşadığın bütün adaletsizliklerin, yoksunlukların, yoksullukların, hukuksuzlukların, ihmallerin ve kanayan yüreğinin hesabını soracaksın cevap kağıtlarından. Hesabını soracaksın, annenin, babanın, kardeşlerinin ve hesabının soracaksın seni küçük bir çekirge gibi duvara zımbalamak isteyen karanlık ellerin. Bunu yapacaksın aslanım, bunu yapacaksın. Başka yolu yok.

inan yok başka yolu. Ümidimiz, hayallerimiz ve isyanımız sendedir. Sendedir bu topraklara bin yıllardır diktiğimiz çınarların kökü. Ve yine o çınarların gökyüzünü okşayan en taze yaprakları da sendedir. Kurşunkalemini bir tokat gibi; silgini, bütün karanlıkları bir çırpıda aydınlatan dev bir ateş gibi kullan. Biz o ateşe odun, biz o ateşe benzin ve biz o ateşe araba lastiği taşırız, korkma. Ve güven kendine. Ve kavmine güven. Ve tarlalarında düşe kalka büyüdüğün köylere, unutulmuş kasabalara, kara ekmeğe, kalın tuza, Anadolu şehirlerine güven. Kalbine ve zihnine güven. Sen dünyanın en harika bayrağısın, en harika emeğisin, en harika beynisin. Ve yarın, şöyle adam akıllı gerinip, iyice ama iyice gerinip, patlat tokatını seni istemeyenlerin suratına. Seni istemeyenleri yerin dibine geçir. Göm onları. Aslanım benim.
güncel Önemli Başlıklar