uluer oksal tiryaki

yüxexes ocak 2007 sayısında, karakalem bölümünde "şizofren bir martının intihar güncesi" adlı şiiri yayınlanmış giresunlu şairdir. heavy metal eşliğinde şiir yazmaya bayılır, gelecek vaad eden bir şairdir. şiirleri çok psikopattır.

Şizofren Bir Martının intihar Güncesi

ilk golü bacakarasından atacağım!
Pediadrik bir kontrpiede kalacaksın!

ikincisini; kasıklarından sızan mikroorganizmaların temas ettiği
alkalil piller ve orgazm anında salgılanmış.p*ç
bir adrenalin olarak suratına kusacağım!
Ve böylece aptal bir figüran serileceksin yere!

Ah! sabah oluyor,senin denizaltın kalkmak üzere!
Bense korkak bir tavanarasında yaşıyorum şimdilik
Yalnızlık temalı bir saat gibi,zaman ayarlı,
Parça tesirli,kuvvetli bir patlayıcı gibi;
Cemaati olmayan yaşlı,günahkar bir klise gibi!

ilk golü bacakarasından atacağım!
Obsesif bir kontrpiede kalacaksın!

Soluğun,asbest yüklü aciz bir gemi karasularımda!
pembe renkli sıvılar imal edeceğim sperm kokulu dudaklarından!
Ve böylece eksiksiz bir sakatlık dönemi geçireceksin!
Aptal bir aktör serileceksin yere! ...

Ah! gece oluyor senin uzay mekiğin kalkmak üzere!
Bense gözyaşlarımı biriktiriyorum cüzamlı bir gölete
zamanı gelince acı bir içki elde edeceğim onlardan
Senfonik bir kalpspazmıgibi ana arterlerden
Şehrin lağım şebekesine karışacak hüznüm!

[hastalıklı bir primatın bağırsaklarındayım şu an!
çıkınca her şeyi anlatacağım sana]
*

Striknin!

ve balta nazik bir şekilde saplandı kalbe:
irtifa
henüzbirorgannaklinikabullenecekdurumdadeğil
Esrar içiyor ihanete uğramış güvercinler telefon direklerinde
çöp kamyonları topluyor ölü filozofları kaldırımlardan
gece konuşmuyor.
içkili gece
regl bir kadın sarsılıyor düşünde!

şayet suratsız bir biçimde gülümseyen dilsiz
bir ölü değilsem
ve körbir ahtapot vari
yaşıyorsam sersem bir akvaryumda!
karafatmalar fırlatıyorsa tepemden Van Gogh!

ah tanrım! ? ben fevkalade bir p*çim
ve dahası
Aids'li bir karıncanın damarlarında dolaşan
hafifmeşrep glikoza
-hayır sen hala şekerpancarısın- diye sesleniyor
ihanete uğramış güvercinler
onbinlerce fit uzaklardan!

ve striknin zarif bir şekilde ilerliyor kalbe! *

bir de kucuk iskender ozentiligi olmasa.. halbuki onun bile aklina gelmeyecek imgeler yaratabiliyor.

ERLAiNE GÜNLÜKLERi

katatoni öğrenilmesi güç bir meslektir
prim, çekirdek yetiştirme suratımda!

faulü atomuna kavuşturmaya yemin etmiş
ve hipertansiyon konusunda son derece uzman
bir söylentiydim üşüyordum ve serseri parmaklarım
zulmspermi dudaklarında; o barut yeşili küflü sevişmenin
bol oksijenli ormanlarında.grevdeki acemi denizaltı
kalbim.boktan bir okyanus yüzeyinde
nişandaki suskun balon:

hedeftekimayınabasmanıarzulamakta
santrafor tilt.

arazindeyim bebeğim. vücuduna gereken dersi vermeliyim
eğer hoyrat bir marihuana tohumu soft narkozlu bir gül
verirse dönerim; pasaportsuz kelimelerime ikamesiz
alan savunmaları döşeyen endişe moru
aptal kibrit kutuma ve gözlerini de devirebilirim
bileklerime usulca inen surgeon marka bir neşterle
iştahsız kollarıma adını kazıyarak.

ancak kapanmalı bu müfettiş krizi üzerime
ve nekrofili öğrenilmeli
sessizce yaklaşan Verlaine Günlüklerine inat..

eğer acı oyunu kuralına göre oynamayı kabul ederse
dönerim.

Şiiri Özlüyorum Dergisi/28
2008

şu aralar kadife sokak da masal evi adlı işletme de barmenlik yapmaktadır. bunalım şiirlerinin yanında şu an kitap yazmakla da uğraşmaktadır. merakla beklenilen kitabını mart ortasında kitabevlerin de bulabiliriz diye umut ediyorum. mutlaka tanışmanız en azından karşılıklı iki bira içmeniz gereken adamlardandır. ayrıca istanbul'da içebilceğiniz en güzel mojitoyu kendisi yapar.