bugün

insana özgü olmakla beraber bir süre için üzerine düşünüldüğünde komiktir bu ayrım aslında, gereksizdir. bir iett otobüsü düşünün. ya da düşünelim. oyak sitesindeki son duraktan bindik, bütün oturulacak yerler doldu, ayakta da birtakım insanlar var. zincirlikuyu'ya geldik. otobüs iyice doldu. tıklım tıklım değil ama, dolu. "oh şurada kafamı cama yaslayıp eminönü'ne kadar kestiririm mis gibi" diyen arkadaşların başına birileri dikildi, rahatlar ufaktan bozulmaya başladı. ve şimdi hemen kameralarımızı beşiktaş otobüs durağına çeviriyoruz. saatlerdir beklediğimiz eminönü otobüsü geldi. dolu, ama tıklım tıklım değil, binersek bir yerde dikiliriz. ama niyeyse ön taraflarda bir sıkışıklık var, rahat binemiyoruz. "ilerleyelim" filan dedik, bir şekilde kendimizi otobüse attık. önlerde bir yerde stabilize olduk, iyi bir kayış, iyi bir duruş, iyi bir açı ayarladık bir de önümüzdeki koltuğa güzelce de bir genç kız denk düşürdük. iyi durumdayız yani, rahatımız yerinde. arkadaki herifle arada dirsekleşsek, götgöte gelsek de bu şartlar altında iyi bir yolculuk denebilir. neyse, bu vaziyette salıpazarına geldik. ama o ne? durakta müthiş bir kalabalık. hepsi de bizim otobüse binmeye çalışıyor lan. delicesine bir izdiham var ön kapıda. şoför bizi arkaya doğru gitmemiz için uyarıyor, kapıda kalan yolcular bağırıyor, zaten iyice de sıkışmaya başladık, önden bir tazyik geliyor, direnmek mümkün değil, yerimizi ve açımızı muhafaza edemiyoruz, kayış nah yarım metre uzağımda kaldı, kolum kopacak şimdi kayışı tutmak için. huzursuz oluyoruz, rahatsız oluyoruz. beş dakika önce otobüse binmek için mücadele veren kişinin biz olduğumuzu unutuyoruz, yeni gelenlerden sıkılıyoruz, onları almadan otobüs bir an önce kalksın istiyoruz, rahatımız bozulmasın, durakta bekleyenler hemen arkadan gelen başka bir otobüse binsinler, ne olacak diyoruz. evet aklımızdan geçiyor çünkü pozisyonumuz bozuldu, daha da sıkıştık, oyak sitesinden çıktığımızdaki şen hava yok artık. evet hissiyat budur ancak dediğim gibi biraz üzerine düşünüldüğünde lüzumsuz bir hissiyat olduğu anlaşılacaktır. nedir yani sen de otobüs yolcususun o da otobüs yolcusu. bu kadar yazdım durdum ama bu durumu tarif eden bir deyiş var aslında otobüse binen ilk kişi son kişi gibilerinden ama hatırlayamadım.