bugün

umutlarının ardından umutlarının doğru yönüne aldırmadan bildikleri kadar koşan insanlar, umutlarından emin olduklarını düşünerek koşarlar. bu umut yolunda koşanlar hiç beklemedikleri şeylerle karşılaşırlar, hiç görmek istemedikleri şeyleri görürler, hiç bilmek istemedikleri şeyleri bilirler, hiç olmasını istemedikleri şeylerin oluşuna seyirci olurlar. işte insan; öyle koşar ki umutlarının ardından hiç yanılacağını aldırmadan, bir solukta tükenen umutlarına inanırlar. insanlar tükenmişliğin ardından koşarlar aslında, koşulan yol hiç şüphe yok ki nereye varacağı bilinmez. bu yol bir kuytuda da olabilir, uğrakta da. insanlar nereye varacaklarını bilerek koşarlar emin adımlarla, fakat onları sert darbeler vurur ve yığılır kalırlar oracıkta. insanlar şunu öğrenmelidir ki, umutlarına karşı pek tutarlı olmaları gerekir. insanlar tutarsız oldukları zaman umutları da onlara karşı tutarsız oynar ve onları yüzüstü bırakır. tutarlılık burada çok önemlidir, umut ile oynanacaksa tutarlı olunmalı.